2021 planını yapmalıyız

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Turizm Konseyi Başkanı Sibel Cura Ölçüoğlu, geçen süreçte şehirlerarası seyahat kısıtlamaları ile hafta sonu sokağa çıkma yasakları nedeniyle yurtiçi seyahatlerin azaldığını söyledi. Bursa’ya yurtdışından çok yurtiçi seyahate hareketlilik kazandırmanın önemine değinen Ölçüoğlu, “Yurtiçi turizmi canlandırmak için çalışmalıyız. Benim hep söylediğim o zaten. Arap turistlerden ayrı Bursa’ya yerli turistin gelmesi gerekiyor. İzmir, İstanbul, Ankara, Eskişehir’de yaşayan insanların yeni yollar ile kente kolay erişim imkanı bulunuyor” diye konuştu.

KARANTİNADAN DOLAYI SEYAHATE ÇIKMAM DİYORLAR

Gelecek konusunda pozitif olmaya çalıştıklarını anlatan Ölçüoğlu, tatil ve fuar organizasyonları için şu değerlendirmeleri yaptı:
“Turistler gelseler bile Türkiye’den kendi ülkelerine döndüklerinde karantinaya girecekler. Bu, birçok kişi için büyük bir handikap. Bu durumda ‘Hiç seyahate çıkmam’ veya ‘Kendi ülkemde kalırım’ diyor. Bunu özellikle Avrupalılar söylüyor. Dönüşte 10-15 gün karantina... Birçoğu için imkansız bir durum. Bursa’da fuarlar olacak deniyor. Onlara da yurtdışından gelenler oluyor. Onların da ellerini, kollarını bağlayan kendi ülkelerine döndüklerinde uygulanan karantina koşulları olacaktır. İki günlük fuara gelecek sonra 14 gün evde oturmak zorunda kalacak. Kimse gelmez öyle bir fuara.”

HERKES KENDİ ÜLKESİNDE TATİL YAPTI

Bursa’ya gelecek olanların da karantina uygulamalarından dolayı vazgeçtiklerini söyleyen Ölçüoğlu, dünyadaki turizmin bu kadar düşme nedeninin de bu olduğunu savundu. Her yerde iç turizme odaklanıldığını anlatan Ölçüoğlu, “Kendi otellerimizde de Güney’de de görüyoruz. Hep yerli turist var. Bu Almanya’da da Hollanda da öyle. Herkes kendi ülkesinde tatil yaptı ki dönüşte karantinaya girilmesin diye” dedi.

FUARLARA KATILDIK

Geçen sene Dubai ve Sofya’da BTSO ve TÜRSAB olarak turizm fuarlarına katıldıklarını anlatan Ölçüoğlu, iyi bir dönem yaşadıklarını açıkladı. Mart ayı itibariyle koronavirüsün çıkmasıyla bu yaz döneminin Bursa için çok kötü geçtiğini söyleyen Ölçüoğlu, sene sonuna kadar da parlak görmediğini aktardı.

TÜRKİYE AVRUPA İÇİN CENNET OLACAK

Kurlardan dolayı ilerleyen dönemde Türkiye’nin Avrupa için cennet olacağını söyleyen Ölçüoğlu, “Kendi acentemde ‘Bulgaristan’dan gelmek istiyoruz’ diye çok fazla talep alıyoruz. Çünkü onlar için çok ideal. Standart olarak Akdeniz’in en güzel yerlerinden birine sahibiz. Bu standart hiçbir yerde yok. Euro’ya vurduğumuz zaman fiyatlarımız muhteşem ama bu sene bitti. Belki yılbaşı veya noel tatili için olabilir” diye konuştu.

ULUDAĞ’DA SEZONU UZATMAMIZ LAZIM

Uludağ’ın sadece kayak için düşünülmemesi gerektiğini vurgulayan Ölçüoğlu, kültür turizmi açısından alternatifleri olduğuna işaret etti. Kış turizmi için yurtiçinden gelenlerin olabileceğini söyleyen Ölçüoğlu, “Uludağ, yurt dışı için çok fazla pazara sahip değil. Sezonu da kısa. Hep dediğimiz gibi Uludağ sezonunu uzatmamız lazım. Uludağ’da bu sene farklı bir şey olmayacak, problemleri hep aynı. Yolu, otoparkı… Önümüzü göremiyoruz. Görebilsek Uludağ, Türkiye’de her zaman iş yapar. Yurtdışından bu sene gelinmez. Öyle görüyorum. Yurtiçi yeni yasaklar, kısıtlamalar gelmezse, Uludağ her zaman kısa dönem için kendi payını alır. Bizim bütün çalışmalarımız, sezonu 12 aya yaymak. Oteller güzel, büyük ama kullanılmıyor. Kayak dışında yapılabilecek çok şey var ama olmuyor” dedi.

SADECE UÇAK BİLETİ İLE OLMUYOR

Kendi acentesinin iş seyahatleri hizmeti verdiğini söyleyen Ölçüoğlu, ‘Uçaklar çalışmaya başladığı zaman seyahatler de elbette başlayacaktır’ dediklerini belirterek, işin böyle olmadığını aktardı. Avrupa’nın şu anda normal gecelemeleri almadığını hatırlatan Ölçüoğlu, “Sadece uçak biletine bakmıyor yani birçok etken var. Bütün bunlar yerine geldikten sonra turizm dört dörtlük oluyor. Uçağın olması bizim gitmemizi sağlamıyor. Vize de uçak da var ama yine de gidemiyorsunuz. Çünkü Avrupa, şu anda Türk vatandaşlarını almıyor. Bütün ülkeler; kendi vatandaşlarını, o ülkelerde kendi oturumu olanları alıyor. Bu bir engel şu anda” diye konuştu.

TURİZM ÇOK FAZLA ETKİLENDİ

Bursa Skal Başkanı Serdal Can, pandemi döneminin turizmi olumsuz etkilediğini kaydetti. Dünyada turizm gelirlerine dayalı veya beklentisini turizm üzerine kurmuş ülkelerin bu konudan daha da etkilendiklerine işaret eden Can, “Ülkemizde durum oldukça vahim. Yurtdışından gelen yabancı sayılarının düşmesi; hem havayollarını, hem otelcileri, hem de bu hizmeti koordine edecek seyahat acentelerini çok fazla olumsuz etkiledi. Turizmde havayolları, oteller ve seyahat acenteleri ayrılmaz bir parçadır. Bu üçlüden birinin olmaması zincirin halkasının kırık olduğunu gösterir” dedi.

ARAP TURİST ÜLKESİNDEN ÇIKAMADI

Bursa açısından değerlendirmede bulunan Can, beklenen Arap turistin, bu sene ülkesinden çıkamadığını söyledi. Başta Suudi Arabistan olmak üzere Birleşik Arap Emirlikleri’nin bazı siyasi manevraların bu ülkelerden Türkiye ve kente olan hareketi durma noktasına getirdiğini ifade eden Can, “Tamamen bitti diyemeyeceğim, zira evi olan birçok Arap ailesi, bu süreci Türkiye gibi ılıman bir ülkede geçirmenin, ülkesindeki sıcaklarda ve kapalı mekanlarda kalmaktansa, cennet ülkemiz İstanbul ve Bursa’da geçirmeyi yeğledi. Ancak burada da sayı maalesef çok sınırlı idi” diye konuştu.

BEKLENTİ İLE SONUÇ FARKLI OLDU

Yaz ayları arasında kıyaslamada bulunan Can, 2018 yılının iyi geçmiş bir yıl olduğunu belirterek, 2019’un Bursa için biraz daha düşük geçtiğini aktardı. 2020’nin 2018’i geçeceği kanaati oluştuğunu anlatan Can, sonuç olarak 2020 yılında yabancı turist açısında Bursa’nın yüzde 3-5 civarında kaldığını açıkladı. Yabancı turist açısından oluşan kaynaklardan birisinin de gelen iş insanları olduğuna değinen Can, “Her sene yükselen bir sayı olsa da, İstanbul’a yaklaşmamız bu tip iş insanların biraz daha Bursa gecelemesini arttırmaktansa, İstanbul gecelemesini arttırdıklarını görüyoruz. Bu da tabii İstanbul’un Bursa’ya kıyasla bir marka olması ve yabancı turistin her aradığını kolayca bulabildiği bir dünya markası olmasından kaynaklanıyor” dedi.

2020 DONUK VE SÖNÜK BİR YILDI

Bursa için konan hedefleri bu sene hiç dikkate almadan, 2021 yılına odaklanmak gerektiğini vurgulayan Can, “2020 yılı biz turizmciler için donuk ve sönük bir yıldır. Turizm içinde olan her bir fert, havayolu, otel, rehber, seyahat acentesi, yeme içme 2020 yılında zarar etmiştir. Sadece maddi anlamda değil, manevi anlamda da çökmüştür. Bu nedenle bizler zaten kendi aramızda da birçok platformda konuşuyoruz. Bugünden sonra 2021 yılının zarar görmemesi için planlar yapılmalı, öncelikle maske, mesafe kurallarına uymalıyız. Bizi kısa vadede en çok kurtaracak nokta aşının bulunması olacaktır. Zira beklenti kış aylarında vaka sayılarının artış göstereceğinden yana olmasına rağmen, artış aşağı dönse bile hala moral motivasyon nedeni ile veya 2020’deki maddi kaynaklardaki erimeden dolayı seyahat arka plana itilecektir” diye konuştu.

ULUDAĞ ALAN BAŞKANLIĞI TOPLANTISI 22 EYLÜL’DE

Bursa’nın kış turizminde zayıf olduğuna işaret eden Can, Uludağ’ın iç turizmde kısa bir dönem etkin olsa da bu yöndeki gelirin, turizmin gelir katmanında düşük bir artı oluşturduğunu kaydetti. 22 Eylül tarihinde Uludağ Grand Yazıcı Hotel’de gerçekleşecek toplantıda Uludağ Alan Başkanlığı’nın Ankara’dan gelecek Turizm Bakanlığı Yetkilileri tarafından ele alınacağını aktaran Can, bir bilgilendirme toplantısı gerçekleştirileceğini açıkladı. Uludağ için Alan Başkanlığı’nın yeni yönetim şeklini son derece önemsediklerini belirten Can, “Daha detaylara vakıf olmasak bile, Alan Başkanlığı Sistemi’nin Uludağ ve şehrimize büyük katkılar sağlayacağını, kararların hızlanacağını, iletişimin yükseleceğini düşünüyorum” dedi.

UYARILARA KULAK VERİLMELİ

Sektör için alınabilecek en önemli tedbirin Bursa’da Covid19 vakalarının yükselmemesi için bilinçli bir koruma yapılması ve uyarılara kulak verilmesi olduğunu vurgulayan Can, bu dönemde özverili olarak, maddi beklentisi olmadan, korkmadan, hijyen kurallarını dikkate alarak, otel açmak ve hizmet sunmanın bile Türk turizmi için çok önemli adım olduğunu kaydetti.

UZAKDOĞU PAZARI

Bursa’nın sahip olduğu olanakların birçok Avrupa ülkesinde bulunmadığına dikkat çeken Can, “Bugüne kadar ağırlıklı Arap ülkelerinden gelen misafirler ile kendine özgü bir turist anlayışına sahip olan şehrimiz için önemli sayılabilecek bir diğer trafik Uzakdoğu ve Japonya’dan gelecek misafirler olacaktır. Bilhassa Japonya dört tarafı denizle çevrili olmasından dolayı, deniz ve güneş konseptinden ziyade tarih, doğal güzellikler ve termal beklentisi önde olan bir topluluktur. Bursa, Osmanlı’nın baş şehri olması ve termalinde en güzel olanaklarını sunmasından dolayı, Uludağ ve Bursa tabi güzellikleri ile bu konuda önemli zenginliğe sahiptir. Gerek Kore ve gerek Japonya ile ciddi karşılıklı adımlar atılmaktadır. Ancak bunun geliştirilmesi ve uçakların faal döneme geçmesi ile bu konuda karşılıklı çalışmalar yapılması, yükselen bir grafik ile Bursa’nın bir diğer kültüre daha ev sahipliği yapmasını ve bundan ciddi anlamda kazanımlar elde edeceği günler gelmesini sağlayacaktır” dedi.