Kedi sevdiğini yoğururmuş

Herkesin aşina olduğu bu hareketin temeline inmiş biliminsanları. Kedi davranışları üzerine çalışanlar bunun rahat hisseden bir kedinin hareketi olduğunu söylüyor.

Kedilerin uykudan önce gurlaması, bir şeyleri yoğurması hatta bazen salya akıtması normalmiş.

Yoğurma hareketiyse favori insanının yanında ortaya çıkıyormuş.

Uzmanlara göre, bir anlamda bu, kedinizin size “Seni seviyorum” demesinin bir yoluymuş.

Tabii kedilerin kendi aralarında da bu hareketin farklı anlamı var. Yoğurma hareketi daha yeni doğmuş kedi yavrularında bile içgüdüsel olarak mevcut. Annesinin karnını yoğuran yavrular, aç olduklarını ve emmeye hazır olduklarını, daha çok emmek istediklerini ifade ediyorlar bu şekilde. İki ay anne sütüyle beslenen kediler bu hareketi hayatları boyunca devam ettiriyor. Yani anneden görevi biz devralıyoruz. Kedilerin insanları sevdiğine emin olmasak da düşüncesi bile güzel.

NEDEN ELDEN YEMEK İSTİYOR

KÖPEĞİNE herkes ilgi göstermeyi sever ve bunu yapmakta hiçbir mahsur yok. Ama bazen istenmeyen sonuçlar olabiliyor. Köpeğinizi elinizle beslemeyi sürdürdüğünüzde kabından yemek yemeyi reddedebiliyormuş. Fakat ısrarla onu elinizle beslemesini istiyor, aksi takdirde yemek yemiyorsa, bunun başka sebepleri de olabilir. Dikkatinizden kaçmasın diye derlediklerimi ileteyim:

* Hasta olan köpekler siz elinizle besleyene kadar yemek yemeyi reddedebilir.

* İki köpeğiniz varsa, biri diğerine göre daha baskınsa kabından yemek yemesine izin vermiyor olabilir.

* Mama kabının yakınında yaşadığı bir olay köpeğinizde travma ya da korku yaşatmış olabilir.

* Evden çıkmadan önce mama veriyorsanız onda ayrılık anksiyetesi yaratmış olabilirsiniz.

Hareketlerini buna göre gözlemlemenizde fayda var.

YASAYI BEKLERSEK GEÇ OLABİLİR

HAYVAN Hakları Yasası’nın eli kulağında diyorlar, bekliyoruz. Bu arada da gördüklerimizi anlatmayı sürdürüyoruz. İhbar bu kez İstanbul’dan okurumuz Güler Hanım’dan geliyor. Kadıköy Tarihi Salı Pazarı’nda gördüğü manzarayı anlatıyor: “Semt pazarlarında canlı hayvan satışı yasak olmasına rağmen burada satış yapılıyor. Yazılı sözlü şikâyetimde durum değişmedi. Ufacık bir kutuda üst üste doldurulmuş canlar çırpınarak ölüyor. Onları alan da poşet benzeri şeylere koyarak götürüyor. Aileler ucuz oyuncak gibi düşünüp alıyor.” İlgililer umarım harekete geçmek için Hayvan Hakları Yasası’nı beklemez, bu durumu engellerler.

AGRESİF AMA BİR SEBEBİ VAR

PANDEMİ nedeniyle dünya çapında köpek sahiplenme sayısı zirveye ulaştı. İnsanlar satın almak yerine barınaklardaki köpekleri sahiplendiler. Yurtdışından gelen “Barınaklar boşaldı” haberlerini okuduk. Ancak eve bir köpek getirmek her zaman mutlu sonla bitmeyebiliyor. Travmalı köpekler yeni evlerine uyum sağlamakta zorlanabiliyorlar. New York’lu gazeteci Madeline Bilis sahiplendiği 6 yaşındaki Beagle cinsi köpeğini uyutmak zorunda kaldığını anlatınca haklı olarak şimşekleri üzerine çekti. 6 ay önce sahiplendiği köpeğin agresif tavırları, erkek arkadaşını ve bir kez yoldan geçen birini ısırmasıyla sonuçlanmış. 6 ay boyunca davranış eğitimi ve anksiyete ilaçları soruna çözüm olmayınca Bilis köpeğini uyutma yolunu seçmiş.

Bazı köpek sahipleri bu tür agresif davranışlarla başa çıkamayınca maalesef son çareyi böyle buluyorlar. Britanya’da hayvanları koruma derneği RSPCA’e 2019-2020 yıllarında davranış problemleri nedeniyle bırakılan 28 bin 72 köpeğin yüzde 12.5’i uyutulmuş. Uzmanlara göre travmatik köpeklerin agresif davranışlarının üstesinden zor da olsa gelinebilir. Öncelikle köpeğin saldırganlığını tetikleyen şeyin ne olduğunu bulmak gerekiyor. Belli yerler, belli insanlar, diğer köpekler gibi korkunun kaynağını bulmak çözümün en önemli parçası.

Tetikleyiciyi anladıktan sonra köpeğin buna verdiği duygusal tepkiyi değiştirmek üzerine çalışmak gerekiyor. Köpek artık korku ya da endişe hissetmediğinde saldırgan tavırlar da göstermemeye başlıyor. Her ne kadar her olay ve her köpek birbirinden farklı olsa da bu sorun çözümsüz değil.

OKUR FOTOSU
HERKESE BİR MONİ LAZIM




OKURUMUZ Ayşe Peker’den gelen fotoğraf, klasik bir “Kedi istemem” diyen insanın dönüşümünü anlatıyor. Dinleyelim: “Sadece bir ay oldu. Yeğenim annesine sürpriz yapıp yavru kedi sahiplenmiş. Bir ayda hepimizi mest etti. Benim ‘Evde hayvan istemem’ diyen ablam artık ‘Böyle bir sevgi olamaz’ diyor ve yanında yatırıyor. O kadar sevgi dolu ki yaşamak lazım, anlatılmaz.” Bir kediye, bir köpeğe yuva olmanın ne kadar güzel bir şey olduğunu görüyorsunuz. #Satınalmasahiplen diyerek sizi de sokak hayvanlarına sahip çıkmaya davet ediyorum.

NOT: Kediniz ya da köpeğinizin fotoğrafını #dunyagüzeli etiketiyle ve Hürriyet’i mention’layarak sosyal medyada paylaşın ya da sdemirel@hurriyet.com.tr adresine mail atın, seçip paylaşalım...