Karantinada bizi onlar kurtardı
KEDİMİZİ her şeyden sakındığımız, köpeğimizi dışarı çıkardıktan sonra eve getirip patilerini köpeklere uygun dezenfektanlarla temizlediğimiz günleri unutmuş gibiyiz. Sanki normal hayata döndük. Bir tek yüzümüzde maske var. Ama bu dönüş sayılara yansıdığına göre yine tedbirli olmakta yarar var. Eskisi kadar keskin önlemler alır mısınız bilmem ama bir önceki “karantina” döneminden dersler çıkarmak gerekiyor.
Bu köşede, pandemi süresinde hayatında kedi, köpeklere özel yer ayırmış insanlarla konuştuğumda, karantinadaki umutsuzluğu bu ilişkiyle aştıklarını anlatmışlardı.
Bunun dünyanın öbür ucunda da aynı olduğunu gösteren bir araştırma yayımlandı ABD’de. Buna göre kedisi olanların dörtte üçü, eğer kedileri olmasa karantina sürecini atlatmalarının mümkün olamayacağını itiraf etmişler. Kedi sahiplerinin yüzde 66’sı kedileri hakkında yeni bir şey öğrendiklerini söylerken, yüzde 76’sı bu süreçte kedisiyle yakınlaştığını anlatıyor. Ayrıca yüzde 64’ü kedisinin evde saklanmayı sevdiği yeni bir yer keşfettiğini, yüzde 57’si yeni bir davranış fark ettiğini, yüzde 55’i de kedisinin sevdiği yeni bir yiyeceği öğrendiğini söylemiş. Ama kediler de yeni normale dönmek istiyorlar: Ankette, kedisi olanlar yüzde 73 oranında, kedilerinin biraz yalnız kalmak istediklerini gösteren hareketler sergilediklerini söylemişler.
Onlar olmasaydı zor zamanlarımızı daha fazla hasarla atlatırdık buna kuşku yok. Bugün onlara teşekkür eder, belki sevdikleri mamadan verir, daha fazla oyun oynamalarına yardımcı olabilirsiniz. Bunu hak ediyorlar.
KEDİ-KÖPEK SAHİPLERİNE DAİR İKİ RAKAM
ABD’de yapılan ankete göre kedi-köpek sahipleri bu ilişkiye dair şunu söylüyorlar:
Yüzde 41:Onlarla konuşuyorum, bu sayede yanımda konuşacak birisi oldu.
Yüzde 49: Onlar sayesinde daha az endişeli hissediyorum.
KÖPEKLER İÇİN PANDEMİ: DAHA ÇOK GEZMEK DAHA FAZLA ENDİŞE
KARANTİNADA can simidi olarak görülen “köpek gezdirme” aktivitesi, insanların günlük rutininden daha fazla köpeğiyle sokağa çıkmasına yol açınca, köpekler açısından başta olumlu bir etki yarattı. Ama sonrasında işler değişti: Eskiden diğer köpeklerle sosyalleşmesine, başka insanların sevgisine izin veren köpek sahipleri koronavirüs bulaşma korkusuyla artık çok temkinli. Bu aşırı korumacı tavır ve yürüyüş için izole yerlerin seçilmesi doğal olarak köpeklerde anksiyeteye sebep oluyor. Empati duygusu fazlasıyla gelişmiş olan köpeklerimiz bizdeki savunmaya geçme halini anlıyor ve endişeye kapılabiliyor. Bunu da kontrollü gevşetmek mümkün olabilir belki. Tabii veteriner hekimlere danışarak.
İŞTE ARADIĞIMIZ SEVGİ
DÜNYA Kediler Günü’nü 8 Ağustos’ta eda ettik, Dünya Köpekler Günü de 26 Ağustos’ta kutlanacak. O güne yaraşır bir sevgi ifadesi komedyen Ricky Gervais’den geliyor.
Köpeklere olan sevgisini her fırsatta dile getiren Gervais, köpeklerin sağladığı pek çok faydaya karşılık insanların onları kahraman gibi görmesini ve şükretmesi gerektiğini söylüyor: “Bir ruhumuz olduğuna inanmıyorum. Ama ruh diye bir şey olsaydı ilk köpeklerin ruhu olurdu. Köpeklerden daha hisli bir canlı olduğunu düşünmüyorum. Her şeyi bizim için yapıyorlar, bizi koruyorlar, bize yön oluyorlar, kanseri koklayarak tespit ediyorlar, koronavirüsü koklayarak anlamaları için eğitiliyorlar. Neden bu canlılara tapmıyoruz ki?”
ÇETEYLE TANIŞIN
OKURUMUZ Ezgi Kantekin, üç kedisini şu notla paylaştı: “Siyah-beyaz tombul kedimin adı Pırtık. Evin en büyük erkeği odur, gelene gidene uzaktan bakar. Baba edasıyla dolanır. Siyah küçük afacanın adı Pamuk. Kendine oyun arkadaşı arar durur. Sarı renkli güzelimizin adı ise Pixel. Hakkâri’den geldi. Yolculuk yapmaya çok alışıktır. Tam bir kontestir”. Sizden de fotoğraflarınızı bekliyoruz.
NOT: Kediniz ya da köpeğinizin fotoğrafını #dünyagüzeli etiketiyle ve Hürriyet’i mention’layarak sosyal medyada paylaşın ya da sdemirel@hurriyet.com.tr adresine mail atın, seçip paylaşalım...
