Pele'nin dramı

Dünya Kupası Finali’nde Brezilya-Uruguay maçı. Puan sisteminin uygulandığı turnuvada Brezilya 4, Uruguay 3 puana sahipti. Yani Sambacılara beraberlik bile yetiyordu. Brezilya ikinci yarının başında attığı golle 1-0 öne geçti. Brezilya bayrama hazırlandı. Ancak Uruguay direndi. “Bu iş burada bitmez” dedi ve attığı 2 golle Maracana stadını Brezilya’nın başına yıktı.
Son düdükle tribündeki 200 bin kişi dondu kaldı. Stadyumdaki derin sessizliği bozan tek şey Uruguaylıların sevinç çığlığıydı. Kalp krizi geçirenler, stada atlayarak intihar teşebbüsünde bulunanlar ve bir noktaya bakarak dakikalarca sabit kalan on binler...
Maçın bitimiyle diz çöken bir Brezilyalı babanın 10 yaşındaki oğlu babasını teselli etmeye çalıştı: “Üzülme babacığım. Ben ilerde büyük bir futbolcu olacağım ve dünya kupasını sana ve bu ülkeye armağan edeceğim.”
O çocuk Pele’ydi.
O Pele ki, 8 yıl sonra İsveç’teki organizasyonda Galler maçıyla birlikte sahneye çıkmaya başladı. O Pele ki, Brezilya’yı tek başına  dünya şampiyonu yaptı. Futbolseverler yeni yıldızı ayakta alkışladı. Brezilya onun oynadığı dönemde tam 3 kez Dünya Şampiyonluğuna uzandı. O, futbolun kralıydı. Siyah İnci’ydi. O Pele ki dünyanın gelmiş geçmiş en çok gol atan futbolcusu. Tam 1283 kez topu filelerde buluşturdu. O Pele ki bir gün kırmızı kart görünce bütün seyircilerin tepki haykırışıyla hakemin kararından dönmesine sebep oldu, maça devam etti. Ve o Pele ki futbolu bıraktıktan sonra bile sokakta halkının yoğun ilgisinden yürüyemezdi. Anlayacağınız Pele=Brezilya.

HALKI SOKAĞA DÖKEN ADAM HALKLA KARŞI KARŞIYA

KADERİN bir cilvesi midir bilinmez ama işte  bir dönemler halkını sevinç çığlıklarıyla sokaklara döken Pele, şimdi o halkla karşı karşıya. O istenmeyen adam.
En son 1 milyon kişiyle sokağa dökülen halk, futbola yapılan büyük devlet yatırımları da şiddetle protesto etti. Şu anda Konfederasyon Kupası maçları orada oynanıyor. Seneye Dünya Kupası, 2016’da da Yaz Olimpiyatları’na bu coğrafya ev sahipliği yapacak. Bu organizasyonlar için harcanan milyarlarca Euro’nun zengin-fakir arasındaki uçurumu derinleştirdiğine inanan halk, “Biz bu kadar ekonomik sıkıntı yaşarken bu harcamalar niye?” diyerek isyan etti.
Brezilya’ya 3 kez gittim. Oradaki manzara şu: İki farklı yaşam var. Bir tarafta hayatın tadını sınırsızca çıkaran bir zenginler kulübü, diğer tarafta da yokluğu dibine kadar yaşayan varoşlar. İhtişamlı bir hayat ve acı yoksulluk iç içe.

BREZİLYA’NIN BAZI YERLERİNDE CAN GÜVENLİĞİ YOK!

İKİ olay yaşadım. 2011 Formula 1 yarışlarının Brezilya etabında Dünya Şampiyonu Jenson Button’un içinde olduğu otomobilin önü 2 tüfekli kişi tarafından kesildi. Hem de gündüz vakti ve Interlagos Pisti’ne yakın bir yerde. Button, eski bir istihbarat ajanı olan koruma-şoförünün kıvrak manevralarıyla canını zor kurtardı. Yine o yarışları birlikte izlediğim meslektaşlarım Erbatur Ergenekon ve Tayfun Bayburt’un 22.00’den sonra Interlagos Basın Merkezi’nden Sao Paulo şehir merkezine dönüşüne can güvenliği sağlanamayacağı gerekçesiyle izin verilmedi.
Dünyanın 7. büyük ekonomisi Brezilya ilginç bir yer. Döviz bürolarının önünde eli silahlı güvenlik görevlilerinin eli tetikte. Roberto Carlos, Ronaldo, Ronaldinho gibi futbolcuların özel korumaları olmadan sokağa çıkmıyor. Özel arabanızla bir getto bölgesine gitmeniz cesaret ister. Adım başı rastlayabileceğiniz yağmacılar yolunuzu kesiyor ve size saldırıyor. Cebinizdeki para ve cep telefonunuzu gasp ediyor.
Ülkede yolsuzluk iddiaları ise yıllardır var. İşte tüm bunlardan bunalan halk artık sokaklarda.

KRAL ÖLDÜ MÜ YOKSA?

ŞU anda sokakta yaşananlar siyasi iktidarla halk arasında. Devlet Başkanı Dilma düşünsün. Ama bir başka haykırış ve öfke var ki o da benim gibi futbolun efsanelerine düşkün birisinin tasası oldu. Pele’nin durumu! Eylemlerin ilk gününde “Her şey Brezilya için, evlerimize dönelim” dedi ve öfkeli kalabalıktan “Canın cehenneme” karşılığını aldı. Geri adım attı ama sokağın ona öfkesi dinmedi. Vay be Pele. Nereden Nereye!
Bu arada futbolun yeni yıldızı Neymar’dan göstericilere derin bir destek geldi.
Sokaklar “Neymar Neymar” diye inliyor. “Kral öldü yaşasın yeni kral” diyor.
Bu kadar kolay mı acaba?