Paylaş
Körfezden futbol esintileri sunardı. 4 büyüklerin korkulu rüyasıydı. Her sezon şampiyonluğa çok yaklaşıyordu ama bir türlü kupaya uzanamıyordu. Kocaelispor’du o takım... Kadrosunda kimler yoktu ki...
Ömeroviç, Saffet, Ergun, Bülent Uygun, Mirkoviç, Tuncay, Halil İbrahim gibi Türk futboluna o dönem damga vuran yıldızlar... Hepsi de büyük takımların yolunu tuttu. Yine o dönemin soldan yılan gibi kıvrılan bir ‘sol kanat’ oyuncusu vardı. Her şeyi sol ayağıydı... Yalçın Kıldıran. İşte onun büyük takımlara transferi hep direkten döndü. İyi bir transfere imza atmak biraz da kısmet işidir ya. Olmadı. Kıldıran, diğer arkadaşları gibi bir türlü büyük transfer gerçekleştirip gelecekte kendisini ve ailesini güvenceye alacak parayı kazanamadı.
10 yıl Körfez’de oynadı. Ardından Petrolofisispor, Zeytinburnuspor ve İzmitspor gibi takımlarda oynayarak futbola veda etti. Teknik adamlık yaptı. Ve 2 yıl önce çalıştıracak takım bulamayınca işsiz kaldı. İşsiz olmanın ne büyük bir acı olduğunu o zaman anladı. İzmit Yeniköy’de bir fabrikada iş bulduğunda büyük bir takıma transfer olmuş gibi sevindi. Öyle ya artık ailesine çocuklarına götüreceği bir lokmanın parasını kazanacaktı. Az ya da çok. Ne farkeder ki...
Ancak kötü kader burada da yakasını bırakmadı. Fabrikada vincin kaldırdığı büyük bir borunun üzerine düşmesi sonucu ağır yaralandı. Tüm müdahalelere rağmen sağ ayağı kesildi.
Sevenleri yanındaydı
Kıldıran’ı bacağı kesildikten sonra ailesi ve sevenleri hastanede yalnız bırakmamıştı.
HİKMET KARAMAN’DAN YARDIM HATTI
YALÇIN Kıldıran hastaneden taburcu olup Charlie’nin Melekleri dediği eşi Neşe ve kızı Dilara’ya kavuştu. Buruktu. Çünkü artık sağ bacağı yoktu. Şükrediyordu. Ama bir zamanlar sahalarda bitmek bilmez bir enerjiyle koşan adam koltuk değneklerine mahkum bir emekçiydi artık... Bir protez bacak hayali vardı ama onu almaya ekonomik gücü yoktu. Geçmişte takım arkadaşı olan Bülent Baturman, arkadaşının çaresizliğine kahroldu. Ve Çaykur Rizespor Teknik Direktörü Hikmet Karaman’ı aradı. Ne de olsa Karaman da kalbi Kocaelispor için atan bir futbol adamıydı. Bir zamanlar başarıdan başarıya koşan ekibin teknik patronlarından biriydi. Kaderine terk edilen de eski öğrencisiydi. Bu dramı en iyi o anlardı.
Yaşananları öğrenen teknik direktör Hikmet Karaman, kısa süreli bir şok yaşadı. Ve hemen telefonuna sarıldı.
YARDIMSEVER TEKNİK ADAMLAR
TEK tek meslektaşlarını aradı. Rıza Çalımbay, Hamza Hamzaoğlu, Aykut Kocaman, Ersun Yanal, Şenol Güneş, Abdullah Avcı, Mesut Bakkal (Gençlerbirliği futbolcularıyla birlikte yardım yaptı)... Hepsi de hiç tereddüt etmeden gönüllerinden kopan parayı gönderdiler Karaman’a.
Yardımcıları Serkan Emre Sefa, Ender Alkan ve Taşkın Hoca da Hikmet Karaman’ın çağrısına destek verdi. Karaman da yaptığı katkıyla toplanan parayı Almanya’daki protez merkezinin Kocaeli’ndeki hesabına yatırdı. Yalçın Kıldıran, şimdi protez bacağıyla daha mutlu...
SEVGİLİ YALÇIN KILDIRAN
HAYAT böyledir işte. İnsanı nereye savuracağı bilinmez. ‘Sol Ayağım’ diye bir kitap var. Yazarı Christy Brown. Yazar, kendi öyküsünü anlatır bu kitapta. Brown, İrlanda’nın başkenti Dublin’de 23 çocuklu bir ailenin 13. çocuğu olarak dünyaya gelir. Babası sıvacıdır. Beyin felçli olarak doğan Brown, ne konuşabiliyor ne de yürüyebiliyor. Sadece sol ayağını kullanabiliyor. Bu acımasız gerçeğe rağmen yaşama sımsıkı tutunur. Hayal gücünü ve duyarlı zekâsını kullanarak sol ayak parmaklarıyla önce yazmayı öğrenir. Sonra resim yapmaya başlar. Yazdığı kitap dünyanın en çok satanları arasına girer. Resimlerine paha biçilemez... ‘Sol Ayağım’ kitabı daha sonra da filmi çekilen ve Oscar kazanan bir başyapıt olur.
Yalçın Kıldıran Hoca... Sana diyeceğim... Senin durumun Brown’a göre çok şükür daha iyi. Elbette ki üzülüyorsundur. Ancak umudunun kırıldığı her anda Christy Brown’ı aklına getir. Hayat bu... Kimbilir şimdiye kadar yaşadıklarına inat tüm güzellikleriyle bundan sonra seni bekliyordur...
Paylaş