Sorun, yanıtlayayım

Serdar TURGUT
Haberin Devamı

Rumuz: Şaşkın

Soru: Değerli Serdar Amca. Cumhurbaşkanı Demirel, katiyen emekli olmayı düşünmediğini açıkladı. Ben buna çok şaşırdım. Sen ne diyorsun?

Cevap: Sevgili Şaşkın. Ben buna şaşırmadığım gibi açıklamasına çok da sevindim. 43 yaşındayım. Bugüne kadar 3 askeri darbe, yedi veya sekiz askeri darbe tehdidi, 15 hükümet, dört sarılık salgını, üç kolera salgını, iki adet sel baskını ve TEM otoyolunda 976 adet gidiş gelişi atlattım. Bütün bu belalar olurken memleketin yönetiminde bir şekilde her zaman Süleyman Demirel vardı. Öyle anlaşılıyor ki Türkiye'nin başı 2 binli yıllarda da dertten kurtulmayacak. Belki yeni bir hükümet olmaz ama diğer şeylerden kurtulmamız mümkün gözükmüyor. Süleyman Demirel olmadığı takdirde en azından ben ilerdeki belaları yaşarken büyük bir eksiklik duyarım. Bizim genç halk kitleleri de benim gibi nostaljik olduğundan onların da aynen böyle hissedeceğini biliyorum. Biz alışkanlıklarımıza bağlı bir milletiz.

***

Rumuz: Medyatik

Soru: Serdar Amcacığım. Ben Basın Yayın'da okuyan bir genç kızım. Sana sorum şu: Sence dünya tarihinde atılan en ilginç gazete manşeti hangisidir?

Cevap: Kızım Medyatik. İki gün öncesine kadar dünya tarihinde atılmış olan en ilginç başlığın New York Post'a ait olduğunu düşünürdüm. Yıllar önce olan olayda, üstsüz şov yapılan bir barda kafası kesilmiş bir ceset bulunmuş ve Post Gazetesi ertesi gün bunu ‘HEADLESS BODY IN A TOPLESS BAR’ başlığıyla yani ‘ÜSTSÜZLER BARINDA KAFASIZ VÜCUT’şeklinde duyurmuştu. Ancak geçen gün bir gazetemizde gördüğüm başlık fikrimi değiştirdi. Sibel Can'ın mayolu resimlerinin yayınlanacağını açıklayan gazete bunu ‘SİBEL CAN KİLOLARIYLA YAKALANDI’ şeklinde duyurmuştu. Bence bu dünya tarihinin en ilginç başlığı. Bu öylesine ilginç bir başlık ki zor metinleri anlamasıyla ünlü feylezof Jacques Derrida'nın bile bu metni kısa vadede çözümleyip anlamasına katiyen imkân yok.

***

Rumuz: Öğretmenimi Seviyorum

Soru: Değerli Serdar Amca. Ben 15 yaşında bir kızım. Bayan öğretmenime karşı tuhaf hisler duyuyorum. Ona sarıldığımda içimi bir sıcaklık kaplıyor. Bu tuhaf durumu Güzin Abla'ya sorduğumda bana ‘‘Sana tavsiyem, bu duyguların yalnızca öğretmenine karşı duyduğun sevme ve sevilme ihtiyacından kaynaklandığını düşünmen’’ diye cevap verdi. Bu cevap beni katiyen tatmin etmedi. Senin söyleyeceğin bir şey var mı?

Cevap: Öğretmenini seven kızım. Bir müjdem var sana. Sen genetik bir lezbiyensin. Anladığım kadarıyla da maşallah son derece aktif bir lezbiyensin. Mutlu olmalısın, çünkü lezbiyenlik artık moda. Hem de erkeklerle muhatap olmadan yaşamak da güzel bir şey olmalı. Kutlarım seni. Şunu unutma ki durum çok daha kötü olabilirdi. Örneğin sen bir erkek olabilirdin ve bir gün aniden erkek hocana sarıldığında içini sıcak hisler kapladığını keşfedebilirdin. Sana kesinlikle söylemeliyim ki o durum çok daha vahim olabilirdi.

***

Rumuz: Mutluluk hastalığı

Soru: Serdar Amca. Dünyada pek çok acı şey oluyor, sen her gün şamata şeyler yazıyorsun. Peki ama seni üzen tek bir şey bile olmuyor mu? Örneğin son bir yıl içinde okuduğun en acı haber neydi, bunu söyler misin lütfen?

Cevap: Türk gazetelerinde son bir yıldır okuduğum en acı, beni en sarsan haber dün yayınlandı. McDonald's'ın kurucusu Richard McDonald'ın ani ölümü beni derinden sarstı. Bunun şokunu nasıl atlatacağımı bilemiyorum.

***

Rumuz: Sosyal adalet

Soru: Serdar Amca. Aydın Güven Gürkan'ın CHP'den istifası sence de Türk demokrasisi açısından önemli bir dönüm noktası mıdır?

Cevap: Ajda Pekkan'ın selülitleri Türk demokrasisinin geleceği açısından ne kadar önemliyse, bu kişinin istifası da o kadar önem taşımaktadır. Hatta konuya biraz kafayı zorlayarak ve yaratıcı olarak bakarsanız Ajda Pekkan'ın selülitlerinin bu ülkeye demokrasinin yerleşmesi yolunda çok daha büyük bir işleve sahip olduğunu görebilirsiniz.

***

Rumuz: Çankaya

Soru: Serdar Amcacığım. Cumhuriyet'in 75'inci yıldönümünün gerektiği gibi heyecanla kutlanmayacağından korkuyorum. Bu konuda bir çözüm öneriniz var mı?

Cevap: Sevgili Çankaya. Yapılacak şey basit, Türk Ceza Kanunu'nda yapılacak yeni bir düzenlemeyle cumhuriyet kutlamalarında yeteri derecede heyecan duymadan insanların 3 yıldan beş yıla kadar hapis edilmesi yoluna bir an önce gidilmelidir. Bu Meclis'ten bu kanunun zorlanmadan çıkacağını tahmin ediyorum. Yok eğer Meclis'te zorlama olursa o zaman da meseleyi kanun hükmündeki kararnameyle çözme yoluna gidilmelidir.

***

Rumuz: Utan

Soru: Etrafta bu kadar aç insan varken, yemek yazıları yazmaya utanmıyor musun?

Cevap: Sevgili Utan. Sen konuyu gündeme getirinceye kadar bu konuda bilinçsizliğim sürüyormuş. Muhteşem mektubunla bunu yeni kavradım. Özür diliyorum halkımdan. Bugünden itibaren yemek yazarlığını bırakıyorum ve arta kalan zamanlarımı Birleşmiş Milletler'in Açlıkla Mücadele Programı'nda gönüllü olarak çalışmaya adıyorum. Türk insanının da yardımsever, egoist olmayan ve katiyen çıkarını düşünmeden hareket eden bir yapıya sahip olduğunu gayet iyi bildiğimden bu davranışımın halkıma da bir örnek teşkil edeceğini umarım. Bilmem anlatabildim mi geri zekâlı Utan evladım.













Yazarın Tüm Yazıları