Paylaş
Dünya Kupası maçları nihayet sona erdi.
Meseleye olumlu açıdan bakmaya çalışın.
Eğer maçların sona ermesi, bizim Ricky Martin'i bir daha asla dinlemeyeceğimiz anlamına geliyorsa şampiyonanın bitmesi bence harika bir şey oldu.
Yok, hâlâ onun şarkılarını çalmakta ısrarlı olurlarsa o zaman da ne yapalım, talihimize küseceğiz ve sonsuz acıya katlanacağız.
***
Ben 45 yıl önceki Hürriyet'in yazıişlerinde çalışıyor olsaydım, bugün gazeteye şu manşeti atardım:
‘‘Değerli büyüğümüz Ertuğrul Özkök -ki kendisi son 100 yılın en seksi erkekler listesine 11'inci sıradan hem de Antonio Banderas'tan bile ön sırada girmiş kişidir- Paris'teki Dünya Kupası incelemelerini tamamlayıp bugün şehrimize teşrif etmişlerdir.’’
***
Ve aynı gazeteden bir başka eski başlık türü daha:
‘‘Uluslararası Para Fonu Türkiye Masası şef yardımcısı Mesut Yılmaz, dün Bodrum'da bir deniz banyosu alıp, daha sonra da güneşlenmişlerdir. Mesut Bey geceyi de ilçede geçireceklerdir.’’
***
Türkiye neden çağdaş medeniyet seviyesini bir türlü yakalayamayacak, biliyor musunuz?
Bakın anlatayım:
NTV'de çok güzel bir dizi var: ‘‘Para Harcatma Sanatı’’ reklamcıları anlatıyor.
Son derece yaratıcı reklamlardan örnekler görüyorsunuz bu dizide.
Bir reklam tavuk pazarlayan bir şirket ile ilgiliydi.
Tavuk şirketinin yöneticisi adamlarını Roma'ya gönderiyor.
Pazarlamacılar Papa ile görüşme yapıyorlar.
Baş pazarlamacı Papa'ya ‘‘Sizden bizim tavuk satışlarımıza aracı olmanızı istiyoruz. Bundan böyle vereceğiniz dini söylevlerde İncil'deki ekmekle ilgili bölümü ‘Ve ekmek yediler' olarak değil de ‘Ve tavuk yediler‘ olarak söylemenizi istiyoruz’’ diyor.
Papa bunu duyunca hışımla ayağa kalkıyor ve ‘‘Siz benden kutsal kitabın içindeki lafları mı değiştirmemi istiyorsunuz’’ diye bağırıyor sinir içinde. Pazarlamacı da ‘‘Evet’’ deyince, Papa ‘‘Kovun bu adamları’’ diye gürlüyor.
Engizisyon mahkemesindeki tiplere benzeyen gardiyanlar içeri girip adamı kollarından sürüklemeye başlıyorlar. Tam o sırada pazarlamacı, ‘‘Durun bir dakika’’ diyor ve Papa'ya,
‘‘Eğer tavuklarımızı pazarlayacak bu sözleri söylersen 10 yıl boyunca bütün kiliselerin tavuk ihtiyacını bedava karşılayacağımız gibi sana da 40 milyon liret vereceğiz’’ diyor.
Papa biraz düşünüp ‘‘Tamam öyleyse anlaştık’’ diyor.
Reklam, tavuk şirketinin adının ekrana gelmesiyle bitiyor.
İşte bu yüzden Türkiye iki binli yıllarda da geri kalacak.
Çünkü Rönesansını, aydınlanmayı geçirmiş Batı insanı bu reklama gülmesini biliyor.
Espriyi algılıyor.
Bunu kafaya takmadan, inanç dünyasıyla espiriyi karıştırmadan mutlu bir şekilde yaşayabiliyor.
Benim bile kanıma öylesine işlemiş ki buradaki ortam, reklamı izleyince ‘‘Vay canına amma da cesur insanlar bunu yapanlar’’ diye düşündüm otomatik olarak.
Ama ne yazık ki cesur filan değil sadece normaldiler.
***
Dünkü Hürriyet'ten bir başlık:
‘KAÇAK KÜRTLER İTALYA'DA LÜKS TATİL KÖYÜNE ÇIKTI'
Bugünkü Hürriyet'te olması muhtemel başlık:
‘KAÇAK KÜRTLER LÜKS TATİL KÖYÜNDEN ÇIKMAMAK İÇİN POLİSLE ÇATIŞMAYA GİRDİ.'
Ayrıca bu olayın iyi bir senaryo yazıldığı takdirde harika bir film olacağını da düşünüyorum.
***
Hürriyet Gazetesi üst yönetimine dilekçe
Dilekçe No: 1769
Sayın yöneticilerim,
Sizden bir istirhamım olacak.
Ne olur yarından itibaren aşağıda sıralayacağım tanımlamaların gazetede kullanılmasını yasaklar mısınız:
1- Çıldırtan sıcaklar
2- O gece çılgın gibi eğlendiler
3- Başdöndüren güzellik
4- Ki kendisi son 100 yılın en seksi erkekler listesinde 11'inci sırada hem de Antonio Banderas'tan bile ön sırada yer alan kişidir.
Teşekkür eder, saygılar sunarım.
Serdar Turgut-Tatile çıkamayan kişi
***
Genel yayın yönetmeni dünkü yazısında ‘‘dünya kupasında bazı kalecilerin neden kısa kollu forma giymeye başladıklarını’’ merak ettiğini yazıyor. Onun bu konudaki sorusuna hiçbir spor yazarı net cevap verememişler.
Bu konuda kendisine yine ben yardımcı olayım.
Ben neden son aylarda kısa kollu tişörtler giymeye başladımsa kaleciler de o nedenden giyiyorlar. Son aylarda yapmış olduğum spor nedeniyle pazularım şişti.
Bunları teşhir etmem gerekiyor.
Teşhir etmeyeceksem neden pazu yapayım ama değil mi? Kaleciler de pazularını göstererek daha seksi olduklarını düşünüyorlar.
Yani Türkiye'deki seksi köşe yazarı nasıl davranıyorsa onlar da aynen öyle davranarak sosyal Darwinizmin erkeklerin temelde birer geri zekâlı oldukları tespitini doğruluyorlar.
Genel yayın yönetmeni soruyu yanlış insanlara sormuş. Spor yazarları gazeteciler arasında bile en az spor yapan zümreyi oluşturduklarından onların bu sorunun cevabını bilebilmeleri zaten mümkün değildi.
Paylaş