1990’lı yıllarda yaşam stilleri üzerine yazı yazmak hiç de kolay bir iş değil. Çünkü stilin geçerlilik süresi, yani moda artık çok kısa. Bir gün ‘artık bu moda’ dediğiniz şey en fazla üç ay sonra aniden eskimişler listesine dahil olabiliyor.Ama yapacak bir şey yok, yazmaya devam edeceğiz. Sadece bugünün stili bu dediğimiz zaman unutmayın ki bugün kavramı artık 24 saat değil günümüz dünyasında.* * *Bilmem hatırlayacak mısınız ama, bundan bir süre önce özellikle moda dünyasında ‘güzellik’ kavramının değiştiğini söylemiştim.‘Heroin chic’ adı verilen şıklık gündemdeydi o zamanlar.Moda dünyasından başlayıp film ve rock dünyasını da etkileyen bu modada kadınlar zayıf, hastalıklı ve her türlü kötü alışkanlığı benimsemiş bir insanın görüntüsünü sunuyorlardı.Bu görüntüyle birlikte hayata karşı bir isyan da ortaya konuluyordu.Genç ve güzel kadınlar ‘Ben işte böyleyim, sizin değer yargılarınız hiç de önemli değil, alın dünyanızı başınıza çalın’ ifadeli suratlarla bakıyorlardı bu dünyaya.* * *Bu moda artık öldü.Şimdi artık kendisine bakan, iç güzelliğine, huzuruna önem veren, değer yargılarıyla ön plana çıkan ve sıhhatli (yani biraz dolgun) görünmekten korkmayan kadın ön plana çıkıyor.Bunun artık geçerli stil olduğunu anlamak için ‘Vanity Fair’ dergisinin son sayısına bakmak yeterli.Kapakta Madonna var bu sayıda.Madonna yüzyılımızın en iyi stil habercisidir. Hatırlayın, o seks kitabı çıkardığında anlamıştık ki artık ‘seksüalite satışı’ gündemde.Şimdi Madonna içsel huzuru tam olan kadını pazarlıyor.Dergideki fotoğrafı 13 yaşındaki bir kız görünümü sunuyor.Her tarafından masumiyet akıyor.Yıllardır insanlara hınzır olmayı öğreten Madonna gitmiş yerine bir başkası gelmiş. Ve tabii Madonna bu değişimini kızının doğumuna bağlıyor. Kızı doğduktan sonra iç huzuru bulduğunu söyleyip, değiştirdiği imajına güzel bir tanım da getiriyor. Bakalım bu stili daha ne kadar sürecek? Çocuğu iki yaşına gelince yeni bir imaj yaratacağına eminim ben.* * *Modacılar bu yeni stile ‘Melek görünümü’ adını vermişler.Bahar defilelerine baktığımızda bu stilin artık mutlak egemen olduğunu net olarak görüyoruz.Prada, Malo ve Jil Sander gibi ünlü modaevleri ‘melek görünümlü’ mankenlerle çıktılar podyumlara.Defilelerde çalınan müzikle, kullanılan temalarla hep içsel huzur, ruhsal denge mesajları verildi.Sinemanın kötü kızı Uma Thurman bile uydu bu modaya.Harper’s Bazaar dergisininin son sayısına bakarsanız Uma Thurman’ı beyazlar giymiş ve dua pozisyonu almış bir fotoğrafıyla görebilirsiniz. Artık o da ruhsal huzurunu arayanlar kervanına katıldı, haberiniz olsun.* * *Hangi trendin moda olduğunu anlamak için bakılacak en iyi yer Calvin Klein’ın reklam kampanyalarıdır.Biliyorsunuz çok kısa süre öncesine kadar onun reklam kampanyalarında ‘grunge stili ve hroin chic’ temaları geçerliydi. İnce, seksüalite tercihi belirsiz birtakım gençler sağlıksız ifadelerle mesajlarını verirlerdi.Calvin Klein’ın yeni kampanyası ise 180 derece farklı.Bu kampanyada Kate Moss ve Christie Turlington gibi ünlü modeller yer alıyor.Son derece sağlıklı görünümleri var. Sırt çantalarıyla, sanki bir yaz kampında arkadaşlarıyla güzel vakit geçirmeye hazırlanan liseli kız görünümündeler.Suratlarından damla damla huzur akıyor. Evet, Calvin de böyle diyorsa o zaman itiraz edilecek bir şey kalmadı demektir. Artık huzurlu, manevi değerleri ön plana çıkaran güzellik gündemde, bu kesin.* * *Şimdi dikkat edin Hollywood’dan da birbiri ardına filmler gelecek.Onlar da hep aynı temayı işleyecekler. Huzur, iç denge, manevi değer mesajları verilecek.Bir süre bu iş gidecek.Artık altı ay mı olur, üç ay mı bilemem?Ondan sonra bir yerden birileri ilk değişimin işaretini çakacak.Ve bu bir çığ gibi saracak etrafı.Bu süreç sağlıklı mı bilemem.Ama bildiğim bir şey var, o da bu tür süreçlerin yaşama heyecan kattığıdır.Bu tür değişimler de olmasa her şey çok monoton olabilirdi.