Paylaş
Hürriyet Gazetesi Üst Yönetimine
Gönderen: Serdar Turgut
Konu: Ücretli izin talebim üzerine
Sayın üst düzey yönetici,
Her yıl geleneksel olarak yayınladığım ve yeni yıl için tahminlerimi içeren SERDARAMUS-4 yazısı üzerine çalışmalara başlamış durumdayım.
Entelektüel açıdan hayli yorucu olan bu iş vaktimin tamamını aldığından gündelik yazılara ayıracak zaman bulamıyorum.
Bu nedenle 31 Aralık'a kadar ücretli izine çıkmam gerekiyor.
Gereğinin acilen yapılmasını rica ederim. Saygılar.
***
Serdar Turgut'a
Gönderen: Hürriyet Gazetesi Üst Düzey Yönetimi
Sayın Hürriyet çalışanı.
Biz sizin için daha uygun bir izin formülü bulduk.
Hayat boyu ücretsiz izin yapmaya ne dersiniz?
Bu önerimize ‘Hayır’ diyorsanız o zaman çalışmaya devam. Sevgiler.
***
Peki o zaman, ne yapayım ekmek parası işte...
Bugünkü zoraki yazı konumuz Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in ‘‘Ben saat 21.00'de uyuyan Türk vatandaşları istemiyorum. Gece sanat izlemeye çıkacak vatandaşlar istiyorum’’ diye konuşması üzerinedir.
Cumhurbaşkanı bu demeciyle kendi tarihinin üçüncü büyük hatalı tespitini yapmış durumdadır.
Cumhurbaşkanı'nın geçmişte yapmış olduğu diğer iki hatalı tespit şöyleydi:
1- Yollar yürüyerek aşınmaz, dedi. Çıkın bir Beyoğlu'nun haline bakın. Nereye bassanız çukur var, yerlerden su fışkırıyor. Olacak iş değil yani...
2- Benim vatandaşlarım demokrasi âşığıdır, dedi. Halbuki bu konuda tek bir kanıt bile ortada yok.
***
Türkler'in saat 21.00'de yattığı konusuna gelince.
Cumhurbaşkanı bu konuda sadece bir ölçüde haklıdır.
İstanbul'da bir kesim halk saat 21.00 civarında yatmaktadır.
Cumhurbaşkanı anladığım kadarıyla Noel Baba gibi bunları yataklarında görüp evden çekip gitmekte, daha sonra olan biteni izlemektedir.
Kendi deyimiyle Cumhurbaşkanı'nda fikri takip yoktur.
Şöyle ki; İstanbul'da gerçekten saat 21.00'de yatan bu halk, saat 24.00 civarında Kont Drakula gibi uyanmaktadır.
Hafif bir aperatif aldıktan sonra eğlenmeye başlamaktadırlar.
Bu insanlar için saat 21.00 olsa olsa öğle vaktidir.
***
Ben bu acı gerçeği yıllar öncesinde gördüm.
Bir gece dostlarımızı dışarda eğlendirelim dedik.
Öyle abuk birilerinin şarkı filan söyledikleri bir yerde rezervasyon yaptırdık.
Büyük bir hata sonucunda ben programın başlama saatini sormayı unuttum.
Gece saat 23.00'e doğru biten bir yemekten koştura koştura, kan ter içinde o eğlence mekânına koştuk.
Geç kaldığımız için ben çok utanıyordum.
Vardığımızda komilerin bile henüz daha işe gelmediğini gördük.
Çünkü program sabaha karşı 02.30'da başlıyordu. Evet sabaha karşı iki buçuk dedim yanlış okumadınız.
Üstelik hafta sonunda filan da değildik bunu da unutmayın.
Neyse o saatlerde beklemek için sığınabileceğimiz başka bir yer aklımıza gelmediği ve eve gittiğimiz takdirde de komaya girip bir daha çıkamayacağımızı düşündüğümüz için üzerinde sandalye duran masaların ortasında dört kişi program saatinin başlamasını bekledik.
Bir Fellini filmindeki pastel renkli sahne gibiydi o anki görünümümüz.
Bence o yerin saat 2 civarında tıklım tıklım dolması kültürel bir mucizeydi. Eğlenmeye gelenler Türk prototipi üzerine sosyolojik bir tartışma yaratacak kadar ilginçti.
***
Bu grup dışında Türkiye'de artık saat 21.00'de uyuyan tek bir insan bile yok.
Köylüler bile saat 24.00'ten sonra başlayan seksüel filmleri seyretmek için büyük bir azimle ayakta kalıyorlar.
Köylü olmayanlar ise o saatlerde İnternet'in başına geçerek şehvetli sayfalar aramaya başlıyor .
Anlayacağınız bütün Türkiye saat 24.00 sonrasında onanistik bir zelzele yaşamaya başlıyor,
Sonuçta kimsede uyku uyuyacak derman kalmıyor.
***
Böyle demeçler vermeye devam ederse Cumhurbaşkanı'nın kendi yerel lehçesiyle konuşmayı başardığı bu halkı katiyen anlamamış olduğuna kanaat getireceğim.
Kendisine tavsiyem şu.
Halkı daha iyi anlamak için tebdili kıyafet dışarıya çıksın.
Bilgisayar oyunları satan bir mağazaya girsin.
Ve üç saat boyunca o mağazaya oyun almak için gelen gençleri izlesin.
Bunu yaptığı takdirde önyargılarının aksine oraya burjuva çocuklarının değil de mali durumu çok da iyi olmayan insanların çoğunlukla geldiğini...
Üstelik de geçen hafta itibariyle Video-CD'lerde en çok talep edilen filmin de Mortal Combat-2 olduğunu görecektir.
Bunu gördüğü zaman da Türk insanı hakkında fikirlerini eminim tekar gözden geçirmek zorunda hissedecektir.
Türkiye'de erken yatan filan yok, aksine milletin gözünden uyku akıyor, siz ne diyorsunuz yahu?
Paylaş