Beyaz Türklere ihanet etmişim (Vallahi istemeden oldu)
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
BENİM bir hatam oldu, bunu bugün itiraf etmek istiyorum.
Seçim konuşulmaya başlanınca, memleketin durumuna baktım ve birikmiş kin dalgası nedeniyle AKP'nin iktidara geleceğini yazdım.
Görünen o yani, ne yapayım ki?
Millet olacağın değil olması gerekenin yazılmasına alışmış, o yüzden seçim sonucu ile ilgili düşüncelerim, sanki bunlar çok da orijinal fikirlermiş gibi, bayağı tepki çekti.
AKP iktidarını aktif olarak istiyormuşum ben.
Hatta Ertuğrul Özkök ile birlikte ortak bir komplo içinde olduğumuzu bile düşünenler oldu.
O da olası AKP iktidarına yumuşak baktı ya, ben ona yaranmak için aynı şekilde düşünmeye başlamışım, öyle diyen mektuplar geldi bana.
Onunla son 10 yıl içinde hemen hiçbir konuda ortak hareket etmeyi başaramadık, şimdi onca yıldan sonra hem de AKP konusunda ortak hareket etmeye başlamamız gerçekten tuhaf olurdu, bunu da bilin yani!
Bana sorarsanız o Yeni Türkiye hareketini destekliyor. Bunu nereden biliyorsun, söyledi mi sana derseniz, hayır söylemedi tabii ki.
Deneyimlerime göre genel yayın yönetmenleri son 20 yıldır filan özel konuşmalarında net fikir belirtmiyorlar.
‘‘Pizza yersek parayı kim ödeyecek’’ sorusuna bile net cevap vermeyen bir insanın ‘‘AKP gelirse...’’ diye başlayan bir soruda net fikir bildirmeye başlaması şaşırtıcı olurdu bence.
Genel yayın yönetmenleri fikirlerini saklarlar ve bu nedenle onların ne düşündüğünü gazeteye bakıp da çıkartmak gibi temelde son derece sinir bozucu bir işe girişmek zorunda kalırsınız siz de.
Örneğin psikoloğum bendeki tüm arızaların Hürriyet'in birinci sayfasında gizli olan mesajları bulmaya çalışmaya bir ömür tüketmiş olmaktan kaynaklandığını düşünmekte.
Haklı olabilir, bir şey diyemem, uzmanlık alanım değil bu.
Arızalarım artıyor diye bu işten vazgeçecek değilim ya, tabii ki sürdürüyorum Hürriyet'te gizli anlamlar bulma çabalarımı.
* * *
AKP iktidara gelecek diye yazmam yanlış oldu, bunu şimdi görüyorum sevgili okurlar.
Neden derseniz, şöyle anlatayım meseleyi.
Derviş'in ne yaptığını anlamaya çalışıyordum bir süredir.
Geniş tabanlı ittifak arayışlarıyla da dalgamı geçip duruyordum.
Sonra birden kendime geldim. Kendime gelmeden önce titrediğim bile söylenebilir.
‘‘Yahu be ebleh herif’’ dedim kendi kendime, ‘‘Bir buçuk yıldır teknokratlar hükümeti diye tutturup durdun. Milletin kafasında davul çalıp durdun bu konuda. Şimdi bir adam çıkmış ortaya, geniş tabanlı hükümet ayağına tam da senin istediğin şeyi yapmaya, teknokratlar hükümeti oluşturmaya çalışıyor, şimdi sen kalkmışsın bununla dalga geçiyorsun. Olacak iş değil yani!’’
İşte böyle dedim kendi kendime ve gerçekten de üzüldüm yapmış olduğum hata nedeniyle.
Bir şey istemişim olmamış, sonra başkası bunu yapmaya çalışırken tamamen başka şeyler söylemeye başlamışım, çok kötü bir şey bu yahu.
Bu istemeden yaptığım ihanet için Türkiye'deki, yavruvatan Kıbrıs'taki, Türki cumhuriyetlerdeki ve hatta Amerika'da yaşamakta olup da aslen Türk olan Meluncanlar arasında var olabilecek bütün Beyaz Türklerden özür diliyorum.
* * *
Bu sınıfsal hatamı gidermek ve affımı sağlamak için bugün hayırlı bir iş yapacağım.
Geniş tabanlı hükümet kurmaya çalışanlara iyi bir fikir vereceğim.
Arkadaşlar, Irak savaşını bahane edin ve seçimi ‘‘sonradan belirlenecek bir tarihe kadar’’ erteleyin.
DSP'yi tamamen tasfiye edip, iktidarı ele alın ve bana kalırsa bir daha da vermeyin.
Irak savaşının tahribatı nasılsa çok olacaktır, bu da size iktidarı uzun süre bırakmamak için ek gerekçe verir, o arada da AKP sorunu bir şekilde halledilir zaten, merak etmeyin.
İnşallah bu fikirlerim istemeden de olsa ihanet etmiş olduğum sınıfsal koalisyon nezdinde itibarımı tekrar yükseltmeye yarar, yoksa ben depresyona girerim ha, acıyın bu kardeşinize be.
* * *
Hayırdır inşallah ya!
Dün akşam bir rüya gördüm.
Hasan Cemal, gazetede yayınlanan yazılarını ‘‘Toplu Eserler’’ genel başlığı altında toparlamış güya.
Beni bir odada iskemleye bağlamışlar. Elimi kolumu oynatamıyorum, konuşamıyorum ama duyabiliyorum.
Karşımda iki iskemle var, bunlara da Hatemi kardeşler oturmuşlar, bana Hasan Cemal'in toplu eserlerini sayfa sayfa okuyorlar sırayla.
Gecenin o saatinde haykırarak uyanmışım, komşular neredeyse polis çağıracaklardı eve.
Ben bu rüyanın da sınıfına ihanet etmiş bir insanın iç huzursuzluğundan kaynaklandığını düşünüyorum.