Paylaş
Uzmanlık alanım olan “kadın doğum” üzerine de zaman zaman yine sizlerden gelen sorular üzerine yazılar yazıyorum.
Bana en çok, “Neden sezaryen doğum?” sorusu yöneltiliyor.
Çünkü:
Dünya Sağlık Örgütü’nün açıkladığı verilere göre sezaryen, günümüzde her üç doğumdan biri için başvurulan yöntem. Bu oran beklenenden üç kat fazla. Bunun nedeni ise kadınların daha rahat olduğuna inanarak sezaryene yönelmeleri ve doktorların da bu kararı uygulaması. Benim klinik uygulamamda öncelik her zaman için doğal doğumdan yanadır. Ancak bazen normal doğum şartları oluşmadığı durumlarda sezaryeni tercih ediyoruz. Bu seçeneği tercih etmek için gebelik takibinin doğru yapılması ve anneyi iyice tanımış olmak gerekiyor. Bu tercihi yapmak için iyi bir doğum tecrübesine sahip olmak da şart. Biz, siz ve bebeğiniz için en doğru, risksiz ve sağlıklı olan tercihi yapıyoruz.
DOĞUM AĞRISI
Temelde doğumun başlaması ile karın, kasık ve bel bölgesinde belli aralıklarla hissedilen ağrılardır. Sıklığı ile anne ve bebeğin doğuma ne kadar yaklaştığını gösterir. Ağrılar genellikle çok şiddetlidir ve bazen anne ile bebeği kötü yönde etkiler. Çoğu kadın bu ağrılara dayanamadığı için vajinal yani doğal doğumu göze alamaz ve sezaryene yönelir.
SEZARYEN DOĞUM SEBEPLERİ
* Bebek sayısı arttıkça sezaryen ile doğum gereksinimi daha çok artmaktadır. İkiz veya daha fazla sayıda bebek doğurma durumunda, bebeklerin pozisyonları uygun değilse ya da bebeklerin çok erken dünyaya gelme durumları söz konusu ise sezaryene gerek duyulur.
* Rahim ağzının yeterince açılmaması ve bebeğin doğum yolunda yeterince ilerlememesi.
* Doğum esnasında bebekle ilgili gözlemlediğimiz riskler halinde kaçınılmaz bir seçenek olur. Bebek kordonu ile ilgili problemler, bebeğe yeterince kan gitmeyişi, bebeğin kan atımındaki dengesizlikler vs.
* Plasenta ile ilgili sorunlar.
SEZARYEN DOĞUMUN TERCİH EDİLECEĞİ DURUMLAR
* Bebeğinizin kalp atımında acil doğumu gerektirecek bozulma olduğunda.
* Plasentanın rahim ağzına yerleşmesi veya plasentanın erken ayrılması.
* Ters geliş, yan geliş gibi durumlarda.
* Çoğul gebeliklerde.
* Rahim yorgunluğunda.
* Gebelik tansiyonunda.
* İri bebek, baş pelvis uygunsuzluğu ve ilerlemeyen doğum süreçlerinde.
* Kan uyuşmazlığı halinde.
* Annede aktif HPV enfeksiyonu.
* Diyabet.
* Bebeğin kordonunun sarkması halinde tercih edilebilir.
Paylaş