Paylaş
Saç ekimi uygulamaları başladığından bu yana sürekli yeni yöntemlerle karşı karşıyayız. Bugünkü konumuz olan mikrocerrahi(biyomikroskopi) ile saç ekimiyle ilgili tripaestetik doktorlarından Dr. Muhammed Özgehan’dan konuyla ilgili bilgi aldık.
ÇİM ADAM GÖRÜNTÜSÜNE SON
“Bu yöntemin en büyük avantajı daha sık bir saç ekimi sağladığı için halk arasında çim adam görüntüsü denen görseli engellemesi. Yine bu yöntemde mikrocerrahi kullanıldığı için tek seferde 12 bin saç kökü ekilebiliyor diğer yöntemlerde en fazla 8 bin saç kökü alınabiliyor. Ayrıca 1 santimetrekaredeki saç kökü 40 köke kadar ulaşabiliyor.
***
Alım alanında saç çok az ise, sakal ve vücut bölgesinden de kök hasatı alınabildiği için, ileri derece saç dökülmesi olan bireylerde çok iyi sonuçlar alabiliyoruz. Ayrıca alım alanında mikrocerrahi yöntemde kullanılan küçük punch çapları çok küçük olduğu icin, genellikle kafanın arka bölgesinde alım izlerini engeller hatta alınan bölgede hemen hemen hiç iz olmaz ve yaralar çok hızlı iyileşir.
Mikrocerrahi FUE saç ekiminde devrim niteliğinde sonuçlar göstermektedir. 1.5 yıldır uyguladığımız bu yöntemde geri dönüşlerimiz çok memnuniyet verici.”
ÖĞRENMEDEN GEÇMEYİN YÜZÜM DONDU
Havların soğuması vücudun her alanını etkiliyor. Ancak en korunmasız bölge olan yüzümüz bu duruma daha çok maruz kalıyor. Yüz hareketlerinde sınırlılık, konuşamama gibi belirtiler varsa yüz felcine dikkat etmekte fayda var.
Yüzümüzde beyinden başlayan ve göz altına doğru ilerleyen sinirler bulunur. Bu sinirler yüzdeki bütün mimiklerden, yani yüzdeki bütün hareketlerden sorumludur. Yüz felci de bu sinirlerin zarar görmesiyle ortaya çıkar.
Yemek yerken veya konuşurken zorlanma, şakaklarda ve boyunda oluşan ağrı, devamlı kulak çınlamaları, gözyaşının istemsiz akması gibi durumlar en önemli belirtileri. Her mevsimde ve sebepsiz yere ortaya çıkabiliyor olsa da kış aylarında soğuğa ve rüzgâra maruz kalmak buradaki sinirlerin ödem oluşturmasına ve zarar görmesine sebep olabilir. Yüzün iki tarafında farklı sinirler olduğunda genellikle bir taraf bu durumdan etkilenir ve ağzın diğer tarafa kayması, yüzün o bölgesindeki kas hakimiyetinin kaybedilmesi gibi durumlara yol açabilir.
Yüz felci fark edildiği anda doktora gidilmeli ve en geç 24-48 saat içerisinde tedaviye başlanmalı. İlaç tedavisi ve fiziksel tedavi ile kısa sürede hastaların yüzde 85’inde başarıya ulaşılır. Ancak yine de rüzgârın görüldüğü saatlerde yüzü korumakta fayda var.
Paylaş