Göz çizdirme ameliyatları

Kırılma kusuru dediğimiz, gözlük veya lens kullanmayı gerektiren göz bozukluklarının tedavi edildiği lazer sisteminin adı ‘excimer lazer’dir.

Haberin Devamı

Excimer lazer, 30 yıl önce keşfedilmiştir. 25 yıldan beri de göz hastalıklarının tedavisinde aktif olarak kullanılmaktadır. Özellikle 1995’ten beri göz cerrahları tarafından çok fazla uygulanmaktadır.
Bu konuyla alakalı merak edilenleri ve yenilikleri Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Kemal Özülker, şöyle anlattı:
“Lazer tedavisi ilk başladığı zamanlarda PRK dediğimiz sadece 1 yöntemle excimer lazer uygulanmaktaydı. PRK’dan 3–4 yıl sonra, günümüzde de oldukça yaygın kullandığımız lasik tedavisi ortaya çıktı. Oldukça kısa süren bu tedavide otomatik çalışan bıçaklı bir sistem şeffaf tabakadan çok ince bir kapak kaldırmakta ve lazer tedavisi kapağın altında kalan bölgeye uygulanmaktadır. Tedavi bitince kapak yerine yapıştırılmaktadır. Lasik tedavisi sonrasında şiddetli bir ağrı olmayıp, yalnızca 3–4 saat süren batma ve sulanma görülmektedir. Görme hemen netleşmeye başlamakta ve 1–2 günde tamamen iyileşmektedir. 10 numaraya kadar miyoplarda bile çok başarılı sonuçlar vermektedir.

DAHA GÜVENLİ YAPILMA İMKÂNI

Intralase lazer sistemi, lazer tedavisinde günümüz için son teknolojilerden bir tanesidir. Standart lasik tedavisinde otomatik bir bıçakla yapılan kapak kaldırma işlemi burada lazerle yapılmaktadır. Böylece 2 ayrı lazer yardımıyla tedavi tamamlanmaktadır. Bıçaklı sisteme göre önemli avantajları bulunmaktadır. Bıçaklı kesme işleminde karşılaşılabilen nadir riskler Intralase lasik tedavisinde ortadan kalkmaktadır. Böylece tedavinin daha güvenli bir şekilde yapılabilmesi imkânı ortaya çıkmaktadır. Ayrıca şeffaf tabakanın aşırı düz veya ince olması sebebiyle lasik yapılamayan hastalara da tedavi imkânı sunmaktadır. Intralase tedavisi her hastaya uygulanabilmekte olup, özellikle yüksek miyop, hipermetrop ve mix astigmatı olan hastalarda mutlaka tercih edilmelidir.

Haberin Devamı

HER GÖZE ÖZEL AYARLANAN TEDAVİ

Gelişen teknoloji ile birlikte lazer programlarında da ciddi gelişmeler olmuştur. İlk lazer cihazlarında tedavi çapının küçük olmasına bağlı olarak alaca karanlıkta ışık saçılmaları ciddi problem oluşturuyordu. 1996-2000 yılları arasında kullanılan excimer lazer cihazlarında bu problem kısmen çözüldü. 2000 yılından sonra geliştirilen ‘wavefront sistemi’ ise bu alanda büyük bir çığır açmıştır. Wavefront cihazı göz içerisindeki ışık saçılmalarını gelişmiş bir yöntemle ölçmekte ve lazer tedavisini buna göre ayarlamaktadır. Böylece her hastaya aynı şekilde uygulanan standart lazer tedavisi yerine her göze özel ayarlanan bir tedavi uygulanmaya başlanmıştır.

Haberin Devamı

PROBLEM İHTİMALLERİ AZALDI

Excimer lazer tedavisi sonuçta bir cerrahi tedavidir. Her cerrahi tedavinin nadir de olsa bazı riskleri mutlaka bulunmaktadır. Burada önemli olan riskin görülebilme oranı ve büyüklüğüdür. Günümüzdeki gelişmiş lazer teknolojileri sayesinde tedaviye bağlı problem gelişebilme ihtimalleri oldukça azalmıştır. Özellikle Intralase tercih edildiğinde emniyet daha fazla olmaktadır. Tedaviyi yapan hekimin tecrübesi, riskleri belirleyen ikinci önemli faktördür. İleri derecede tecrübeli bir cerrahın elinde lazer tedavisine bağlı problem gelişebilme olasılığı yok denecek kadar az olmaktadır.”

ÖĞRENMEDEN GEÇMEYİN

ÇOK BİLİNMEYEN BİR YARA: BEHÇET

Haberin Devamı

Behçet hastalığı kısaca, özellikle ağızda ve cinsel bölgelerde tekrarlayan yaralar ve uçuklar; deride, gözde ve eklemlerde tutulum ile seyreden romatizmal bir hastalık. Bulaşıcı olmayan bu hastalığın sebebi bilinmediği için bir tedavisi de yok. Sadece yaptığı etkilere karşı baskılayıcı ilaçlar ile müdahale edilebiliyor ancak tamamen ortadan kaldırmak mümkün değil. Genellikle kendini ağızda tekrarlayan yaralar ve uçuklar ile belli eden hastalık sonrasında cinsel organlarda aynı şekilde yaralar ile devam eder. Bu yaraların iyileşmesi uzun zaman alabilir. Bazı hastalarda göz tutulumu yaşanabilir. Bu durumda bulanık görme ve ya görme kayıpları yaşanması da olası bir durum. Stres, ateşli hastalıklar, yorgunluk, iltihaplı hastalıkların geçirilmesi Behçet hastalığını daha da alevlendirebilir.
Hastalıktan şüpheleniliyorsa paterji testiyle teşhis konulabilir. Genellikle erkeklerde daha sık rastlanan ve 20-40 yaş arasında ortaya çıkan hastalık için ne kadar erken tedaviye başlanırsa hasta aynı derecede rahat bir yaşam sürebilir. Doktor kontrolünde verilen ilaçların düzenli kullanılması hastalığın etkilerini baskılamak ve ilerlemesi önlemek için önemli.

Yazarın Tüm Yazıları