Paylaş
Bunları önlemek amacıyla son zamanlarda ‘gençlik serumu’nu sıkça kullanılmaya başladık. Konuyla ilgili Medikal Estetik Uzmanı Dr. Gökçen Alagöz şu bilgileri verdi:
“Gençlik serumu; cildin yaşlanma, güneşin zararlı etkileri, stres, ve kötü beslenme gibi nedenlerle kaybettiği nemi ve canlılığı geri kazandırmak için İsviçreli bilim adamları tarafından üretilmiş bir cilt gençleştirme ürünüdür. İnsan organizmasındaki temel proteinlerden biri olan kollajen deriye çekme mukavemeti sağlar ve deride yaklaşık yüzde 75 oranında tip 1 kollajen bulunur. Ancak yaşla birlikte kollajen üretimini artıran hyaluronik asit ve fibroblast aktivitesi, kollajen ve yağ dokusu azalır. Bunlarla birlikte cilt nemini de kaybetmeye başlar. Sağlıksız beslenme, güneş ve stresin olumsuz etkileri ile cilt cansızlaşır, kurur ve sarkmaya başlar.
‘Gençlik serumu’ denilen ürün ise hyalüronik asit ve aminoasitlerin bir araya getirilmesi sonucunda fibroblast çoğalması, kollajen biyosentezi ve büyüme faktörlerinin üretimini artırır.
UYGULAMA, DOKTOR TARAFINDAN BELİRLENİR
Öte yandan cilt gençleştirme uygulamaları ile önlem alınmadıkça, kırışıklıklar derinleşmeye başlar. Her insanın genetik ve dış çevre etkenleri farklı olduğu için bu kırışıklıklar da farklılık gösterebilir. Cilt neminin yeniden kazandırılması ve kırışıkların önlenmesinde kullanılan ‘gençlik serumu’ da bu sebeplerden ikiye ayrılmıştır. Cildin sorunlarına göre ‘klasik’ ve ‘HMW’ olmak üzere iki farklı ürün bulunmaktadır. Cildin ihtiyacına göre hangi form enjekte edilecekse, uygulamayı yapan doktor tarafından belirlenir. Cilt destekleyici bu iki form, kollajen sentezini tekrar başlatarak, ciltte kırışıklık ve sarkma sorunlarında düzelme sağlar.
1 İLA 3 SEANSTA İSTENİLEN ETKİ MÜMKÜN
Hyaluronik asit ve aminoasitlerin kombinasyonu olan ‘gençlik serumu’ mikroenjeksiyon yöntemi ile uygulanır. Uygulama sonrasında kalıcı ve hızlı bir cilt yenilenme süreci başlamış olur. 15 ila 30 dakika arasında değişen seans süreleri kişiden kişiye farklılık gösterebilir. 1-3 seans arasında istenilen sonucun elde edilebildiği ‘gençlik serumu’nun herhangi bir yan etkisinin olmaması da kullanımını oldukça cazip kılıyor.”
ÖĞRENMEDEN GEÇMEYİN
VİTAMİN TAKVİYELERİ GERÇEKTEN GEREKLİ Mİ?
Sağlıklı yaşam furyasının giderek artmasıyla birlikte vitamin takviyeleri de hemen herkesin günlük rutini haline gelmiş oldu. Peki bu vitamin takviyelerinin bir yararı var mı? Yaşam standartlarının değişmesiyle beslenme alışkanlıkları da eskiye oranla oldukça farklılaştı. Şehir yaşamının getirdiği etkiler de göz önüne alınınca çoğu insan günde birden çok vitamin hapı kullanıyor. Ancak bilinçsizce tüketilebilen bu hapların yararlı olup olmadığı hatta zararlı olabileceği uzun süredir tartışılıyor. Bunun üzerine vitamin haplarıyla ilgili Kanada’da yapılan ve 5 yıl süren araştırmalarda doktorlar, insanların en çok tükettiği vitamin ve mineral takviyelerinin olumlu sonuçlarının oldukça az olduğunu belirtiyor. Doktor kontrolünde alınan bazı takviyeler yararlı olsa da bilinçsiz bir şekilde bu hapları kullanmak vücutta birikmeye yol açabiliyor.
Uzmanlar vitamin ve minerallerin liflerle birlikte en iyi doğal sebze-meyvelerden alınabileceği yönünde görüş bildiriyor. En karışık multivitaminin bile işlenmemiş gıdaları içeren iyi bir diyetin yerini alamayacağı belirtiliyor. Hastalığa bağlı emilim bozuklukları yaşayanlar, yaşlılar, anemisi olanlar, gebe kadınlar ve demir yetersizliği gibi durumlar yaşayanlar tahliller sonucunda doktor kontrolünde alınan vitaminlerden takviyelerinden yarar sağlayabiliyor. Ancak bu gibi durumlar görülmediğinde bu ihtiyacın doğal sebze ve meyve tüketimiyle sağlanması, ancak sağlamadığı durumlarda vitamin takviyelerinin alınması önerilmektedir.
Paylaş