Paylaş
Günümüzde yeni doğan bebeklerin ilk altı ay boyunca sadece anne sütü ile beslenmesi önerilir. Anne sütü bebek için en sağlıklı olan besindir ve uygun koşullarda gereksinim duyulduğu anı bekleyebilmektedir. Isıtma, soğutma, depolama, mikroptan arındırma için özel aletlere, biberon, emzik gibi aracılara ve temiz su kaynağına bağımlı değildir. Bu yüzden anne sütünde mikrop üremez, bozulmaz, hastalık kaynağı olmaz. Bebeklerin içgüdüsel olarak sahip oldukları emzirme refleksi sayesinde bir öğrenme süreci gerekli değildir.
* * *
Emzirmek hem bebeğe hem de anneye son derece faydalıdır. Anne sütü ile beslenen bebeklerde enfeksiyon hastalıkları daha az görülür, beyin gelişimi daha iyi olur. Allerjik hastalıklar, ishal ve solunum yolu hastalıkları riski de azalır. Yapılan araştırmalar, bebeklerini emziren annelerin ileriki yaşlarda yakalanabilecekleri; meme kanseri, diyabet, yüksek tansiyon, kalp damar hastalıkları ve felç riskini önemli ölçüde azaltığını göstermektedir.
* * *
Bebeğinizi ilk emzirdiğiniz yer hastanedir ve bu deneyime kadar hem siz hem de bebeğiniz için hazırlık yapılır. “Bebek dostu” hastane unvanı almış hastaneler, gebeliklerinden itibaren anne adaylarını anne sütü ve emzirme konusunda bilgilendiren, doğumdan hemen sonra annelerin bebeklerini emzirmesini sağlayan, güncel bilgilerle eğitilmiş sağlık personeli ile annelere bebeklerini nasıl emzirecekleri konusunda yardımcı olan hastanelerdir. İşte biz de bu hafta TOBB ETÜ Hastanesi’nden Hemşirelik Hizmetleri Direktörü Yasemen Özkan ile tüm yönleriyle “emzirme” konusunu konuştuk.
DOĞUMU BEKLEMEMEK GEREKİR
* Emzirmenin önemiyle ilgili neler söyleyebilirsiniz?
Dünyada her sene bir milyondan fazla bebeğin anne sütü ile beslenemediği UNICEF tarafından raporlanmaktadır. Emzirilemeyen bu bebekler ishal, solunum yolu ve yakalandıkları diğer enfeksiyonlar nedeniyle ölmektedirler. Oysa sadece yeterli ve başarılı bir emzirmeyle bebeği bu hastalıklardan korumak mümkün. Anne sütü mükemmel bir besin içeriğine sahiptir, hazmı kolaydır, yapay beslenmeden daha ucuza mal olur, annenin sağlığını korur, doğum sonu kiloların verilmesine yardımcı olur. Anne sütü sterildir, tam gereken sıcaklıktadır, her an hazırdır, taşıması kolaydır. Fiziksel bu etkilerin yanında anne–bebek bağının kurulmasında köprüdür, emzirmenin anne ve bebek üzerindeki olumlu ruhsal etkileri de çoktur.
* Doğum öncesi meme muayenesi gerekli midir? Ne zaman yapılmalıdır?
Maalesef bu konu farkındalığın çok az olduğu bir konu. Annenin meme muayenesi için bebeğin doğumunu beklememek gerekir. Biz, hamileliğin 6. 7. ayından itibaren anne adaylarının hekimleri tarafından emzirme (laktasyon) danışman hemşiresine yönlendirilmelerini öneriyoruz. Emzirme hemşiresi tarafından meme muayenesi yapılarak, memelerde emzirmeyi engelleyecek/zorlaştıracak yapısal durumların varlığı tespit edilmelidir. Böyle bir durumda bebek doğduğunda memeyi rahat alabilmesi için doğumdan birkaç gün önce çeşitli masajlar, aparatlar vb. uygulamaları anne adayına öğretmemiz gerekir.
* Doğum öncesi anneyi hazırlamak konusunu biraz açabilir misiniz?
Sağlığın tüm branşlarında ekip çalışması önemlidir. Fakat ekip çalışması gebe takibinde daha da önem kazanıyor. Hekim gebelik süresince anneyi sağlıklı doğuma hazırlamak için gerekli tetkiklerini yaptırır, sonuçları değerlendirir. Ebeler ve hemşireler de anneyi ve ailenin diğer üyelerini gebeliğin 6’ncı ayından itibaren görmelidir. Bizler, anne, baba ve özellikle bebeğin bakımında yer alacak diğer bireylerle tanışmak istiyoruz. Bebek doğduğunda anne ve aile, ne kadar hazır olursa stres de o kadar az oluyor. Stressizlik ise başarılı emzirmede ve yeterli süt oluşumunda önemli bir etken. Anne adayının psikolojik olarak da bebekle tanışmaya ve emzirme sürecine hazırlanması gerekir. Bebek doğmadan önce anneyi ne kadar çok bebek bakımı ve emzirme konusunda rahatlatıp hazır hale getirebilirsek o ölçüde başarılı emzirme gerçekleşiyor.
İLK 6 AY SADECE ANNE SÜTÜ VERİLMELİ
* Anne bebeğini ne kadar sürede ve hangi aralıklarla emzirmelidir?
Emzirmeye doğumdan sonra yarım saat ya da en geç bir saat içinde başlanmalıdır. Doğumdan hemen sonra, bebek her istediğinde anne emzirmelidir. Bu konu önemli, çünkü böylece; sütün gelmesi çabuklaşır, bebek daha çabuk kilo alır, kanal tıkanması türü sorunlar azalır, emzirme alışkanlığı daha kolay yerleşir. Tıbbi bir engel olmadığı sürece yenidoğana sadece anne sütü verilir. Hatta ilk 6 ay bebeğe yalnızca anne sütü verilmesini öneriyoruz. 6’ncı aydan başlayarak da ek besinlere geçilmelidir. Emzirmeye en az 2 yaşına kadar devam edilmelidir.
* Her annenin sütünün bebeği için yeterli olduğunu düşünürüz. Ancak bazen yeterli olmayabiliyor. Neden?
Bunun sebeplerini emzirme ile ilgili faktörler, annenin psikolojik ve fiziksel durumu olarak birkaç başlık altında toplayabiliriz. Emzirmeye geç başlama, yeterli sıklıkta emzirmeme, gece emzirmeme, kısa süreli emzirme, memeye kötü yerleşme, memeyi alamama, biberon, yalancı emzik verme ve ek besinler verme, emzirme ile ilgili faktörlerdir. Annenin psikolojik durumu ile ilgili olanlar, annede emzirememe korkusu, özgüven azlığı, aşırı kaygı, stres, emzirmeden hoşlanmama, bebeği kabullenememe, ve yorgunluk olarak sayılabilir. Annede ağır beslenme bozukluğu, hamilelik, doğum kontrol hapları, idrar söktürücüler, alkol, sigara, plasenta (eş) parçası kalması, meme gelişiminde bozukluk gibi faktörler ise annenin fiziksel durumu ile ilgilidir. Bunlardan bir ya da birkaçı varsa yeterli emzirme olmayabilir. Bu durumda mutlaka profesyonel destek alınmalıdır.
* Peki bazı annelerde özellikle memeden kaynaklanan sorunlar nedeniyle emzirmeye direnç görülebiliyor. Bunun için ne önerirsiniz?
Bazı meme yapısal durumları emzirme güçlüklerine yol açabilir. Genellikle gördüğümüz; kanal tıkanıklığı ve mastit, göğüste tıkanıklık, birikme, düz veya içe çökük meme başları, büyük ya da uzun meme başları, ağrılı ve çatlak meme uçları gibi durumlardır. Bu durumların tanınması ve tedavisi hem anneyi rahatlatma, hem de emzirmenin devamı açısından önemlidir. Bunların erken evrelerde tanınabilmesi için annenin emzirme danışmanı iletişimini ve kontrollerini sürdürmesini öneriyoruz.
KISACA YASEMEN ÖZKAN
Erzurum Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Bölümü’nden mezun olan Yasemen Özkan’ın mesleki ilgi alanlara arasında; hemşirelikte yönetim ve iş yönetimi, diyabet ve onkoloji konuları yer alıyor. Derneği ve Türk Hemşireler Derneği üyesi olan Özkan, TOBB ETÜ Hastanesi’nde Hemşirelik Hizmetleri Direktörü olarak çalışıyor.
SİZ SORUN, UZMANLAR YANITLASIN
Önümüzdeki hafta konumuz, “çocuk ve ergen psikiyatrisi” olacak. Çocuk psikiyatrisi, erişkin psikiyatriden neden farklıdır, çocuk ve ergenlerin en sık yaşadığı sorunlar nelerdir, aileler önerilen ilaçlara nasıl yaklaşıyor, toplumun psikiyatriye bakışı nasıl gibi merak edilen soruları Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Doç. Dr. Yasemen Işık Taner’e soracağım. Sizler de sorularınızı jineklinik@senolkalyoncu.com adresinden bana ulaştırabilirsiniz.
Paylaş