Başhekim Savaş Aslan ekrandan her şeyi izliyor

Anlata anlata bitiremiyor. Gecenin bir yarısında, görevli tüm doktorlar, süper bir sabırla, herkesle tek tek ilgileniyorlarmış. Yani o eski sistem, perişanlık yokmuş. Hemşireler, hastabakıcılar, kısacası bir özel hastane neyse, oymuş. Yalnız tek sıkıntı, gündüzleri kapıda duran, bazı güvenlik görevlilerin kabalığıymış. Sözü geçen hastanede, üç yataklı bir oda yaptırdığım için mutlu oldum. İçimden “Değdi” dedim. Çıkışta, dostum olan, hastanenin genç ve başarılı başhekimi, Savaş Aslan’a uğradım... Dev bir ekranın önünde çalışıyor, notlar alıyordu. Hastane on yıldır büyük aşama kaydetmiş. Merak ettim. Her şey bu ekrandaymış. Savaş tüm yaşananları, gelişmeleri, dizi ya da program izler gibi buradan izliyor... Hastane, 1995 yılından beri üç ayrı binada hizmet veriyor...

2010 yılında 20 bin hasta tedavi olmuş

Hastanenin bilgi işleminde 1.087.373 hasta kaydı var. Savaş, “2010 yılında hastanemiz polikliniklerinde, kardiyoloji, gastroenteroloji, nefroloji branşları gibi, ileri ihtisas dallarının da dahil olduğu, 23 branşta, 600 bin kişi muayene edildi. Tedavileri yapıldı. Bu yıl boyunca, tüm branşlarda, 10 bin hasta yatarak, toplam 20 bin hastaya, değişik cerrahi operasyonlar yapıldı” dedi... Hastaneye, her gün 300-350 acil hasta, dahil olmak üzere, ortalama 3000 hasta başvuruyormuş. Acil servisi, 2 yıl önce tamamen yenilenmiş. Her muayene yatağında, bir adet kardio- monitörü varmış. 24 saat 300 kişiye hizmet veriliyormuş.

Türkiye’de bir ilk

Aslan, “Hastanemizin, aktif birimlerinden biri olan, kardiyoloji branşında, üç uzman hekim, 9 yataklı koroner yoğun bakım ünitesi, efor - holter ünitesi ve üç ayrı poliklinikte, üç adet ekokardiyografi cihazı ile hizmet veriliyor. Bu donanımlı poliklinik hizmeti, Türkiye’deki ilk uygulamalardandır.”diyerek, diğer gelişme ve yenilikleri, şöyle anlattı; “Yenilediğimiz ameliyathanelerimizde 2 tanesi hepa filitreli olmak üzere, 7 salon var. Ayrıca, başta Göz ve Plastik cerrahi müdahalelerinin yapıldığı, 2 adet de lokal ameliyatların yapıldığı, salonlarımız mevcut. Bu bölüm içerisinde, geçtiğimiz aylarda, aktif hale getirdiğimiz, genel cerrahi branşlar, yoğun bakım ünitemiz var. Ayrıca hastanemize bağlı olarak, Balçova Semt Polikliniği, 2010 yılında yeniden yapılandırılarak, 12 branşta , günde 500 hastaya hizmet vermeye başladı. Donanım olarak da, Radyoloji ünitemizin cihazlarını, yenileme ile ilgili projemiz var. Hastanemizde, hasta odaları da, İzmirli hayırseverlerin de desteği ile, hasta ve refakatçisinin, güncel ihtiyaçlarını karşılayan elektrikli yatak, bio filitreli klima, LCD televizyon gibi donanımlarla modernize edilmektedir. 2010 yılı içinde bu şekilde 8 odamız yenilenmiştir.”

Biyonik Oktay

Yarın, yani 13 Şubat Pazar, Kanal D ekranlarında yayınlanacak olan ‘Nuri’ dizisini merakla bekliyorum. Sanırım yılın komedi dizilerinden biri olacak. İki sevdiğim isim bir arada. Oktay Kaynarca ve Meltem Cumbul. Meltem’in ablası sayılırım. Çünkü, ablası Funda en yakın arkadaşım. Aynı semtin çocuklarıyız. Yani İzmirliyiz. Her dizi öncesi Meltoş ile konuşuruz. En son yine Kanal D’de, Özcan Deniz ile ‘Aşk Yakar’ adlı dizide oynamıştı. Bayılmıştım. Ama nedense reyting canavarına yenildi. O tarihten sonra da Meltem, senaryosunu da kendi yazdığı, ‘Aşk Yakar’a çok güvendiğinden, dizi kalkınca, ekranlara küstü. ‘Nuri’de Meltem ve Oktay’ın yanı sıra, Öykü Çelik, Asuman Dabak, Vural Çelik’ de var... Öyküsü enfes. Neyse benim asıl konum, Oktay’ın bu kadar işe nasıl yetiştiği... Biyonik Adam sanki. Bir yandan Zara ile Kanal 8’de ‘Salı Sefası’, öte yandan haftanın iki günü TNT’ de yayınlanacak olan, ‘Akıl Oyunları’ adlı, yabancı formatlı bir yarışma programı ve ‘Nuri’... Vallahi kefenin cebi yok, ama çeşme akarken de sanırım doldurmak lazım. ..

Turani’yi kaçırmayın

Alsancak Limanı karşısında yer alan, Kedi Galeri’de, 2 Mart’a kadar sergilenecek, Adnan Turani Resim Sergisi’ni kaçırmayın. Adnan Turani, 1925 yılında, İstanbul’da doğmuş. İstanbul öğretmen okulunu bitirdikten sonra, bir yıl öğretmenlik yapmış. Ve daha sonra, 1945 yılında, Gazi Eğitim Enstitüsü, Resim-İş bölümüne girmiş. 1948 yılında, buradan mezun olmuş.1953 yılına kadar Anadolu’da öğretmenlik yapan Turani, Milli Eğitim Bakanlığı’nın, yurtdışı sınavını kazanarak, savaş sonrası, yurtdışına gönderilen ilk öğrenciler arasına girmiş. Önce, Münih Güzel Sanatlar Akademisi’nde, Manfred Henninger ve BAUMEİSTER’in atölyelerinde çalışmış. 1956 yılında, Hamburg’a giderek, Heinz Trökes’le, 1959 yılının ortalarına kadar çalışmış. Daha sonra yurda dönen Adnan Turani, Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş bölümüne atölye hocası olarak atanmış

Gevrek, simit...Her çeşit

İzmirlilere göre gevrek, İstanbullulara göre simit. İkisini de çok severim. Özellikle de çiğdem çekirdekli ve yedi tahıllı olanı. Kardeşim Gülay, Bostanlı Yalı Caddesi’nde Genç Patısserı&Fırın’ı çok methetti. Cihan Genç, soyadı gibi genç. Ailesiyle harikalar yaratıyorlar. Börek, pasta, kek, simit, boğaca, kısacası o kadar çok çeşit ve o kadar lezzet var ki, girdiğim an beynimi yiyorum. Haftanın beş günü spor ve de pilates yapmasam, tostoparlak olurum. Tavsiye ederim. Taze, hijyen ve de ekonomik...
Telefon:0.232.336.71.55

Godiva’dan ‘Sevgililer Günü’

Bu gün biliyorsunuz, Türkiye’de ‘Sevgililer Günü’. Herkese kutlu ve de mutlu olsun. Godiva, “Aşkın yolu çikolatadan, çikolatanınki ise Godiva’dan geçiyor” sloganı ile harika bir koleksiyon hazırlamış. Çikolatadan, çilekli, kalpli, topal mücevher koleksiyonu... İnsan yemeye pek kıyamaz gibi. Herkesin kesesine de uygun. Bilginize...