Selin Irmak Kaçmaz

Kozmetik ürünlerinizin son kullanma tarihine bakıyor musunuz?

19 Aralık 2024
Geçtiğimiz aylarda yakın bir arkadaşım bir anda iltihaplı akne sorunu yaşamaya başladı. Aslında cildi her zaman sorunsuzdu. Cilt bakım rutinine sadıktı. Bir anda yaşadığı sivilce sorununun nedenini ne o ne biz anlayamadık. Dermatoloğa gittiğinde detaylıca muayene oldu hatta kan tahlilleri bile yapıldı. Doktor, rutin sorular sorarken içlerinden bir tanesi problemin kaynağını açıklıyordu: Son kullanma tarihi geçmiş kozmetik ürün kullanmış olabilir misin?

Birçok insanın bilmediği, bilse dahi pek dikkat edilmeyen bir konu kozmetik ürünlerin son kullanma tarihi. Market alışverişi yaparken, mutfakta bir şeyler pişirirken ürünlerin son kullanma tarihini kontrol ediyoruz fakat iş kozmetik ürünlere gelince bu nokta aklımızın ucundan dahi geçmiyor.

Ya da bir kozmetik ürün bir süre rafta kaldıktan sonra onun son kullanma tarihine bakmıyor, kullanmaya devam edebiliyoruz. İşte cildimiz için en büyük hatalardan birini tam da bu şekilde yapıyoruz.

Uzmanlar son kullanma tarihi geçmiş cilt bakım ürünlerinin yanık yanaklar, iltihaplı akneler ve acı veren göz enfeksiyonları gibi endişe verici riskleri konusunda uyarıyor. Bu tür eski ürünlerin cildi istila eden ve tahribata yol açan çıplak gözle görülemeyen bir bakteri kokteyline ev sahipliği yapabileceğinin de altını çiziyorlar.

Plastik cerrah olan Dr. Anthony Youn, bunun nedeninin, ürünleri taze tutmak için kullanılan koruyucu maddenin zamanla bozularak, ürünlerin bakteri ve mantar kontaminasyonuna açık hale gelmesi olduğunu söylüyor.

Youn, “Kullandığınız ürünlerin son kullanma tarihine her zaman dikkat etmelisiniz. Bazen son kullanma tarihi geçmişse kimyasal yapıları değişmiş olabilir ve cildinize uyguladığınız ürün artık eskisi gibi olmayabilir. Bir diğer olası durum ise ürünün içerisinde bakteri üremesidir. Çoğu cilt bakım ürünü ve makyaj malzemesi, bu ürünlerdeki bakteri ve mantar kontaminasyonunu ve büyümesini önlemeye yardımcı olan bir tür koruyucu madde içerir. Bir süre sonra, bu bileşenler artık o kadar iyi çalışmayabilir ve giderek daha fazla bakteri üremesi görebilirsiniz. Daha sonra bunları cildinize uyguladığınızda, bir enfeksiyon ya da reaksiyonla karşılaşabilirsiniz” diyor.

Aylarca kullanılmayan cilt bakım ürünleri zamanla daha yoğun hale gelebilir; bu da kullanıcıların reklamlarda belirtilenden çok daha güçlü formülleri ciltlerine uygulamaları anlamına gelir. 

Youn şunları da ekliyor: “Asit gibi aktif bir içeriğiniz varsa ve bu içerik su ve yağ gibi diğer içerik türleri tarafından tamponlanmışsa, yapıları değişebilir veya buharlaşmaya başlayabilir. Bu asit daha da güçlenebilir ve cildinizi eskisinden çok daha güçlü bir şeyle tedavi etmek zorunda kalırsınız. Cildinizde son kullanma tarihi geçmiş ürünler kullanmamalısınız.”

MASKARALAR ÜÇ AY RUJLAR İKİ YIL

Yazının Devamını Oku

Gece gelen telefon çağrısını neredeyse reddediyordu... Bu telefon tam anlamıyla hayatını kurtardı

17 Aralık 2024
“17 Ekim 2011 günü saat 1.15'te telefonumun çalma sesiyle uyandım. Yarı uykulu bir halde ekrandaki 'arayan kimliği yok' yazısını seçebiliyordum ve şöyle düşündüğümü hatırlıyorum: 'Bu saatte kim arıyor olabilir ki? Buna cevap vermeyeceğim! Ancak parmağım 'reddet' düğmesinin üzerinde gezinirken durakladım. Bu saatte telefon almamın tek bir nedeni vardı ve o da birinin hayatımı değiştirmek üzere olmasıydı.”

Charlotte Davies, akciğerlerde ve sindirim sisteminde yapışkan mukus birikmesine neden olan kalıtsal bir hastalık olan Kistik Fibrozis (KF) teşhisi konulduğunda henüz üç haftalık bebekti. Yani hayatı en başından beri karmaşıktı.

Charlotte’un durumu akciğer enfeksiyonlarına ve yiyecekleri sindirmede sorunlara neden olabiliyor. Bu nedenle annesi Sam, ebeveyn olmanın yanı sıra tam zamanlı bir bakıcı haline geldi.

Charlotte’un akciğerlerindeki mukusun temizlenmesine yardımcı olmak için Sam ona fizik tedavi uygulamak ve enfeksiyon kapmaması için sıkı ilaç rejimime uymasını sağlamak zorundaydı. Sam’in çabalarına rağmen Charlotte sık sık intravenöz antibiyotiklere ihtiyaç duyuyordu ve genel olarak yaşına göre oldukça düşük kiloluydu.

Çoğu kişi için bu, küçük bir çocuğun yaşayabileceği çok şey gibi görünebilir. Ama Charlotte asla normal bir hayatı olmayacağını biliyordu. Onun gibi KF'li birinin genellikle 30'lu yaşlarına kadar yaşaması beklenirdi ve Charlotte’un nakil olmadan bunu bile yapamayacağını düşünüyordu. Tedavilerdeki ilerlemeler sayesinde bugün KF teşhisi konan kişilerin en az 56 yaşına kadar yaşamasının bekleniyor.

16 YAŞINA GELİNCE SAĞLIĞI KÖTÜLEŞTİ

Charlotte, “Hayattan alabildiğim kadar zevk almaya kararlıydım. Annem ve üvey babam Patrick ile çıktığımız tatilleri hatırlıyorum. Aile tatilleri ve birlikte geçirdiğimiz zamanlarla bana ellerinden gelen en iyi hayatı sundular” dedi ve yaşadıklarını şöyle anlattı:

Ama sonra 16 yaşıma geldiğimde sağlığım bozuldu. Bir öğleden sonra okulda öğle yemeğinde otururken öksürdüm ve göğsümde bir sıkışma hissettim. Ondan sonra her öksürük beni nefessiz bıraktı. Bir şekilde günü bitirdim ve hatta eve yürüdüm. Ancak eve vardığımda balo elbisemin teslim edildiğini görünce hiç ilgilenmedim. Bunun yerine kendimi yatağa attım ve uykuya daldım. Bir şeylerin yolunda gitmediğinden endişelenen annem ertesi gün beni hastaneye götürdü ve çekilen röntgende akciğerimin çöktüğü görüldü. Bu, akciğerim ile göğüs duvarı arasında hava biriktiği ve nefes almakta zorlandığım anlamına geliyordu.”

ORGAN NAKLİNE İHTİYACI VARDI

Yazının Devamını Oku

Dünyanın en ölümcül enfeksiyonu olan tüberkülozda artış rapor edildi! Peki Türkiye’de durum ne?

13 Aralık 2024
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) yetkilileri, geçen yıl 8,2 milyon vakayla rekor kıran tüberkülozun artık 'en önde gelen bulaşıcı hastalık’ olduğu uyarısında bulundu. Viktorya döneminde verem olarak bilinen hastalığın erken evrelerinin soğuk algınlığı ya da gribe benzediği, ancak bulaştığı her altı kişiden birini öldürebileceği konusunda yetkililer uyarıyor.

DSÖ, bu artışın tüberkülozun 2023 yılında Covid-19'u geride bırakarak önde gelen bulaşıcı hastalık' olacağı anlamına geldiğini söyledi.

Küresel vakalar artarken, DSÖ tarafından kaydedilen hastalıktan ölüm sayısı aslında 2022'de 1,32 milyondan 2023'te 1,25 milyona düştü. Bununla birlikte, tüberkülozun öldürmesi yıllar alabildiğinden, yeni kaydedilen artışın gerçek etkisi muhtemelen gelecekte bir zamana kadar hissedilmeyecek.

‘BU BİR REZALETTİR’

DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, “Tüberkülozu önleyecek, tespit edecek ve tedavi edecek araçlara sahipken, bu hastalığın hala bu kadar çok insanı öldürmesi ve hasta etmesi bir rezalettir” dedi.

İngiltere'de de vakalar artıyor. Son verilere göre 2024 yılı vakaları geçen yıla kıyasla yüzde yedi artış gösteriyor. İngiliz sağlık yetkilileri, geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 11 artış gösteren vakalardan o kadar endişe duydular ki, bunun nedenini bulmak için bir soruşturma başlattılar.

Tüberküloz vakaları nasıl yeniden canlanmaya başlıyor?

The UK Health Security Agency (Birleşik Krallık Sağlık Güvenlik Ajansı-UKHSA) verileri, öksürükle yayılan bakteriyel enfeksiyon vakalarının 2023'te 4.850'ye ulaştığını gösteriyor. 2021 ve 2022'de kaydedilen 4.425 ve 4.380 vakaya göre gözle görülür bir artış söz konusu.

Eğilimler devam ederse 2024 yılı, 2017'den bu yana kaydedilen en yüksek rakam olan geçen yılki 4.800'den fazla Birleşik Krallık vakasını gölgede bırakabilir.

Yazının Devamını Oku

Ellerinizin sizi ciddi sağlık sorunları konusunda uyardığının 5 işareti

11 Aralık 2024
Pratisyen hekim Dr. Donald Grant'a göre elinizin kaşınması sadece sivrisinek tarafından ısırıldığınızın bir işareti değil. Kardiyovasküler hastalıklardan sedef hastalığına kadar, ellerimiz bize sağlığımız hakkında çok şey söyleyebiliyor ve potansiyel olarak ciddi sağlık sorunlarına işaret edebiliyor. Sağlığımızın daha da kötüleşmesini önlemek için hastalık belirtilerini ve ellerdeki değişikliklerin nasıl fark edileceğini anlamak hayati önem taşıyor. İşte ellerimizin bizi ciddi sağlık sorunları konusunda uyardığının 5 işareti...

1. TIRNAKLAR

Sigaranın tırnakları nasıl sarıya boyadığını hepimiz biliyoruz. Öte yandan sararmış tırnaklar sadece sadece sigara içmenin etkisi olmayabiliyor.

Dr. Gant, “Bir dizi sağlık sorunu tırnak görünümünde ve dokusunda değişikliklere yol açabiliyor" dedi ve şu bilgileri verdi:

-- Öncelikle tırnaklarda çukurlaşma, tırnak yüzeyinde küçük ezikler veya çukurlar oluşmasıdır ve sedef hastalığına işaret edebilir. Şiddetli vakalarda tırnakların parçalanmasına neden olabilir. Sedef hastalığı ciltte pul pul ve kabuk benzeri lekeler oluşturan yaygın bir kronik cilt hastalığıdır.

-- Ayrıca, sarı tırnaklar mantar enfeksiyonları veya akciğer hastalığı gibi altta yatan sağlık sorunları da dahil olmak üzere bir dizi sağlık sorununun göstergesi olabilir. İkincisi, genellikle 'Sarı Tırnak Sendromu' olarak adlandırılır, şişme ve nefes alma sorunlarına neden olur.

2. CİLT

Dr. Grant, hastalandığımızda cildimizin görünümü ve dokusunun da hızla değişebileceğinin altını çizdi. Grant, "Palmar Eritem, avuç içlerinin kızarmasına neden olan bir cilt rahatsızlığıdır. Yanma hissine neden olabilir ve hamilelik de dahil olmak üzere çeşitli nedenlerle insanları etkiler” dedi ve ekledi:

Bununla birlikte, lenfoma veya karaciğer hastalığı gibi endişe verici sağlık koşullarının bir işareti de olabilir. Kalsiyum veya D vitamini gibi vitaminleri yeterince almadığımızda, ellerimizde kuru lekeler oluşabilir. Kuru cilt, genellikle kaşıntılı ve zaman zaman zayıflatıcı döküntüler şeklinde görülen cilt rahatsızlıkları için kullanılan geniş bir terim olan egzamanın da bir işareti olabilir."

Yazının Devamını Oku

Son isteği sevdiği kadınla evlenmekti... Düğününden sadece 48 saat sonra hayatını kaybetti

5 Aralık 2024
51 yaşındaki Mike Reynolds ile 38 yaşındaki Lara, sekiz yıldır beraberlerdi. Her zaman evlenmeyi düşünen çift, nasılsa daha çok zamanları olduğunu düşünerek düğünü hep erteledi. Ancak hayatın onlar için kötü bir sürprizi vardı…

51 yaşındaki Mike Reynolds ile 38 yaşındaki Lara, sekiz yıldır beraberlerdi. Her zaman evlenmeyi düşünen çift, nasılsa daha çok zamanları olduğunu düşünerek düğünü hep erteledi. Ancak hayatın onlar için kötü bir sürprizi vardı…

Mike, bu yılın ocak ayında nefes darlığı yaşamaya başladı. Nefes darlığının nedenini bulmak için ise uzun bir tıbbi süreç başladı. Doktorlar ilk başta bir göğüs enfeksiyonundan şüphelendi ama Mike ve Lara başka bir sorun olduğu konusunda ısrar etmeye devam etti.

Birden fazla doktor randevudan sonra bile ellerinde hala net bir cevap yoktu. Hatta bir doktor semptomların anksiyetenin bir sonucu olabileceğini öne sürdü. Gerçek, Mike’ın nefes darlığı yaşamaya başlamasının ardından yaklaşık beş ay sonra ortaya çıktı.

8 Mayıs'ta Mike’a pulmoner fibrozis teşhisi kondu.

ENFEKSİYON SANIP TABURCU ETTİLER

Lara, “Başlangıçta göğüs enfeksiyonu olduğunu düşündükleri için onu taburcu ettiler. Bir doktor her şeyin kafasında olup olmadığını ve yogayı deneyip denemediğini sordu. Çok duygusal bir dönemdi. Normal şeyler yapmakta zorlanıyordu ama aynı zamanda hala çalışıyordu, hala aktifti ve hala Mike'tı. Ona teşhis konulduğunda dünyamız altüst oldu” dedi.

Mike, doktor randevularına gitmeye ve mevcut tedavileri almaya devam ederken, çift aynı zamanda birlikte geçirdikleri zamanı en iyi şekilde değerlendirmeye devam ettiler.

Ağustos ayında sağlığının ciddi şekilde bozulmasının ardından Mike üç hafta boyunca hastanede yattı ve taburcu olduktan sadece bir hafta sonra tekrar hastaneye döndü.

Yazının Devamını Oku

Aşermenin bilimi: Hamileyken neden turşu ve dondurmayı bile beraber yemek isteyebiliriz?

4 Aralık 2024
Hamilelikte aşerilen şeyler arasında ilk bakışta rastgele gibi görünen ama bir o kadar da tuhaf bir şekilde belirli olan tatlı, tuzlu, baharatlı, soğuk ve sıra dışı tatlar da yer alıyor. Hamile insanların yüzde 90 gibi büyük bir çoğunluğu hamilelik sırasında, en sık da ilk üç aylık dönemde olmak üzere en az bir yiyecek aşermesi yaşarken, bunun nedeni hakkında nispeten az şey biliniyor.

Aşermeler de tıpkı hayatımızdaki birçok şey gibi kültürel farklılıklar ile ortaya çıkıyor olabilir. Araştırmalar Nijerya'daki hamile kadınların meyve ve sebze aşermeye daha yatkın olduğunu, ABD'deki kadınların ise çikolata aşerdiğini gösteriyor.

Sıklıkla dile getirilen turşu ve dondurmayı beraber yemeyi de içeren şaşırtıcı çeşitlilikteki aşermeler arasında ise bazı eğilimler var.

TUZLU AŞERMELERİN SEBEBİ SUSUZLUK OLABİLİR

Melbourne'da yaşayan doğum öncesi diyetisyeni Melanie McGrice, hamilelikte sıkça görülen tuzlu yiyeceklere duyulan özlemin, belki de mantıksız bir şekilde, kadınların yeterince su içmediğinin bir işareti olabileceğini söyledi, “Hamilelik sırasında sıvı ihtiyacımız yaklaşık yüzde 150 oranında artar. Hamilelik sırasında vücuttaki toplam kan hacmi de yüzde 45 oranında artıyor. Yine de çoğu kadının sıvı alımı artmıyor. Daha tuzlu yiyecekler yediğimizde vücut daha fazla su tutar, ancak bu iyi bir şey değildir. İdeal çözüm bunun tam tersini yapmak ve aslında daha fazla su içmektir” dedi.

DONDURMA İSTEĞİ KALSİYUM İHTİYACINDAN MI?

Bir diğer yaygın istek ise dondurma ve sütlü içecekler gibi soğuk, tatlı ve karbonhidrat oranı yüksek yiyeceklerdir. Bu, diyabeti olmayan kadınlarda bile görülen dalgalanan kan şekeri seviyelerine bir tepki olabilir.

Doğum öncesi diyetisyeni Lora Attia, milkshake gibi sütlü içecekler ve dondurma isteğinin kalsiyum ihtiyacına da işaret edebileceğini söylüyor. Hamilelik aslında gıdalardan kalsiyum emilimini artırır, bu nedenle hamile insanların mutlaka daha yüksek bir alım miktarına ihtiyacı yoktur ancak sağlıklı bir alım miktarına ihtiyaçları vardır. (18 yaş ve altı için günde yaklaşık 1.300 mg ve 19-50 yaş arası için günde 1.000 mg.)

Attia, “Birçok kadının canının dondurma çektiğini biliyoruz. Örneğin ‘Vücudumun kalsiyuma ihtiyacı var’ diye düşünüyor olabilirler ancak dondurma harika bir kalsiyum kaynağı değil Yarım fincan dondurmada yaklaşık 78 mg kalsiyum bulunurken, aynı hacimdeki tofuda 160 mg kalsiyum vardır. “ma pratikte kalsiyum için tofuya yöneldiklerini hiç görmedim” dedi.

Yazının Devamını Oku

Bir onkoloji diyetisyeninin 'kara listesi'... Sağlıklı sandığımız bir besin de var

28 Kasım 2024
Onkoloji alanında uzmanDiyetisyen ve Beslenme Uzmanı Nichole Andrews, kanser riski hakkındaki yanlış bilgilerle mücadele etmek için bir uzak durulması gereken besinler listesi hazırladı.

1- LİSTENİN İLK MADDESİ ELBETTE ALKOL

Bir kadeh kırmızı şarap içmenin sağlığa faydaları konusunda tartışmalar olsa da Andrews, kanser riski söz konusu olduğunda tek bir kadehin bile içilmemesi gerektiğini söyledi.

Andrews, “Ben hiç alkol tüketmiyorum. Kırmızı şarap da dahil olmak üzere tüm alkol türleri altı farklı kanser riskini artıracaktır. Bu, alkolün içindeki etanoldür. Gerçekten herhangi bir alkol tüketimi hemen kanser riskinizi artırmaya başlar. Alkol ile karaciğer, kolon ve meme kanserleri de dahil olmak üzere çok sayıda kanser arasındaki bağlantılar bilim insanları tarafından net bir şekilde ortaya konmuştur” dedi.

2- ANDREW'UN LİSTESİNDEKİ İKİNCİ MADDE İSE İŞLENMİŞ ETLER

İşlenmiş etler her tüketimde kolorektal kanser riskini artırıyor. İster salam, sucuk olsun ister önceden pişirilmiş etler, bunların tüketimi kanser riskini arttıracaktır. Bu etlerin saklanmasında kullanılan kimyasallar olan nitrat ve nitritler bağırsaktaki hücrelere zarar vererek kansere yol açabilecek değişikliklere neden olabiliyor.

3- ÜÇÜNCÜ SIRADA ŞEKERLİ İÇECEKLER YER ALIYOR

Bunun nedeni herhangi bir özel içerik değil, bu içeceklerin kilo alımına ve dolayısıyla kanser riskine katkıda bulunabilecek boş kalorileri temsil etmesi.

Andrew, “Vücut yağ dokunuzu düşük tuttuğunuzdan emin olmak, sağlıklı bir kalori seviyesini dengelemek olacaktır” dedi ve ekledi:

Yazının Devamını Oku

Anoreksiyanın gerçek yüzü: Tüple beslenirken bile ‘bir daha asla yemek yemeyeceğim’ diyordu...

28 Kasım 2024
“Bana akşam yemeğinde patates yemek istemediğini söyledi. Her şey böyle başladı. Bir önceki gece patates kızartmasını reddetmişti. Çok geçmeden 14 yaşındaki kızımın her öğündeki karbonhidratı reddettiğini fark ettim.”İsmini vermek istemeyen bir anne, kızının yaşadığı ilk belirtiyi yukarıdaki cümlelerle anlattı.

Kızı Lily’nin “Tatil için sağlıklı olmaya çalışıyorum” dediğinden bahseden anne, “Kızım fazla kilolu değildi ama bu herhangi bir alarm oluşturmadı. Şimdi bunun olması gerektiğini fark ediyorum. Lily, tatil için babası ve küçük erkek kardeşiyle birlikte Dubai'ye gitmeyi dört gözle bekliyordu. İki yıl önce eşimden ayrılmıştım, sert bir ayrılıktı ama çocuklar aile dağılmasından nispeten yara almadan kurtulmuştu ya da ben öyle sanıyordum” dedi ve ekledi:

“Aslında, itiraf etmekten utanıyorum ama bir sorun olduğunu anlamam için başka bir annenin beni bir sabah kahve içmeye davet ettikten sonra ‘kızlar Lily için gerçekten endişeleniyor’ demesi gerekti. O zamana kadar üç ay boyunca sevgili çocuğum kilo kaybını bol kıyafetlerin altına gizlemişti. Birdenbire karbonhidratlardan kaçınmanın ve sürekli yorgunluğun normal ergenlik kaygısından daha kötü olduğunu fark ettim. Diğer anne, Lily'nin okulda hiçbir şey yemediğini söyledi. Şık, özel kız okulundaki her öğle yemeği saati spor salonunda geçiyordu.”

ARKADAŞLARIYLA DİYETE BAŞLADI, HERKES BIRAKTI O DEVAM ETTİ

Anne, hiçbir şey fark etmediği için utanmıştı. Çünkü kızı akşam yemeğine oturduğunda hala yemek yiyordu ama günün geri kalanında boğazından hiçbir şey geçmediği ortaya çıktı.

O akşam evde Lily ile yüzleşti ve arkadaşlarının endişelerini anlattı. Lily ise annesine bir grup kızın yaz öncesinde diyet yapmaya başladığını itiraf etti. Çoğu bırakmıştı ama o devam edebilmiş ve sonuçları görmekten keyif almıştı. O zamanlar anne kız bu davranışı yeme bozukluğu olarak adlandırmıyordu.

Ancak aynı hafta Lily, gittiği pratisyen hekimin de teyit ettiği gibi kesinlikle yeme bozukluğuna sahipti. Genç kız derhal CAMHS’e (Child and Adolescent Mental Health Services- Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Hizmetleri) sevk edildi.

Anne, kızının endişe verici derecede zayıf olduğunu, egzersiz yapmadığından emin olmak için onu derhal okuldan almasının tavsiye edildiğini söyledi. Lily’nin fiziksel olarak kendini zorlaması kalp krizine dahi yol açabilirdi. Bu sözleri duymak ne kadar şok edici olsa da Lily'yi caydırmadı.

‘BEN EVDE YOKKEN MERDİVENLERİ İNİP ÇIKIYORMUŞ’

Yazının Devamını Oku