Paylaş
Ege’de pek çok yerde 500-600, hatta 1000 yaşın üzerinde anıt ağaçlar vardır.
Kalın gövdeleri, ihtişamlı kollarıyla her biri ayrı bir tablo gibi görenleri dakikalarca seyre davet eder.
Zeytin ağacının uzun ömürlü olmasında mutlaka iklim koşullarına uyum göstermesinin payı vardır.
100 MİLİMETRESİ 60 LİRA
Zeytinyağının sağlıktaki öneminin anlaşılması bu mucize sıvının değerine değer katıyor.
Bağışıklık sistemini güçlendiren polifenol oranı çok yüksek delice zeytininden sıkılmış bir yağın litresi 680 liradan satıldığı haberi bile çıktı.
Yine Manisa tarafında yetişen polifenol değeri 733 PPM olan erken hasat bir zeytinyağı 100 mm’lik şişede ilaç fiyatına 60 TL’den satılmış.
Polifenol değeri 400’ün üzerinde yüksek kaliteli yağın ortalama fiyatının 200 TL civarında olduğunu söylemiş bu alanda uzman bir satıcı, Oksijen gazetesindeki röportajda.
Ancak dayanıklı olmalarına rağmen bu mucizevi ağaçların da iklim krizinden etkilendiği görülüyor.
Her yıl artan sert ve sıcak rüzgarlardan etkilenen bölgelerdeki ağaçlarda döllenme olmadığı için verim düşmeye başlıyor.
Anlaşılan bu ağaçlar yeni iklim koşullarına uyuncaya kadar ürünleri az olacak.
VAR YILINDA ZEYTİN YOK
Bu yıl Ege Bölgesi’nde zeytinin var yılı olduğu için iyi hasat bekleniyordu.
Ancak üreticilerle yaptığım sohbetlerden bölgeden bölgeye farklılıkların fazla olacağını anlıyorum.
Örneğin; dolu, fırtına ve yüksek ısı dalgalarını bu yıl çok yaşayan Urla’da konuştuğum bazı üreticiler ürünün beklenenden az olduğunu söyledi.
Çandarlı’daki ağaçlar da zayıfmış.
Buna karşılık Aydın tarafında ürünün iyi olduğu söyleniyor.
Geçtiğimiz günlerde erken hasat ilk zeytin sıkımının yapıldığı Ayvalık bölgesinde de üreticiler rekoltenin oldukça yüksek olacağını tahmin ediyor.
Buna karşılık Seferihisar’da zeytinlikleri olan bir üretici ile sohbet ettiğimde iki yıl önce olduğu gibi ağaçları yıkacak kadar çok zeytini bu sene toplayamayacaklarını söyledi.
Üretici bu durumu iklim krizine bağlayıp ağaçların yeni koşullara ayak uydurmak için evrim geçirdiğini, bu nedenle ürünün düşük olduğunu söyledi.
Aslında anlaşıldığı kadarıyla Yunanistan ve İtalya gibi ülkelerde de bu yıl zeytin ve zeytinyağı az olacak.
Özellikle Yunanistan ilkbahardaki don olayları ardından mayıs ve hazirandaki sıcak dalgaları bir de üzerine gelen kuraklıktan sonra yardım için AB’ye başvurdu bile.
2022’DEN İTİBAREN KURAKLIK
İklim krizinin yüzlerce yıl yaşayabilen zeytin ağaçlarını bile yeni koşullara uymaya zorladığı bir dönemden geçiyoruz.
Dünya Bankası ve İzmir Kalkınma Ajansı işbirliğiyle hazırlanan rapora göre 2022’den itibaren Küçük Menderes Havzası’nda sürekli orta ve şiddetli kuraklık öngörülüyor.
2030’dan sonra da sürekli su açığı ve şiddetli kuraklık olacak.
Yeraltı suları, nehir ve göller seviyesinde keskin düşüş bekleniyor.
Sıcaklıklar ortalama 2-6 derece artacak.
Bu durum zeytinde yüzde 10-20 rekolte kaybına dolayısıyla milyonlarca lira da gelir kaybına neden olacak.
Böyle sürerse Ege’de tarımın geleceği parlak değil.
Ailemizin, çocuklarımız, torunlarımızın geleceği için küresel ısınmayla mücadelede toplumun bilinçlendirilmesi şart.
Paylaş