Paylaş
İzmir’de 6’sı devlet, 3’ü vakıf olmak üzere toplam 9 üniversite var. Ege Üniversitesi’nin kurulduğu 1955’ten bu yana İzmir, adım adım üniversite şehri olarak büyüyor. Bugün 156 binden fazla üniversite öğrencisi ve 10 bin öğretim üyesiyle çok önemli bir eğitim kenti.
Üniversite aydınlık, gelecek demektir. Üniversiteler sadece ders öğretilen yerler değildir. Eğitimin yanında spordan sanata, yemekten modaya gençlerin yaşam kültürlerini de zenginleştirir üniversiteler. Kampüslerde oluşan arkadaşlıklar, dostluklar da gelecekteki özel hayatların, iş hayatlarındaki ortaklıkların tohumları atılır.
UMUTLAR VE KORKULAR
Uzun zamandan beri bütün dünyada gençlerin gelecekle ilgili karamsarlıklarıyla ilgili haberler moralimizi bozuyordu. Neyse ki 46 ülkede 54 bin çalışanla yapılan bir araştırmada gençlerin işlerinin geleceğiyle ilgili iyimser beklentileri umut verdi. Dünyaca ünlü araştırma ve denetim şirketlerinden Price Water House’un yaptırdığı “Küresel iş gücünde umutlar ve korkular” başlıklı araştırmayı Dünya Ekonomik Forumu da mercek altına aldı.
Buna göre, Z kuşağı denilen yaşları 18-26 arasında değişen her 5 gençten 3’ü işverenlerine güveniyor. Gelecekte işle ilgili ihtiyaç duyacakları becerileri kazanmalarına yardımcı olacaklarından emin. Son yıllarda pandemide eve kapanıp okula gidemeyen, iklim krizinden gelir eşitsizliğine ve birçok ülkedeki siyasi gerilimlere kadar pek çok sıkıntıyı yaşayan bu kuşağın iş hayatlarının geleceğiyle ilgili iyimser olmaları dikkat çekici.
Araştırma, çalışanlarla işverenler arasındaki ilişkileri değerlendirerek başlıyor. Bu kuşaktan araştırmaya katılanların yüzde 65’i işverenlerinin işle ilgili eleştirel düşünce, işbirliği ve analitik becerilerinin geliştirmelerine katkı vereceklerine inanıyor. Bu oran Baby boomer denilen halen yaşları 59-77 arasında olan kuşaktan 10 puan daha fazla.
YAPAY ZEKAYLA İŞ FIRSATI
Tabii bu neslin yapay zekanın işlerini ellerinden alması da endişesi var. Dünya Ekonomik Forumu araştırmasına göre, işyerlerinde yapay zeka kullanan şirketlerin oranı yüzde 75’i geçecek. Z kuşağının yüzde 17’si gelecek 5 yıl içinde yapay zekanın işlerini elinden alacağı görüşünde. Baby boomer denen yaşlı kuşağın ise sadece yüzde 8’i bu görüşte. Büyük bir ihtimalle yapay zekanın neler yapabileceğinin henüz farkında değiller.
Buna karşılık Z kuşağı yapay zekaya kızmıyor. Aksine bu kuşağın dörtte biri yapay zekanın becerilerini geliştirip uzmanlaşmalarına yardımcı olarak kendileri için yeni iş fırsatları yaratacağına inanıyor. Ancak esas tehlike konusunda uzmanlaşmış iş gücü ile niteliksiz iş gücü arasındaki uçurumun çok hızla büyümesinde yaşanacak. Önümüzdeki 5 yılda bir konuda uzmanlaşamayan iş gücünün işi zor olacak.
Bu durum şirketler için de geçerli. Şirketlerin üst düzey yöneticilerinin yüzde 40’ı yeterli sayıda nitelikli iş gücüne sahip olmamaları durumunda gelecek 10 yılda ayakta kalmalarının çok zor olacağını söylüyor. Kalifiye iş gücü ihtiyacının hızla arttığı bu devirde sürekli eğitimle günümüz koşullarına uyum şart. Neyse ki teknolojiye hakim olan Z kuşağı olan bitenin farkında. O nedenle iş hayatında geleceğine umutla bakıyor.
Büyükler de onlardan ders alıp bu potansiyeli değerlendirse iyi olur..
Paylaş