Savaş ve mucize işte böyle yaşanır

Suriye’de rejim muhalifi güçlerin ağır çatışmalarla Halep’e girdiği saatlerde...

Haberin Devamı

Halep’e 200 kilometre mesafede...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kahramanmaraş’ta deprem konutlarının anahtar dağıtım töreninde konuşuyordu.

Dünyada kaç coğrafyada böyle bir olay yaşanabilir bilmiyorum ama...

Güzelim Halep şehri bir savaş filminin dekoruna dönüşürken;

Erdoğan 200 kilometre mesafede 155 bininci deprem konutunun anahtarını veriyordu.

Bir yanda yıkım, savaş. Diğer yanda muazzam bir konut seferberliği.

Önceki gün aynı anda hem Kahramanmaraş’taki töreni izliyorum, hem de sınırlarımızın dibindeki feci yıkımı ve savaştan gelen haberleri okuyorum.

Bunca felaketin, savaşın, terörün ortasında Türkiye Cumhuriyeti’nin depremle yıkılmış kentlerini yeniden yaratacak o gücü göstermesi beni öylesine etkiledi ki.

Bir an içinden şöyle dedim:

“Çevremizdeki vahşete, savaşa, ölüme, cinayete öylesine alıştık ki; bu kanlı coğrafyada depremzede kentlerimiz için yaratılan bu konut mucizesini hissetmiyoruz bile. Burnumuzun dibinde devasa binalar, tarihi yapılır yıkılırken, biz depremin yerle bir ettiği kentleri yeniden kuruyoruz...”

Dahası var.

Haberin Devamı

İSTİHBARAT VE TAKTİK SAVAŞI

Kan çanağı haline gelen bu coğrafyada aynı saatlerde muazzam bir istihbarat ve taktik savaşı da sürüyor.

İşte AA’dan gelen o haber:

“Güvenlik kaynaklarından yapılan açıklamada ‘Suriye rejimi, kontrolü altındaki toprakları Fırat’ın doğusunda yer alan PKK/YPG güçlerine devretmeye başlamıştır. Bu nedenle Fırat’ın doğusundan çok sayıda PKK/YPG mensubu Halep bölgesine gelmiş, örgüte ait ağır silahlar sevk edilemeye başlanmıştır. SMO (Suriye Milli Ordusu) PKK/YPG’nin Tel Rıfat ile Suriye’nin kuzeydoğusu arasında bir terör koridoru oluşturmasına engel olmuştur’ denildi.”

Şurası açık değil mi:

Esad Türkiye’ye karşı PKK/YPG militanlarına yol veriyor. Buna karşılık rejim muhalifi güçler Esad güçleri ve PKK/YPG militanlarına karşı harekât başlatıyor.

Ortada tam bir “istihbarat ve vekalet savaşı” yaşanıyor.

Nitekim A.A’nın “güvenilir kaynaklar”dan derlediği haber şöyle devam ediyor:

“Halep’e yönelik operasyonunun başlamasıyla hakimiyetindeki alanları çok kısa süre içerisinde kaybeden Suriye rejim güçleri, söz konusu gruplar karşısında terör örgütü PKK/YPG’den destek istedi ve bu durum PKK/YPG’ye alan açtı. Suriye rejiminin kontrolü altındaki toprakları, Fırat’ın doğusunda yer alan PKK/YPG güçlerine devretmeye başladı.  Fırat’ın doğusundan çok sayıda PKK/YPG mensubu Halep bölgesine geldi ve örgüte ait ağır silahların bölgeye sevk edilmeye başlandı. Terör örgütü PKK/YPG’nın Suriye rejim güçleri, kontrolündeki bölgeleri kendilerine bırakışını fırsat bilerek Tel Rıfat ile Suriye’nin kuzeydoğusu arasında bir terör koridoru oluşturma planını devreye soktu. Ancak bu plan SMO tarafından bozuldu. Güvenlik kaynaklarına göre, SMO, Rakka-Halep arasındaki yolu keserek, PKK/YPG’nin Tel Rıfat ile Suriye’nin kuzeydoğusu arasında bir terör koridoru oluşturmasına engel oldu.”

Evet arkadaşlar...

Olay işte bu kadar net.

Haberin Devamı

Şimdi elbette İran ve Rusya, Esad’a destek için harekete geçecektir. Nitekim İran Dışişleri Bakanı Şam’a ziyaret kararı alıyor.

Elbette PKK/YPG’ye yol veren ABD de devreye girecektir.

Yalnızca bu gelişmeler bile bölgemizde nasıl bir “savaş ve gerilim atmosferi”nin tetiklendiğini göstermeye yetiyor.

Belli ki bu dönemde çok kritik gelişmeler yaşayacağız.

Ama bütün bunların ötesinde dün beni en çok etkileyen durum;

Türkiye’den 200 kilometre mesafedeki Halep, savaşla yıkılırken;

Kahramanmaraş’ta 155 bininci deprem konutunun anahtarını veren bir devlet, bir Cumhurbaşkanı olmasıdır.

Gözümüz kulağımız alıştığı için bu haberleri sıradanmış gibi kabul etsek de...

Ben yine şöyle diyorum:

Haberin Devamı

“Savaşın tam ortasında mucize işte böyle yaşanır...”

Yazarın Tüm Yazıları