Zihinlerdeki düğümü çözmek bazen yeni başlangıç demek

Bazı yapılar sadece beton ve çelikten ibaret değildir. Onlar bir kentin ruhunu, hikayesini ve hatta geleceğini temsil eder. Semboller, şehirlerin kimliğini oluşturur, geçmişle gelecek arasında bir köprü kurar. İzmir’de de böyle semboller var. Basmane Çukuru ve Hilton Oteli, yıllardır tartışmaların merkezinde yer alıyor. Her ikisi de sadece fiziksel projeler değil, aynı zamanda İzmir’in zihinlerdeki düğümlerine dokunan hikayeler...

Haberin Devamı

“Basmane Çukuru” olarak bilinen alan, yıllardır süregelen bir sorunun simgesi haline geldi. Boşluğu kadar, İzmir’in çözüm üretme konusundaki zorluklarının da bir metaforu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın son açıklamaları bakalım bu düğümü çözmeye yetecek mi?

“Nitelikli bir proje hazırlandı. Kent estetiğini bozmayacak, yüksek ve çirkin bir yapı inşa edilmeyecek.”

Bu ifade Basmane Çukuru’nun artık İzmir’in eksikliklerini değil, estetik duyarlılığını temsil edeceği bir dönüşümü müjdeliyor. Koruma Kurulu’nun onayladığı yeni planla birlikte, bu alan sadece fiziksel bir yapı değil, İzmir’in geçmişte yaptığı hatalardan ders alıp geleceğe umutla baktığının bir kanıtı olacak.

Hilton Oteli de İzmir’in zihinlerindeki başka bir sembol. Bir dönemin ihtişamını, İzmir’in yükselişini temsil eden bu yapı, bugün yeniden değerlendirilme sürecinde. Başkan Tugay’ın açıkladığı gibi belediyenin hisselerini satma ihtimali gündemde. Ancak burada kritik soru şu: Hilton sadece bir otel mi, yoksa İzmir’in tarihine kazınmış bir kimlik mi?

Haberin Devamı

Hilton’un geleceği, İzmir’in geçmişini nasıl sahiplendiğiyle ilgili bir sınav. Eğer bu yapı yenilikçi bir yaklaşımla değerlendirilirse, bir zamanlar İzmir’in modern yüzünü temsil eden Hilton, geleceğin İzmir’ine de hizmet eden bir sembol olabilir.

Semboller, kentlerin hafızasında ve insanların zihinlerinde yaşayan hikayelerdir. Basmane Çukuru ve Hilton, İzmir’in zihinsel haritasında yıllardır çözüm bekleyen düğümler gibi duruyor. Ancak bu düğümler çözüldüğünde, sadece fiziksel sorunlar değil, zihinsel bariyerler de aşılabilir.

Bu hikayeler, bize hayatın kendisini de hatırlatıyor. Hayatta bazen çözülmesi imkansız görünen sorunlar, bir adımla bambaşka bir yola evrilebilir. İzmir için bu semboller, kentin geçmişiyle yüzleşip geleceğine daha sağlam bir temel atmasını sağlayabilir.

Başkan Tugay’ın açıklamaları, bu iki projede önemli adımlar atıldığını gösteriyor. Basmane Çukuru’nda estetik kaygılarla hazırlanan proje ve Hilton Oteli’nin geleceğine dair belirsizliklerin netleşme süreci, İzmir’in yıllardır beklediği bir çözüm umudu.

Haberin Devamı

Bu semboller, çözüm buldukça İzmir’in hikayesi de değişecek. Çünkü bir kent, sadece fiziksel yapılarla değil, sembollerinin zihinlerdeki yeriyle büyür. Ve her düğüm çözüldüğünde, İzmir yeniden doğar.

 

Geçmişle gelecek arasında

bir köprü kurmak mümkün

Şehir hikayelerini severim, takip ederim.

Kendi kimliğiyle yüzleşmesini sağlayacak anahtar projeler karşısında hangi kent ne yaptı, buna cevap bulmak gerekir.

Örneğin Berlin Duvarı, yıllarca sadece fiziksel bir bariyer değil, aynı zamanda bir ideolojik ayrılığın sembolüydü. 1989’da duvarın yıkılmasıyla birlikte Berlin, geçmişiyle yüzleşip geleceğini yeniden inşa etmeye başladı. Duvarın bazı bölümleri bugün hala ayakta ve “East Side Gallery” gibi alanlarda sanatla dönüştürülmüş bir hafıza mekanı olarak ziyaret ediliyor.

Haberin Devamı

Berlin, bu süreci yalnızca bir geçmişle hesaplaşma olarak görmedi. Duvarın yıkılması, kentin turizmini, ekonomisini ve sosyal dokusunu dönüştürdü. Bugün Berlin, geçmişin acı dolu sembollerini unutmak yerine, onlardan öğrenerek bir birlik ve dayanışma şehri haline geldi. İzmir’in de geçmişindeki karmaşık sembollerle bu şekilde yüzleşmesi, kentin kimliğini daha güçlü kılabilir.

Örneğin Barselona, 1992 Olimpiyatları için kapsamlı bir dönüşüm geçirdi. Kentin eski endüstriyel alanları, modern parklar, marinalar ve kültürel merkezlere dönüştürüldü. Bugün Barselona, bu dönüşüm sayesinde sadece bir turizm merkezi değil, aynı zamanda şehir planlamasının başarı hikayesi olarak anılıyor.

Haberin Devamı

Bu dönüşüm, Barselona’nın geçmişini unutmak yerine onu modern bir vizyonla yeniden yorumlamasını sağladı. İzmir de benzer şekilde sembollerini yalnızca restore etmekle kalmayıp, onları modern bir kent vizyonuna entegre edebilir.

İzmir de Basmane ve Hilton sembolleri üzerinden yeni bir hikaye yazmalı.

 

Bizde bir terslik var

Ünlü gastronomi yazarı Vedat Milor’un “İstanbul’un en iyi lahmacunu” dediği, ancak izinsiz fotoğraf çekimi nedeniyle eleştirdiği Kilisli Ömer Usta, sosyal medyada patlayan bir fenomene dönüştü.

Lahmacuncunun önünde uzun kuyruklar oluşurken, lezzetli lahmacunları tatmak isteyenler saatlerce beklemek zorunda kalıyormuş.

Valla terslik bizde galiba…

Haberin Devamı

Çünkü böyle bir olay başka bir ülkede olsa ve bilinen bir gastronomi yazarı böyle bir tavır gösterse, o lahmacun çok lezzetli olsa da kimse gidip o kuyruğa girmezdi.

Ama bizde herşey başka işliyor.

 

Kemal Zorlu’yu anmak…

Kemal abiyi çok severdim.

Çok sohbet eder, çok dertleşirdik.

Gerçi ben Basmane projesi için ondan farklı düşünüyordum.

Daha doğrusu kendi sağlığını düşünerek bu projenin öyle ya da böyle sonuçlanması gerektiğini düşünenlerdendim.

O ise “Beni ikna etmeden bu proje vücut bulmaz” diye düşünürdü. Belki haklıydı, çok emek vermişti.

Hatta sağlığını belki de bu yüzden kaybetmişti.

O yüzden Basmane projesiyle ilgili iyi, doğru ve kenti ikna eden bir çözümün hepimizi rahatlatacağını düşünüyorum.

Kemal abi, Kemal Zorlu nurlar içinde yatsın.

Yazarın Tüm Yazıları