Paylaş
UZUN süredir beklenen yağmur cumartesi günü tüm cömertliğiyle Urla’yı ıslatırken ilçe meydanından tanıdık bir ses yükseliyordu. Başkan Kocaoğlu, şemsiyelerinin altında kendisini dinleyen topluluğa trilyonluk rakamlarla Urla’ya yaptıkları hizmetleri ve ilçeyi ilk kez arıtma tesisiyle tanıştırdıklarını anlatıyordu. Sonra da, “Çok yakında Üçyol-Üçkuyular metro hattının açılışını yapacağız. Oradan Dokuz Eylül Üniversite Hastanesi’ne uzayacak hattın da ihalesi hazır. Metro İstihkam’a kadar gidecek. Sonra da raylı sistemi Urla’ya getireceğiz. Beş yıla kadar Urla’ya tramvay gelecek” müjdesini verdi.
Başkan Kocaoğlu’nun yanında Urla Belediye Başkan adayı Sibel Uyar vardı. Arkadaki kalabalık fonda CHP milletvekilleri Hülya Güven, Alaattin Yüksel, Mustafa Moroğlu, meclis adaylarından ANAP dönemi bakanlarından edebiyatçı yazar artık Urla’da yaşayan Yılmaz Karakoyunlu, Konak eski Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ gibi isimler yer alıyordu. Yağmurdan mı, yoksa eski Başkan Karaosmanoğlu’nun DSP’den aday olarak CHP’yi bölmesinden mi bilemiyorum ama, meydan bana biraz tenha gibi geldi.
Zaten Kocaoğlu da bölünmeye dikkat çekip Karaosmanoğlu’na, “Geçen seçimlerde senin için ‘O aday gösterilmezse ben de aday olmam’ diye rest çektim. Benim Bornova Belediye Başkanlığı’mdan beri yaptırdığım araştırmalar yüzde 98 isabetli oldu. Sen de araştırma yaptır. Bölen olma” çağrısı yaparak kazanma şansı olmadığını ima etti.
Ders vermeli mi? Vermemeli mi?
MİTİNG sırasında çevrede konuştuğum esnafın da bölünmeden rahatsız olduğunu, en büyük çekişmenin CHP ile DSP arasında geçeceği düşüncesinde olduğunu gördüm. Eski Başkan Karaosmanoğlu’nun aday gösterilmemesini doğru bulanlar, “Belediyeyi sanki o değil, başkaları yönetiyordu” diyordu. Sibel Uyar’ın CHP adayı olarak gösterilmesine karşı çıkanlar ise esas mesleği gıda mühendisliği olan bayan aday için dilin kemiği olmayan türden şeyler söylüyordu. Eşinin iş yaptığı sektörlerde genellikle bıçkınlar dünyasının faaliyet göstermesini buna gerekçe olarak gösteriyorlardı. Buna karşı çıkanlar ise, “Herhalde tüm seçim politikalarını temiz siyaset ve yolsuzluklarla mücadele üzerine kurmuş genel merkez Urla’da en ufak bir söylentiyi bile değerlendirmiştir” diyordu.
Nereden bakılırsa bakılsın Urla’da DSP’yi destekleyenlerin zor karar vereceği bir seçim olacak. Bir yandan genel merkeze ders verme ihtiyacı, diğer yandan ya oylar boşa giderse kaygısı. En önemlisi ise DSP kazanırsa Urla’nın Büyükşehir’den yeterli destek ve hizmeti alamayacağı endişesiydi.
Doğma büyüme Urlalı, bir dönem ANAP’tan siyaset yapmış, ilçenin ruhunu çok iyi okuyan bir dostum, MHP’nin, AKP’nin ve DSP’nin her birinin ayrı ayrı 5 ile 6 bioyları olduğunu söylüyor. CHP’nin ise 13–14 bin oyu olduğunu, başkanlık için ise 11 bin oyun yeterli olacağı düşüncesindeydi.
Bakalım seçmen sandık başında kendisiyle baş başa kaldığında ne karar verecek?
Paylaş