Paylaş
Kimileri salgın nedeniyle aralarından ayrılanların hüznü, kimileri sevdiklerine sarılamamanın üzüntüsü, kimileri bozulan işleri ve önünü görememenin kaygısıyla bayram sohbetlerine katıldı.
Ama en çarpıcı açıklama geçen hafta Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü’nden geldi. Ghebreyesus, “Asla eski normale geri dönüş olmayacak” dedi. Evet aşı çalışmaları devam ediyor. Halen 25 aşı insanlar üzerinde deneniyor. Sonuçlarının birkaç ay içerisinde alınması bekleniyor. Laboratuvar ortamında ise 141 aşı çalışması var. Ama en erken bu yıl sonu üretim başlayacak. Aşıların dünyanın her köşesine ulaşımı ise birkaç yıl sürecek. Virüs kimlik değiştirirse aşıların ne kadar yararlı olacağı da belli değil. Sadece bu gerçek bile eski normale asla dönememenin en önemli nedeni.
Aslında dünya halen bir biyolojik savaş ortamında. Kovid-19’dan ölenlerin sayısı 670 bini geçti. Sadece ABD’de ölenlerin sayısı 170 bin. Tam 17 milyon kişi hastalığa yakalandı. Neredeyse bir ülke nüfusu kadar. Birkaç yıl önce dünyanın her an yeni bir virüs saldırısına uğrayabileceği uyarısında bulunan raporlara göre 2 ile 2.5 milyon kişinin ölebileceği belirtiliyordu. Umarım iş o boyutlara ulaşmaz.
ÖNÜNÜ GÖREMEME SIKINTISI
Bayramda İzmir’deki organize sanayi bölgelerinden birinden Avrupa ülkelerine ara sanayi malı ihracatı yapan bir tanıdığımla sohbet ettik. Hiç keyfi yoktu. Siparişler bıçak gibi kesilmiş. Salgından önce yabancı alıcıların talebi üzerine kapasite artırımı için yaptığı yatırımlar boşta kalmış. Avrupa pazarı açılmazsa yatırım için kullandığı kredileri nasıl geri ödeyip, işletmeyi nasıl çevireceğini kara kara düşünüyordu. En kötüsü bu durumun ne kadar süreceğini kestiremiyordu. 5 ile 6 ay ötesini bile göremediği için nasıl bir yol izleyeceğine karar veremiyordu.
Sanırım şu anda ekonomide, sosyal hayatta en büyük sıkıntı önünü görememek. Okullarda eğitim kapanma ihtimaliyle diken üzerinde başlayacak. İşyerleri ve çalışanlar için de aynı durum geçerli.
TABLONUN AYDINLIK YÜZÜ
Yine de bu karamsar tabloyu aydınlatacak umutlar var. Örneğin, çeşitli ülkelerdeki 3 bin 300 Alman şirketi ile yapılan bir araştırma Türkiye için ışık olabilir. Alman–Türk Sanayi ve Ticaret Odası’nın açıkladığı araştırmaya göre, çeşitli ülkelerde faaliyet gösteren her iki Alman şirketinden biri salgında lojistik ve tedarik sorunu yaşamış. Türkiye’de ise sadece her 4 Alman şirketinden biri bu sıkıntıyı yaşamış. Oda’nın Alman Başkanı bu sonuç için, “Türkiye muhteşem bir kriz yöneticisi ülke. İstihdam artışı ve normalleşmeye hızla dönebiliyor. 2001 krizinde de bunu görmüştük” demiş.
İzmir Atatürk, Kemalpaşa, Manisa, Torbalı organize sanayi bölgelerinde çok sayıda Alman firması faaliyet gösteriyor. Ayrı bu bölgelerde Avrupa’daki firmalar için yan sanayi ve ara malı üreten binlerce Türk firması var. Egeli sanayiciler, “Salgın Türkiye’yi Çin’le sıkıntı yaşayan Avrupa’nın yeni tedarik ve lojistik merkezi yapabilir” diyor.
Araştırma sonuçları bunun olabileceğini gösteriyor. Yeter ki, Avrupa ile ilişkiler istenen kıvama gelsin.
Paylaş