Körfezde yüzen tarih

HER gün önünden geçtiğimiz, bindiğimiz yaşamımızın bir parçası haline gelen yerler, araçlar vardır. Vapur iskeleleri, körfez vapurları gibi. Sabah akşam işe gidip, gelirken bindiğimiz vapurların, deniz otobüslerinin saatlerini, yanaşacakları iskeleleri ezbere biliriz. Ama Pasaport İskelesi’nin ne zaman hangi amaçla yapıldığını bilmeyiz. Ya da ‘Deniz ve Mehtap’ şarkısını kulağımıza fısıldayarak iskeleye yanaşan gemiye adını veren Dario Moreno’nun, İzmir’de bir yetimhanede başlayıp Paris’in ünlü müzik holü Olympia’nın yıldızlığına kadar uzanan öyküsünü çoğumuz duymamıştır bile.Geçmişlerine sahip çıkan kentler geleceklerine de sahip çıkmış demektir. Yeni kuşaklar miras kalan tarihsel ve kültürel birikimlerin üzerine kendilerininkini de ekleyerek, kuşaktan kuşağa bilgi köprüsü kurar.

Haberin Devamı


Böyle bir çalışmanın güzel örneklerinden birini ‘Dünden Bugüne Körfezde Ulaşım’ isimli kitapta gördüm. İZDENİZ Yönetim Kurulu üyesi Muzaffer Ayhan Kara, gazeteci kimliği ve titizliğiyle yaptığı çalışmayla İzmir’e güzel bir eser kazandırmış.
Osmanlı döneminde İzmir Hamidiye Vapur şirketiyle başlayan Körfezde ulaşımın tarih yolculuğu İzmir’in işgal yıllarıyla devam ediyor. Kurtuluştan sonra Uşakizade Muammer Bey yılları, Cumhuriyet döneminde millileştirme ve bugüne kadar devam ediyor.

İSKELE VE GEMİLERİN HİKAYESİ
Ama kitapta en hoşuma giden bölüm her iskele ve vapurun ayrı, ayrı hikayesinin anlatıldığı sayfalar oldu. Özellikle vapur ve deniz otobüslerinin adlarını taşıdıkları kişilerin hikayeleri kitaba ayrı bir renk katmış. Örneğin Atilla İlhan’ın ‘Mahur Beste’yi 6 Mayıs 1972 günü gözleri yaşlı Karşıyaka’dan Pasaport’a geçerken vapurda yazması, Fransa adına katıldığı yarışmada birinci olan Dario Moreno’nun Fransız ulusal marşı çalarken göğsünden Türk bayrağı çıkarıp “Ben Türküm, İzmirliyim” demesi gibi pek çok hikaye var. Bu hikayeler gemi ve iskeleleri herhangi bir araç olmaktan çıkarıp ayrı bir kimlik kazandırmış.
Kara’nın kitabında Çakabey, Dokuz Eylül, 1881 Atatürk, Soma 301, Dario Moreno, Atilla İlhan, Foça, Cengiz Kocatoros, Gürsel Aksel, Sait Altınordu, Vahap Özaltay, Metin Oktay ve Gezi isimlerini taşıyan 13 hafif yolcu gemisi ile İhsan Alyanak ve Prof. Aziz Sancar’ın adını taşıyan 2 yüksek hızlı hafif yolcu gemisi ve Hasan Tahsin, Ahmet Piriştina, Kubilay, Fethi Sekin, Uğur Mumcu, Mavi Ege ve Mavi Körfez adlarını taşıyan 7 arabalı vapurun hikayesi var.
Geçmişi, geleceğe taşıyacak benzer çalışmaların sayısı artmalı. Böyle eserlerle 8 bin 500 yıllık tarihiyle dünyanın en eski yerleşim yerlerinden İzmir’in kent kimliği zenginleşir, gelecek kuşaklara ışık olur.

Haberin Devamı

DEPREMDE ZAMANLA YARIŞ
Gece yarısı gelen deprem acı gerçeği yine hatırlattı. Faylar üzerinde oturan İzmir’de kentsel dönüşümün gecikmeye tahammül yok.
Geçen hafta yaşanan depremden sonra pek çok şikayet duydum. Örneğin eski binaların dayanıklılığını ölçmek için yapılan karot testleriyle ilgili belediyenin vermesi gereken raporların çok yavaş çıkmasından yakınanlar var. Bazı tanıdıklarım neredeyse iki yıldan beri cevap beklediklerini söyledi. Rapor geciktiği için kentsel dönüşüm yasasından yararlanamayan binalarda yürekleri ağızlarında oturanlar her depremde ölüp, ölüp diriliyor.

Yazarın Tüm Yazıları