Paylaş
GIRGIR, 12 Eylül darbesinin karanlık günlerinde haftalık 1.5 milyon satışıyla dünyanın en çok okunan ikinci mizah dergisi olmuştu. Askeri yönetimin yasaklarından bunalan insanlar haftada bir kez olsun gülümseyerek özgürlüğü koklayabilmek için, dört gözle Gırgır’ı beklerdi.
Aydın Doğan Uluslararası Karikatür Yarışması’nın 30’uncu yılı nedeniyle İzmir’de sergilenmeye başlanan ödüllü eserleri görmeye giderken aklıma Gırgır Dergisi geldi. Oğuz Aral’ın yönetimindeki dergi Avanak Avni, Utanmaz adam gibi tipleriyle yasakları alt üst ediyordu.
Mizah öylesine güçlü bir araçtır ki, tek bir çizgi, tek bir kelime yüzlerce sayfa yazıya bedeldir. O dönemi yaşayanlar hatırlar. Askeri yönetimin hazırladığı yeni Anayasa için yapılacak referandumda mavi renkli pusulalar ‘hayır’ beyaz renkliler ‘evet’ olacaktı. Darbe döneminin anayasasına karşı ‘hayır’ kampanyasını önlemek için askeri yönetim gazetelerin mavi kelimesini kullanımına kısıtlama getirmişti. Siyasi amaçla mavi kelimesini kullanan gazeteler her an kapatılabilirdi. Herkes yasak nasıl delinecek diye merakla bekliyordu. Bombayı Cumhuriyet patlattı. Gazetede yayımlanan karikatürde bir şarkıcı elinde saz o günlerin ünlü şarkısı ‘Mavi, mavi, masmavi’yi söylüyordu.
Türkiye eski Türkiye değil
Twitter’a, You Tube’a yasakların getirilip askeri yönetim günlerinin hortlatılmaya çalışıldığı bir dönem geçiriyoruz. Ancak 30 yıl önceyle bugün arasında büyük fark var. O yıllarda bile askeri yönetime yapılan uluslararası baskılar 12 Eylül darbesinin karanlığını aşmaya yardımcı oldu. Bugünkü Türkiye ise, çok farklı bir konumda. Artık içe kapalı bir ekonomik düzende değiliz. Türk ekonomisi dünya ile bütünleşti. Üstüne üstlük her ay ortalama 5 ile 10 milyar dolar cari açığı var. Dışarıdan akan kaynakların muslukları kısılırsa çarklar yavaşlar ve ekonomi kısa sürede çok zora düşer. Bu da işsizlik ve enflasyon demektir.
Karnı aç insanların neler yapabileceği 2001 seçimlerinde görüldü. Ülkeyi ekonomik krize götüren partiler barajı bile aşamadı. AK Parti ise, bugünkü varlığını o büyük ekonomik bunalıma borçlu.
Yasaklar peşindeki iktidar eminim bu acı gerçeği unutmamıştır.
Paylaş