Paylaş
Dünyanın birçok ülkesinde yolları kaplamaya başlayan elektrikli otomobillerdeki parça sayısının ise gelecekte 500-600’e kadar düşmesi bekleniyor. Ayrıca taşıtlarda kullanılan malzemeler de sürekli değişip, ağır dökümlerin yerini hafif ama sağlam ve güvenli ileri teknoloji ürünleri almaya başlıyor.
Bu gelişmeler Ege Bölgesi için de hayati önem taşıyan otomotiv yan sanayinde köklü değişimlerin başlangıcı. Nitekim, Türkiye’nin ilk elektrikli otomobilini yapan ortak girişim grubunun içinde yer alan, aynı zamanda TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı olan Tuncay Özilhan geçen hafta bu konuda önemli bir uyarı yaptı. Özilhan, “Elektrikli araçlar çok hızlı gelişiyor. Bizim de buna hazırlanmamız gerek. Ancak şu an baktığımızda hem üreticilerin, hem de yan sanayinin buna tam olarak hazır olmadığını görüyoruz. Özellikle yan sanayi için şu anda olumsuz bir durum var. Elektrikli araçlar geliştiğinde şu anki yan sanayi boşa çıkacak” dedi.
EGE OTOMOTİV YAN SANAYİ
Türkiye’de aktarma organları, hidrolik, süspansiyon, şasi, döküm parçalar gibi taşıtlar için hayati önem taşıyan yan sanayi parçaları üreten binden fazla firma var. Bunların yaklaşık yüzde 10’u Ege’de. Manisa’dan Kemalpaşa’ya, Çiğli Atatürk Organize’den Torbalı Organize Sanayi ve Aydın’a kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteriyor. On binlerce kişiye iş imkanı sağlıyor. Türkiye’de otomotiv sanayi doğrudan 150 bin, dolaylı olarak 750 bin kişiye iş yaratıyor. Ege Bölgesi’nde ise doğrudan 15-20 bin, dolaylı olarak yaklaşık 100 bin kişinin yaşamını etkilediği düşünülebilir. Aileleriyle birlikte bu rakamları en az dörde katlamak gerek.
Geçtiğimiz günlerde New York Times gazetesi benzinli ve dizel otomobillerin üretimini durdurmaya hazırlanan Almanya’da yan sanayi firmalarını bekleyen tehlikeyi yazıyordu. Yaklaşık 70 bin kişinin 2030’a kadar işini kaybetmesi bekleniyor. Bütün varlıklarını yan sanayi firmalarına borçlu yerler ise hayalet şehirlere dönüşme tehlikesiyle karşı karşıya.
ZAMANA KARŞI YARIŞ
Otomotiv yan sanayinde üretim Avrupa’ya göre yüzde 30 daha ucuz olduğu için Türkiye tercih ediliyor. Ancak endüstri 4.0 gibi yeni teknoloji devrimleriyle Türkiye bu avantajını da kaybedecek. Özetle; hem elektrikli otomobil, hem de yeni sanayi devrimlerine hazırlık şart. Ege’deki firmaların bu alandaki çalışmaları yeterli mi bilemiyorum. Ancak Özilhan’ın uyarısından Türkiye’nin hazır olmadığını anlıyoruz.
Elektrikli otomobil başta küresel ısınma olmak üzere dünya çapında çevre felaketlerine karşı çok önemli bir kilometre. Ama yeni teknolojilere geçmede yeterince hızlı olamazsak Türkiye’de sosyal sıkıntıların nedeni olabilir.
Paylaş