Binalar yeni iklime uymalı

BU köşenin yazıldığı dakikalarda Urla’daki evimin çatısından taş atılıyormuş gibi sesler gelmeye başladı. Sanki birileri evi taş yağmuruna tutmuştu. Hayatımda görmediğim irilikte dolu taneleri, daha doğrusu buz parçaları panjurları, çatıyı dövüyordu. Bir ara gürültü ve yağışın yoğunluğu öyle arttı ki, çatı çökecek sanıp eşimle bodruma inmeye karar verdik. Yaklaşık 15 dakika süren bu afet bize saatler gibi geldi.

Haberin Devamı

 


Daha sonra Çeşme ve Ayvalık’taki hortum haberleri, 10 metre yükselip ters dönen arabalar, Urla Kuşçular’da dolunun seralara verdiği zararların büyüklüğünü görünce felaketin büyüklüğünü daha iyi anladık. Bu yaşıma geldim (65) İzmir’de hortum olduğunu ilk defa duyuyorum. Ama sonunda o da oldu.

PROF. ÇİÇEK’İN UYARISI
Prof. Dr. İhsan Çiçek, Türkiye’nin küresel ısınmadan en fazla etkilenecek ülkelerden biri olacağını söylüyor. Bu, artık daha çok hortumlarla, dolularla karşılaşacağımız anlamına geliyormuş. “Özellikle Ege ve Akdeniz’in suları sıcak olduğu için ve daha da ısındıkça bu olayları sık sık göreceğiz” diyor, Prof. Dr. Çiçek.
Malum sıcak hava yükselir ve soğuk havaya doğru akar. Denizlerden yükselen sıcaklıklar soğuk hava dalgalarıyla karşılaştıkça yeni hortumların nedeni olacak. Prof. Dr. İhsan Çiçek, bu nedenle çok önemli bir uyarı yapıp, “Bundan sonra Ege ve Akdeniz bölgelerinde inşaatlar, binaların çatıları, hortum ve fırtına gibi yeni iklim koşullarına göre yapılmalı. İnşaat mühendisleri bölgenin yeni iklim koşullarına dayanabilecek binalar yapmalı” diyor.
İzmir deprem riski nedeniyle zaten dönüşmek zorunda. Kentsel dönüşümde yeni binalar yapılırken artık yeni iklim koşulları da göz önüne alınmalı. Bundan sonra Ege’de seller, fırtınalar, hortumlarla dolu bir hayat bizi bekliyor.

Haberin Devamı


Bir kola kutusu virüs

YILLARIN küçük esnaf lokantaları teker teker kepenk indiriyor. Geçen hafta Alsancak’ta bunlardan birkaçının daha kapandıklarını gördüm. Urla’da yıllardır önünden geçtiğim pansiyonun üzerinde ‘sahibinden satılık’ tabelasını görünce içim acıdı. Bir yıldır doğru dürüst iş yapmayan bu işyerlerinin bugüne kadar dayanmaları bile mucize. “Martta, nisanda düzelecek” denilirken, virüsteki mutasyonlar nedeniyle yeni bir belirsizlik dönemine girilmesi dayanma güçlerinin tükenmesine neden oluyor.

METRENİN 100 MİLYARDA BİRİ
Türkiye’de 27 bin, dünyada 2 milyon 300 bin kişinin ölümüne neden olan Kovid-19 virüsünün çapı 100 nanometre imiş. Yani 1 metrenin 100 milyarda biri kadar. O nedenle ağzımızdan, burnumuzdan girip kolayca ciğerlerimize ulaşıyor. İngiliz matematikçi Dr. Kit Yates, dünyadaki tüm virüslerin bir kola kutusuna sığabileceğini hesaplamış. Karşımızda bir kola kutusundaki miktarıyla bile insanlığa tarihinin en büyük ekonomik ve sosyal krizlerinden birini yaşatan bir düşman var. İşimiz bundan dolayı çok zor.
Son mutasyonlardan sonra belirsizliklerin ne zaman biteceği konusunda uzmanlar da kesin bir şey söyleyemez duruma geldi. Galiba yeni yaşam biçimleri giderek kalıcı hale gelecek. Hayatlarımızı buna göre planlamakta yarar var.

Yazarın Tüm Yazıları