Paylaş
Bu yorumun yayımlandığı gün TSK’nin piyade birliklerini de Suriye’ye gönderileceği haberi Hürriyet sürmanşette yer aldı.
Yine de bölgedeki beklenmedik gelişmelerin ne olacağını tam olarak anlayabilmek için, herhalde ABD’de kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerinin sonuçlarını beklememiz gerekecek.
Ama bu beklemeler uzadıkça Türkiye’de geleceğe yönelik belirsizlikler artıyor. Belirsizliklerin artması güven ortamının kaybolması ekonominin patinaj yapmaya başlaması demek.
Yaşadığımız bölge Ege’yi ele alalım. Turizmdeki çöküşle başlayan ticaretteki gelir kaybı yatak çarşafından, havluya, yumurta üreticisinden, sabuna onlarca sektörü etkiliyor. Sattığı malın parasını tahsil edemediği için senedini, çekini, kirasını ödeyemeyenlerin yarattığı zincirleme borç krizi yeni halkalar eklenerek uzuyor.
Daha önce her fırsatta İzmir’e gelen yabancı alıcılar Türkiye’yi güvenlik açısından riskli ülke gördükleri içinartık Egeli işadamları Avrupa’ya müşterinin ayağına gidip sipariş almaya , Afrika’da yeni pazarlar keşfetmeye çalışıyor.
İşsizlikte tehlikeli tırmanış
Belirsizlik ortamının yarattığı güvensizlik işgücü ve istihdam istatistiklerine de yansıdı. Yüzde 9.5 olan işsizlik oranı yüzde 11’e yaklaştı. İşin dikkat çekici yanı okulundan mezun olup yeni işgücüne katılanlar artırmıyor işsizlik oranı. Daha önce çalışırken işsiz kalanların sayısının artmasıyla yükselmiş işsizlik oranları.
Bir başka dikkat çekici nokta ise sanayi yatırım istatistiklerinde görülüyor. Özel kesimin yeni yatırımlarının miktarı veya üretimi artırmak için kapasite artırımları hala beş yıl öncenin 2011 yılı seviyelerinin altında. Nazar boncuğu misali bazı önemli yatırımlar zaman zaman çıkıyor ama Türkiye’nin ihtiyacı için bunlar çok yetersiz.
Yatırımların durması, işsizliğin önümüzdeki dönemde daha tehlikeli boyutlarda artması demek. İşsizliğin artması üretimin ve tüketimin azalması, sosyal huzursuzluk demek.
En başta da belirttiğimiz gibi bütün bu olumsuz gelişmelerin temelinde geleceği görememek yatıyor. Türkiye’de 15 Temmuz darbesi gibi öylesine ‘Beklenmedik gelişmeler’ oluyor ki , değil yatırım için gereken 3 -5 yıl ilerisini görme, 3- 5 gün sonrasını görebilmek bile mucize oluyor.
Neyse ki iş dünyası tecrübeli
Tek tesellimiz Türkiye’de iş dünyasının beklenmedik gelişmelere alışık olması. Bir gecede değişen kanunlar, son 30 yılda üst, üste yaşanan ekonomik krizler yatırımcılara işlerin en parlak olduğu dönemlerde bile kara günler için yedek akçe ayırma alışkanlığı edindirdi.
Bugün büyük bir ekonomik darboğaz yaşanmıyorsa her zaman en kötü senaryolara hazırlıklı olunmasından kaynaklanıyor. Ama bu durum nereye kadar sürer o belli değil. Eğer bazılarının dediği gibi Suriye nedeniyle belirsizlik ortamı 10- 15 yıl sürecekse kimse buna dayanamaz.
Türkiye’nin ekonomik geleceği iç ve dış siyasetteki ‘Beklenmedik gelişmeler’ in azalmasına bağlı hale geldi. Belki darbeye rağmen dövizde, borsada büyük dalgalanmalar olmadı ama ekonominin omurgası üretim çarklarını çevirecek yeni yatırımların çok yavaşlaması birkaç yıl sonrası için ciddi tehditler oluşturuyor.
Paylaş