Bayram ekonomisi

TURİZM; Kovid 19 salgınından önce tarihi rekorlar kırdığı 2019 yılındaki parlak günlerini bu sezon yakalamaya hazırlanıyor. Rusya - Ukrayna savaşı bu ülkelerden beklenen 5 milyon civarında turistin gelişini riske soktu, ama başta Almanya olmak üzere Avrupalı turistlerle bu açığın kapanabileceği düşünülüyor. Liranın değer kaybı nedeniyle Türkiye’de tatil özellikle Avrupalı turiste çok ucuza geliyor.

Haberin Devamı


Yerli turistin gözdesi Marmaris, Bodrum, Fethiye, Çeşme, Ayvalık, Foça, Kuşadası, Didim, Dikili, Urla, Seferihisar, Karaburun gibi turizm merkezlerine bayram nedeniyle Türkiye’nin dört bir yanından akın oldu.
Bu bayram 2 milyon kişinin tatile çıktığı tahmin ediliyor. Bu sayının ekonomiye yansıması ise 8 ile 10 milyar TL’lik ticari hareket olarak hesaplanıyor. Bayramda yerli turistin tercihi ağırlıklı Ege olduğu için 10 milyar liralık bayram pastasında aslan payı bu bölgeye düşecek.

50 SEKTÖRE HAYAT VERİYOR
Turizm sektörü gıdadan ulaşıma, tekstilden enerjiye 50’den fazla sektöre hayat veriyor. Milyonlarca kişi tatil süresince akaryakıttan hediyelik eşyaya, yumurtadan havluya hemen her ürünün tüketimini yaptıkları için gittikleri yerlerde ciddi bir ekonomi yaratıyor. En önemlisi ise sektörün istihdama yaptığı katkı. Pandemi döneminde turizm sektöründe yüz binlerce kişi işsiz kalmıştı. İki yıllık kapanma döneminde 1 milyondan fazla sigortalı çalışanın bulunduğu sektörde pek çok kişi başka işlere yönelmişti. Bunların bir bölümü sektöre geri dönmedikleri için cafeler, restoranlar, oteller zaman, zaman eleman sıkıntısı çekebiliyor.

Haberin Devamı

HEDEF 45 MİLYON TURİST
Türkiye bu yıl nüfusunun yarısından fazla, 45 milyon turist bekliyor. Turizmden hedeflenen gelir ise 35 milyar dolar. Önümüzdeki dönemde bölgedeki gerilim azalır, savaş rüzgarları “Nükleer silahlar kullanılacak” gibi endişelerle çok ters esmezse hedeflerin yakalanması mümkün. Savaşsız, barış dolu bir bayram dileğiyle.

----

Küresel ısınmada
çim lüks oldu

HAVALARIN ısınmasıyla bahçeler düzenlenmeye, çiçekler dikilmeye başlandı. Ama bitki su ister. Hele çim olursa daha da fazla su ister. Çok su tükettiği için çime ‘yeşil çöl’ bile deniyor. Küresel ısınmayla pekçok ülkede su tasarrufunu artırıcı uygulamalar başladı. Örneğin 10 yıldır kuraklıkla mücadele eden Şili’de çim artık lüks kabul ediliyor. Bahçe düzenlemeleri bol su isteyen çim gibi bitkiler yerine çok az su isteyen çöl bitkileriyle yapılıyor.
İzmir küresel ısınmanın tehdidini en yakından hisseden yerlerden biri. Büyükşehir Belediyesi örnek bir proje başlattı. Mavişehir Balıkçı Barınağı Flamingo Parkı’nda suya gereksinim duymayan karabaş otu, sakız, İzmir kekiği, zakkum, ılgın, funda (püren) gibi türler dikildi. Bu tür bitkilerle de estetik görüntü sağlanabileceği gösteriliyor. Başkan Tunç Soyer üreticilerden su istemeyen bitkiler yetiştirmesi çağrısı yapmıştı. Bu çağrıya kulak veren kooperatif üyesi üreticilerden alım yapılması, İzmir’de susuz bitkinin yaygınlaşmasını teşvik için önemli bir adım.
Büyükşehir’in başlattığı az su isteyen bitkilerle bahçe düzenlemeleri bütün İzmir’e örnek olmalı.

Yazarın Tüm Yazıları