Paylaş
Ama kendisi zarar vermediğini düşünse de Sokrates’in sürekli sorgulaması ve akıl yürütmesi Atina’da birilerini rahatsız etti. Sonunda tanrılara yeterince saygı göstermemek, gençleri otoriteye karşı gelmeleri için yoldan çıkarmak gibi gerekçelerle mahkemeye verildi. Büyük jüriyi oluşturan 501 yurttaşın yarısından fazlası Sokrates’in cezalandırılmasını istedi. 70 yaşındaki Sokrates af dilemek bir yana ömür boyu bedava yemekle ödüllendirilmesi gerektiğini söyleyerek Atinalıları iyice kızdırdı. Sonunda baldıran otu zehiri içirilerek idam edildi.
Ölümünün üzerinden 2400 yıl geçti ama hala her toplumda Sokrates gibi at sinekleri var ve sorgulamaktan vazgeçmiyor. Örneğin Türkiye’de pek sorulmaz ama ABD başta olmak üzere gelişmiş toplumlarda en fazla sorulan soru vergilerin nereye harcandığıdır. Halk, kendilerinden alınan vergileri hükümetlerin, bürokratların sanki kendi paralarıymış gibi sorgusuz, sualsiz harcamalarına göz yummaz. Örneğin vergilerini en düzenli ödeyen ve devlet bütçesine en yüksek katkıda bulunan il lerden biri olarak bilinen İzmir’in vergilerini n kuruşu, kuruşuna nerelere ve nasıl harcandığı bilinir. ABD , Almanya gibi ülkelerde işleyen sistem böyle.
Sorgulamak demokrasinin temel şartlarından biridir. Örneğin Kültürpark’la ilgili yeni projeler hakkında soru sormak da herkesin hakkı. Ben şahsen Büyükşehir Belediyesi’nin bu konuda titiz davrandığını düşünüyorum ama kafalarda soru işaretleri varsa bunlara açıklık getirilmeli. Kültürpark’ın yeni planları, maketleri konur halkın önüne ve ortada bir sorun varsa ortak akılla çözülür. Bu arada işi medya malzemesi ya da siyasi malzeme haline getirmek isteyenler de ortaya çıkmış olur.
Sonuçta hayatın her alanında gelişme, veya olumsuzluklardan korunmak için Sokrates gibi at sinekleri ne her zaman ihtiyaç vardır. Onlara kızmak yerine teşekkür etmek gerek.
Boşuna kavga
Yunan adaları ucuz, Çeşme pahalı kavgası yine canlandı. Bence turizmcilerin “Bizde vergiler, maliyetler yüksek . İstakoz yerine kumru yesinler” gibi açıklamalarla fiyatları masum gösterme çabalarına hiç gerek yok. Her şeyden önce Çeşme’de kumruların fiyatlarının da başka yerlerdeki emsallerine göre hayli uçuk olduğunu söylemek gerek.
Bir başka uçuk fiyat örneğine ise arife günü bir büyüğümü götürdüğüm Çeşme’nin Ovacık, Ildırı, Dalyanköy, Çiftlikköy gibi köylerinden birindeki bir berber dükkanında şahit oldum. Maksat köy adı verip kimseyi hedef göstermek değil. Ama Alsancak’ta birinci sınıf yerlerde bile 20 – 25 lira istenen saç traşı için sıradan bir köy berberinde 30 lira alınınca fırsatçılığın hangi boyutlara ulaştığına şahsen şahit oldum.
Yine de sonuçta bütün bunlar arz- talep meselesi. Örneğin ben bundan sonra o berber dükkanına kimseyi göndermem . Çeşme’nin, Alaçatı’nın fiyatlarından rahatsız olanlar da bir daha gelmez. Ne zamanki rekabet artar ya da Yunan adaları ciddi rakip olup satışlarını etkiler o zaman Çeşme esnafı da fiyatlarını aşağı çeker.
Fiyatları arz talep belirler. Boşuna kavgaya gerek yok.
Paylaş