Paylaş
Hatta, “Türkiye’ye kasıtlı olarak çam tohumları getirildi. Zeytinlikler çam ormanı oldu” gibi komplo teorileri bile vardı.
Neyse ki işin uzmanı bilim insanları Akdeniz Bölgesi’nde milyonlarca yıldan beri doğal bitki örtüsünün maki ve kızılçamlar olduğunu, doğanın bir süre sonra kendini yenileyeceğini, meyve ağacı dikmekle yangınların önlenemeyeceğini söyleyip gerekli cevapları verdi.
KIZILÇAMLA NEFES ALIYORUZ
Ancak bütün bu tartışmalar arasında en büyük gerçek ormanlarımızın en az 30 yıl geriye gittiği...
Yanan her bir çam ağacının yerine dikilecek fidanların ergin bir seviyeye gelmesi için ortalama 20-30 yıl gerekecek.
Şimdi gelelim çam ormanlarının faydalarına....
İnsanlar nefes almadan, yani ciğerlerine oksijen doldurmadan en fazla 3 dakika yaşayabiliyor.
Son günlerde yerden yere vurulan çam ormanları ise atmosferin oksijen deposu.
TEMA Vakfı’nın verilerine göre bir kızılçam çam ağacı 20 yaşına kadar atmosferden 85 kg karbondioksit alıp 58 kg oksijen üretiyor.
Aynı çam ağacı 40 kişinin 1 saatte havaya verdiği karbondioksiti 1 saatte oksijene dönüştürüyor.
Yani aldığımız havayı çam ağacını borçluyuz.
Yangının başlamasından sonra ilk tahmini bilgilere göre Marmaris’te 14 bin, Milas’ta 14 bin, Köyceğiz’de 7 bin, Seydikemer’de bin, Kavaklıdere’de 4 bin, Bodrum’da 221 bin olmak üzere toplam 40 bin hektar civarında ormanlık alan yanmıştı.
1 hektar alanda ortalama 300-400 civarında çam ağacı bulunduğu hesap ediliyor.
Bu durumda 40 bin hektarda yanan ağaç sayısının 15-16 milyon adet olduğunu tahmin edebiliriz.
Ayrıca, 1 hektar çam ormanı yılda 37 tona yakın toz süzüp 30 ton oksijen üretiyor.
Demek ki, son yangınından sonra dünyanın can simidi atmosferimiz 1 milyon 200 bin ton oksijenden mahrum kalacak.
YANGIN DERS OLSUN
İnsanın içinden doğanın intikamı demek gelmiyor ama, alevlerin sardığı ve son anda büyük bir facianın önlendiği Kemerköy Termik Santrali’nde günde 21 bin 600 ton kömür yakıldığını bu olay nedeniyle öğrendik.
Malum, küresel ısınmanın en önemli nedenlerinden biri kömür gibi fosil yakıtların atmosfere saldığı karbondioksit.
O nedenle küresel ısınmayı önlemek için Paris Anlaşması’na imza atan ülkeler, belirli bir zaman içinde kömür kullanımından vazgeçme sözü verdi.
Almanya’da kömür ocakları, termik santraller kapatıldı.
Ne yazık ki, küresel ısınmayı önleme çabaları hala çok yavaş ilerliyor.
O nedenle, atmosfere karbondioksit salan termik santralin çevresindeki Milas ormanları daha fazla dayanamayıp küresel ısınmanın kurbanı oldu.
Ağaçlara kızacağımıza ağaçların yanmasına neden olan geçmişten beri izlenen politikalara kızalım.
Umarım son yangınlar büyük bir ders olur, Türkiye’nin iklim kriziyle mücadele için atması gereken adımları hızlandırır.
Paylaş