Paylaş
Turizm eski günlerine kavuşmaya hazırlanıyor. Fuarlar da yine canlanacak. Türkiye’nin en eski fuar şehri İzmir’de yılın 365 günü fuar olmasının hedeflendiği açıklandı. Bence çok doğru bir karar. Bu yıl 11 yeni fuarla birlikte toplam 31 fuara ev sahipliği yapılacağını açıkladı İZFAŞ. Takvime göre haziran ile temmuz dışında her ay en az 2- 3 fuar var. Tarım ve hayvancılık, güzellik, kentsel dönüşüm, çevre ve geri dönüşüm bu fuarlardan sadece birkaçı.
Fuarlar ülkeleri, şehirleri bir araya getiren kocaman birer vitrindir. Buralarda sergilenen ürünlerden daha önemlisi kurulan ilişkilerdir. Ben pek çok iş insanından fuarlarda tanışarak başlayan ticari ilişkilerinin zaman içinde nasıl ortaklıklara, büyük fabrika yatırımlarına dönüştüğünün hikayesini dinledim.
Fuarlar son teknolojik gelişmelerin, konusunda uzman isimlerin İzmir’de toplanması demektir. İzmir İktisat Kongresi’nden beri fuarcılık geleneği olan İzmir’de 365 gün fuar hedefi bu kente çok şey kazandırır.
BAŞARININ SIRRI
Gazete Karşıyaka’da “Işığa şekil veren teknolojinin yaratıcısı” Karşıyakalı Engin Arık’ın hayat hikayesini kaleme aldı gazeteci arkadaşımız Fevzi Hepşenkal. Son derece samimi anlatılmış bir başarı öyküsü.
Engin Arık’ın ABD’de kurduğu Luminit adlı şirketin yarattığı teknoloji akıllı, telefondan, akıllı TV’lere, uçak ve otomobillerden, yüksek teknoloji aletlerine kadar pek çok alanda kullanılıyor. Şirket Los Angeles’ın ihracat şampiyonu olup bütün ülkeye örnek gösterilmiş.
Tabii hiçbir başarı boşuna gelmiyor. İlkokulda Karşıyaka’da başlayan eğitim, Bornova Anadolu Lisesi, ardından ABD Brown Üniversitesi’nde makine mühendisliği ve ekonomi, sonra Harvard Üniversite’sinde master ve doktora olarak devam etmiş.
Yedi yıl aynı sınıfı, aynı yatakhaneyi, aynı yemekhaneyi paylaştığımız Engin’i bugünkü adı Bornova Anadolu Lisesi olan İzmir Koleji yıllarından beri tanırım. Türkiye’ye geldiğinde yarım asırlık sınıf grubumuzla hala toplanır görüşürüz. Sosyal medyadaki gruplarımızda zaten hep bir aradayız.
Kendisiyle yapılan söyleşide en beğendiğim bölümlerden biri “Başarınızın sırrı nedir?” sorusuna verdiği cevap olduğundan paylaşmak istedim:
ARKANDA İYİ İZ BIRAKMAK
“Bence kariyerdeki başarı, hayattaki başarının küçük bir kısmı. Esas olan bu uçsuz bucaksız evrene bir zerrecik olarak yaptığımız kısa ziyarette, ‘İyi ki var olmuşum, arkamda iyi ki bir olumlu iz bırakabilmişim’ diyebilecek bir hayat sürebilmek. Mutluluğun nesnelerden değil insanlardan kaynaklandığına inanırım. Bence hayattaki başarı da bu kısa yolculukta, ‘Bazı insanların hayatında olumlu bir fark yarattım, mutlu ettim ve kendim de mutlu oldum’ diyebilecek bir yaşam sürebilmektir.”
ABD’DE 250 BİN TÜRK BEYİN
Hayattaki başarıda para, pul, mevki gibi kıstasların payının çok küçük olduğunu düşünen Engin’in sözlerine katılmamak mümkün değil.
ABD’de Engin gibi bilim insanı, doktor, mühendis gibi nitelikli mesleklere sahip 250 bin Türk var. Ne zaman ki Türkiye böyle pırıl pırıl beyinlerin çalışıp üretebileceği bilimsel altyapıyı oluşturacak ve yaşam standartlarını yükseltecek, o zaman teknoloji üreten dünyanın gelişmiş ülkeleri arasına girecek.
Paylaş