Paylaş
Ama bazı şeyleri inatla teknolojiyi bulaştırmamaya kararlıyım. Evet bunu söyleyen bir teknoloji editörü; yanlış duymadınız! Kitap okumak... Ne güzeldir, boş vakit yaratıp sakin kafayla sayfalar arasında sörf etmek, hayal dünyasına dalmak. Ama o da ne? E-kitaplar epey yaygınlaşmaya başladı şu sıra; ancak ben nedense başından beri hiç meraklısı olmadım; heves etmedim.
Evet, haberleri dijitalden okumak büyük kolaylık ve keyif belki; ama kitap okumak söz konusu olunca orada bir durmak lazım. En azından kendi adıma bu böyle. Kitabı alır almaz yaptığım ilk şey o kitabın kokusunu içime çekmek. Yıllardır da yaparım bunu; büyük keyif verir bana. Sonra da fırsat buldukça ardı ardına çeviririm yaprakları.
Kitabı taşımanın zahmeti var elbet; bir e-book taşımak gibi asla değil; pratik hiç değil. Ama yanıma minik bir çanta alıp kitabı da beraber taşımak daha makul geliyor bana; çünkü dijital ekrandan kitap okumak nedense o keyfi bana hiç vermiyor. Bir de bu kitapları sesli dinleyenler var; onu hiç anlamıyorum mesela. Mesela klasiklerden Suç ve Ceza'nın internete yüklenmiş sesli halini düşünün. Biri okuyor, seslendiriyor, siz okumadan dinliyor ve kitabı okumuş değil dinlemiş oluyorsunuz!
Evet belki bu da bir yöntem ama ona da kitap okumak denmiyor herhalde. Kitap okuyanlar hayal güçlerini de sonuna kadar kullanır; karakterleri kendi aklından tasvir eder, sürprizli olur, heyecanlı olur. Kitap dinlemek ise bu keyiften epey uzak bir eylem bana kalırsa.
Elbette herkesin kendince bir çözümü var; ama ben yine de bildiğimi okuyacağım, eski usül okumaya devam!
Paylaş