Paylaş
Nike’ın son reklamını gördünüz mü? Polis şiddetine dikkat çekmek için maç öncesi okunan milli marş sırasında herkes hazır ola geçerken o diz üstü yere çöktü. Milyonlarca dolarlık kontratını sonlandıran hikâye o kararıyla başladı. Amerikan futbolunun zirvesindeyken işsiz kaldı. Trump dahil tüm Amerikan sağının hedefi oldu. Küfredenler, tehdit edenler... Her şeye rağmen ayakta kalmayı başardı. Pek çok meslektaşının desteğiyle eskisinden daha da güçlü bir şekilde Amerika’nın kronik problemi olan ırkçılığı gündeme taşımak için çaba harcadı. Ve bu sezonun başında Nike ayakkabı markası pek çok futbol yıldızı yerine onu en büyük reklam kampanyasının yüzü yaptı. İşsiz futbolcu, sezon açılışında en çok görünen, en çok posteri satılan futbolcu oldu. Kampanya sloganı da ilginç: Bir şeye inanın! Her şeyi onun uğruna kurban etmek pahasına da olsa!
POLİS ŞİDDETİ VE IRKÇILIK
Amerika’daki şiddet kültürünü en belirgin olarak göreceğiniz yerlerden biri polis şiddeti. Geçen sene polis tarafından silahla öldürülen sivil insan sayısı 987! Bu sene ilk 8 ayda 694 insan polis kurşunuyla can vermiş durumda. Öldürülenlerin yarıya yakını beyaz ki bu onların nüfustaki oranının altında. Ama siyahlara gelince durum tam tersi. Polis tarafından öldürülen sivillerin dörtte biri siyah ve bu oran siyahların Amerikan nüfusu içindeki oranının tam iki katı. İşte bu şiddet ve adaletsizliğe dikkat çekmek için 2016 sezon açılışında sahanın ortasında protesto eylemini başlatmıştı Colin Kaepernick.
NİKE NEDEN BÖYLE BİR KARAR ALDI?
Nike’ın Colin Kaepernick kararı aslında epey riskli bir karar. Nitekim reklam çıkar çıkmaz Nike boykotu da başladı. Başta Trump olmak üzere pek çok sağcı politikacı Nike aleyhinde açıklama yaptı. Ancak tahmin edeceğiniz gibi, Amerika’da tüketici siyasi görüşünü marka tercihleriyle ortaya koyuyor. Öyle olduğu için de Nike’ın online satışları daha ilk gün % 31 artmış! Sadece satış artışı değil aynı zamanda marka imajı da çok ciddi anlamda ‘upgrade’ olmuş görünüyor. Artık giderek yaşlı kuşağın markası olan Nike bir anda gençlerin de gözdesi olmuş durumda. Reklam yüzlerinden biri de başörtülü ilk atlet olan Nike, görünen o ki hesabını kitabını yaparak risk alıyor.
İSTANBUL’DA BİR ARAZİNİZ OLSA NE YAPARDINIZ?
İÇİNDE bulunduğumuz ekonomik kriz pek çok fırsatlar da barındırıyor. Önümüzdeki yatırımları nereye yapacağımız çok önemli. İnşaatın ötesine geçebildiğimiz ölçüde uzun vadede kendimizi kronik krizlerden de kurtarmış olacağız. İşte bu anlamda size güzel bir projeden söz etmek istiyorum. Önce bir soru: İstanbul’da koca bir araziniz olsa ne yapardınız? AVM? Rezidans dedikleri lüks konut? İşinsanı Erdal Alkış bu soruya sıra dışı bir yanıt vermiş: Teknopark! Zekeriyaköy’de kendisine ait araziyi MEF Üniversitesi’nin himayesinde bir Teknopark’a dönüştürüyor şimdi. Haberi gazetede okuyunca merak ettim, önce MEF Rektörü Muhammed Şahin Hoca’yı aradım. Bu yılın sonunda faaliyete geçecek bu teknopark Türkiye’deki benzerlerinden farklı olarak yapay zekâ, dijital teknolojiler ve Endüstri 5.0 odaklı, uluslararası ortaklı bir teknopark olacakmış. Hocanın anlattığına göre Türkiye’de birbirine benzer 80’e yakın teknopark varmış.
TIRPANDAN YAPAY ZEKÂYA
MEF’in Erdal Bey’in desteğiyle kuracağı bu yeni teknopark ise Türkiye’nin ve hatta bölgenin ilk yapay zekâ ve dijital teknolojiler parkı olma vizyonunu hayata geçiriyor. Oldukça sıra dışı bu girişimin arkasındaki diğer isme de sosyal medya üzerinden ulaştım.
Erdal Bey 5 çocuklu Çerkez bir aileden geliyor. Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesinin Yantepe köyünden. O da benim gibi ata binmeyi, kürek tutmayı, tırpan kullanmayı erken yaşta öğrenmiş... Başarılı bir işinsanı olarak pek çok farklı proje yerine neden teknopark diye sorduğumda verdiği yanıt şu sıra içinde bulunduğumuz ekonomik krize ışık tutar nitelikte: Bu proje aslında kendim için en az para kazanacağım proje idi. Ama gençlerimizin ve ülkemizin geleceği için bir şey yapma konusundaki isteğim beni ısrarla bu konuya yönlendirdi. Başkaları para yağdıracak eğlence vs işleri getirirken ben kapı kapı dolaşıp teknopark dedim durdum. Geleceğin, teknolojik yatırımlar için gençlere verilecek imkânlarda saklı olduğuna inanıyorum. Bunu istememin bir başka sebebi bu coğrafik yapının bozulmasını istemedim. Muhteşem bir doğa var Zekeriyaköy’de. Bunu sürdürmek ve muhafaza etmek çok kıymetli. Sonunda bana inanan ve benim gibi düşünen bir üniversite ve rektör buldum. Şimdi bunun heyecanını gece gündüz yaşıyorum. Dünyanın her yerinden bilim insanları ve firmaları ile görüşüyorum. Özellikle yapay zekâ odaklı bu teknopark, bu özelliğiyle bölgemizde tek olacak. Maslak’a 15 dakika 3. havalimanına 20 dakika mesafede, şehrin içinde ama gürültü olmayan nezih bir mekân. Burada sadece bilim üretilecek olmasını hayal ediyorum.
#MİLLİÇÖPMESELESİ
Bu köşeden başlattığımız çöp temizleme çağrısı pek çok yerde hedefini bulmuşa benziyor. Bergama’da bugün temizlik var. Hürriyet’teki habere göre Antalya’da 100 bine yakın gönüllü temizliğe hazırlanıyor. Okullar, şirketler kendi kampanyalarını hayata geçiriyor. Bu sene yerelde, seneye her yerde çevre temizliği için insanlar harekete geçiyor. Bence siz de önümüzdeki 15 Eylül Dünya Temizlik Günü’nde evden bir çift eldiven, bir çöp torbası alıp yola çıkın.
Paylaş