Emre Bey’e atılan kafa maça damgasını vurdu..

Eğer lafımıza yukarıdaki başlıkla başlamak icap ederse hem yazının ana fikrini tarif etmiş oluruz..

Haberin Devamı

Hem de iki de bir “olaya damgasını durdu” deyimini kullanan medyamızın bilinç altındaki “bürokrasi takıntısını..” dillendiririz..

PAZAR akşamı Fenerbahçe-Beşiktaş maçı için televizyonun başındaydım..
Senenin son derbisi oynanıyordu ya! Güya kendime “keyfi nakli..” yapacağım..
Atalarımız “İtin ahmağı baklavadan pay umarmış..” lafını benim gibi saflar için taaa yıllar öncesinden etmişler ki televizyon başındaki halimi bire bir tarif eder..
Koca maçta birkaç pozisyon vardı, bakıp geçtik.. Asıl heyecan görülecek “delikanlılık hesabı” üzerine kendi aralarında eşleşen futbolcuların rekabetiydi..

***

Fenerbahçe’nin yaradılıştan asabi kaptanı Emre Bey ile Beşiktaş’ın iki kaşı asla bir hizada duramayan, baygın bakışlı orta saha oyuncusu Veli Bey birbirlerini gözlerine kestirmişlerdi..
Birbirlerine ölümüne girdiler..
Emre Bey ergenlik çağından beri harbi delikanlıdır.. Birine kızdığı zaman açıkça beyan eder..
Hissiyatını ifade için de “Senin hesabını göreceğim..” mealine gelen “gırtlak kesme..” hareketini yapar.. Üstelik gizlemez, televizyon marifeti ile milyonlara alenen gösterir.. En hafifinden başını aşağı yukarı sallayıp, gör bakalım sana neler edeceğim mesajı verir..

VELİ BEYİN HALİ

Fizik olarak Beşiktaş Çarşısı’nın tinercilerini temsil ediyormuş gibi görünen Veli Bey ise onun tam tersi..
Saçı sakalı birbirine girmiş.. Hem iki kaşı hem de iki gözü bir hizada durmadığından ne düşündüğünü belli etmeyen, dışarıya renk vermeyen cinsten, içten yanmalı bir Allah kulu..
Kimseye gırtlak kesme hareketi çekmiyor.. Şahadet parmağını tetik çeker gibi oynatıp “Seni kurşun manyağı ederim..” mesajı vermiyor..
Sadece kuru bakışlar atıp, icraatını bildiği gibi yapıyor..
Maçın ilk çeyreğinde miydi ne? Emre Bey’e arkadan bir girdi.. Say ki otobüs durağında bekleşen ahalinin içine dalmış sarhoş sürücü..
Emre Bey bir iki takla attı.. Başına ne geldiğini tam anlamadı ama savrulduğu yerden kendini toparlamaya çalışırken failin Veli Bey olduğunu ancak gördü..
Başını anlamlıdan daha anlamlı salladı.. Veli Bey bu hareketi hiç sallamadı..

***

Orta sahada bu çekişme yaşanırken, Fener kalesine yakın yerlerde ise Lizbon eşrafından Almeida (Beşiktaş) ile Alves (Fenerbahçe) beylerin itişip kakışmasını seyrediyorduk..
Halbuki aynı dili kullanıyorlar.. Küfürleşseler zamandan kazanacaklar.. Hayır efendim.. İkisi de dev yapılarına güvenip, beden dili kullanıyorlar..
Hallerini bir eyyam seyrettim ama bana Emre ve Veli beylerin yarattığı seyirlik tadı veremediler.. Birbirlerine omuz attıklarında iki adet İstikbal yatağı hırlaşıyor gibi görünüyordu..
Yeniden Emre ve Veli beylerin rekabetine yoğunlaştım..

BU NEYİN KAFASI?

Bir “cezalandırma operasyonu..” için fazla beklemedik.. Emre Bey fırsatını bulup, Veli Bey’e doğru arkadan seyirtti,yetiştiği yerden de tekmesini ekleştirdi..
Darbeyi alan Veli Bey tınmadı bile.. Belki de canı yanmasına yandı ama karakteri titretmiyor havasında görünmek için tınmamış gibi yapıp, kuyruğu dik tuttu..
Düştüğü yerden kalkıp sakince etrafına şöyle bir bakındı.. Ben taaa ekran başında onun “şedit bir karşılık..” plânladığını hissettim..
Nitekim eylem gecikmedi..
Emre Bey’in birkaç küçük tepik atma girişimini ustalıkla atlatan Veli Bey bir hava topunda aradığı fırsatı buldu..
Top yerden şöyle bir buçuk metre kadar havalanmıştı.. Tam Emre Bey’in boyuna göreydi.. Emre Bey topa kafayı vuruyordu ki.. Veli Bey yandan, kopup geldi..
Kendisine kafa topuna çıkar süsü verip, Emre Bey’in kafasına tosunu kondurdu..
O nasıl bir kafa vurmaktır kardeşim? Baharda ağılda bunalan danalar dışarı çıkmak için ahşap kapıya koşturup, ölümüne tos atarlar hani.. Veli Bey’in kafa darbesi işte o toslamanın bir kat daha şiddetlisi..
Darbeyi alan talihsiz Emre Bey havada bir takla atıp iki buçuk burgu hareketi yaptıktan sonra, motoru durmuş zirai ilaçlama uçağı gibi zemine çakıldı..
Çakıldığı yerden de iki dakikaya yakın kalkamadı.. Nihayetinde havada çarpışan iki kafa.. Emre Bey kafa yememiş de kurşun yemiş gibi öylece yatıyor..
Veli Bey’de tık yok.. Kendi kafasının o “havadaki tokuşmayı..” hissedip hissetmediği bile belli değil..
Sanki “Ergenekon yolu yokuştur.. Kafaları tokuştur..” deyip selamlaşmışlar.. Sıfatında öyle bir “Benim kafa her daim kendiliğinden güzeldir..” ifadesi..

***

Emre Bey ayağa kalktığında dakika kırk üçtü.. Seyirciler içlerinden “Bir şeyi yok şükür..” çektiklerinde devrenin bitmesine iki dakikacık bir şey vardı..
Emre Bey kenara “beni değiştirin..” işareti yaptı.. O anda içim cız etti..
Şahsen Emre Bey’in böylesine yılıp, pes ettiğine dünya gözüyle ilk kez tanık oluyordum.. O dakikada sonucu belli olan lig bitmemiş de sanki bir efsane bitmişti..
İçimden bir şeyler koptu.. Yuvarlak olan sadece toptu..

Yazarın Tüm Yazıları