Paylaş
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin yerli tohum seferberliği çağrısı Balıkesir’in Gönen ilçesinde yankı buldu. Bölgede tohumculuk yapan 3 büyük şirketin yöneticileri, “Yerli tohum geleceğimizdir. Bakanlığın başlattığı ‘Atadan Toruna Tohum Seferberliği’ni destekliyoruz. Bu alanda verilen destekler çok olumlu. Eğer Ar-Ge için de yeni bir destek stratejisi oluşturulsa çalışmalarımız hız kazanır” dedi.
Gönen, sertifikalı tohumculuk bakımından Türkiye’nin önde gelen bölgeleri arasında. Verimli toprakları sayesinde çeltik başta olmak üzere tarımsal ürün deposu konumundaki ilçe son yıllarda tohumculuk çalışmalarıyla da dikkat çekiyor. İri taneli kaliteli pilavlık pirinç olarak bilenen ‘baldo’nun başkenti konumumdaki Gönen’de tohumculuk yapan 3 firmanın yöneticisiyle bir araya geldik.
‘SANAYİCİ SAYILALIM’
Tarla bitkileri, endüstri bitkileri, çayır-mera ve yem bitkileri ile baklagil, sebze ve çim tohumlarının üretimi ile yeni ıslah metotları kullanarak çeşit araştırma, geliştirme çalışmaları yapmak üzere kurulan Alfa ve Alfagro Tohum şirketleri halen 7 türde 500’ü aşkın hatta ıslah çalışmalarını sürdürüyor. Yetkilendirilmiş ıslah ve araştırma kuruluşu statüsündeki şirket kamu araştırma kuruluşları ile ortak projeler de yürütüyor. Alfa ve Alfagro Tohum Genel Müdürü, Ziraat Yüksek Mühendisi Şinasi Coşkun, “Tohum süreklilik, gelecek, soyun devamı demek. Türkiye’de tohum stratejik bir alan. Ak Parti hükümetleri tohuma daha önceki hükümetlerden daha fazla önem verdi. Özel sektör gelişmeye başlayınca bu hükümet politikası haline geldi. Destekler arttı. Hükümetin attığı son destek adımları da sektörümüz açısından kritik önemde” diye konuştu.
Hak ettikleri desteklere kavuşabilmeleri için Türkiye’de tohumcuların sanayici sayılması gerektiğine dikkat çeken Coşkun, “Adımızda sanayici geçiyor. Ancak sanayi sicil müdürlüğüne müracaat ettiğimizde sanayici sayılmıyoruz. O zaman kamunun açıkladığı bazı kaynaklardan faydalanmamız için statümüz uygun düşmüyor. Ar-Ge desteklerine ulaşmakta zorluk çekiyoruz. Ürettiğimiz değerli madde sanayi malı sayılmıyor. Balıkesir Sanayi Odası ‘AB fonlarından destek var’ dediğinde bizim ürettiğimiz ürünün sanayi malı olduğunu oradaki bürokrasiye anlatamıyoruz. Sektörümüzün bu önemli sorununun giderilmesini talep ediyoruz” dedi.
MÜHENDİS DESTEĞİ İSTİYORUZ
Gönen’de 1994 yılından bu yana faaliyet gösteren Sarıköy Tarım ise 2000’li yılların başında tohum üreticisi firmaların azlığı nedeniyle kaliteli tohuma ulaşmak zor olduğu için bu alana yatırım yapmaya başlamış. 2012 yılında sertifikalı tohumluk üretimine başlayan şirket 2016 yılı itibari ile de tohumluk araştırma ve ıslah çalışmalarına yönelmiş. Özel sektör tarımsal araştırma kuruluşu olarak tescil edilen Sarıköy Tarım’ın Yönetim Kurulu Başkanı, Kimya Mühendisi Mustafa Avcı 2017 yılında iki adet baldo, 1 adet osmancık tipi çeltik tohumu üretim izni aldıklarını söyledi. Bulgaristan menşeli iki adet tohum için çalışmalarının devam ettiğini belirten Avcı, “2020 yılı ve sonrası için diğer hububat türleri ile ilgili tohumluk ıslah araştırmalarına başlamayı planlamaktayız” diye konuştu. Tohum üretiminin yıllar alan meşakkatli bir süreç olduğuna dikkat çeken Avcı, “Biz 150 yıl geriden geliyoruz. Gen bankamız çok zayıf. Bir kuruluşun benim gen bankam var demesi 30-40 yıl. 13-14 yıl durağan bir tohum yakalamaya uğraşıyor küçük kârlarla çalışıyoruz. Ar-Ge’ye çok fazla para ayıramıyoruz. Küresel firmalar Ar-Ge’ye müthiş kaynak ayırıyor. Onlarla rekabet edebilmemiz ve dışa bağlılığı kırmamız için daha fazla Ar-Ge yapmamız lazım. Önerim tarımsal araştırma kuruluşlarında çalışan mühendislere devlet ciddi bir katkı versin. 225 civarında özel sektör tarımsal araştırma kuruluşu var. Yani sayıları çok fazla değil. Bu şirketlerde çalışan 3-5 ziraat mühendisinin aylığının 3-5 bin TL’sini devlet versin, kalan kısmını biz ödeyelim. Bu insanlar daha iyi para kazanır ve bizde yani şirketlerinde kalırlar. 2-3 yıl çalışıp verdiğimiz para yetmediği için başka taraflara yöneliyor. Oysa bu işler devamlılık isteyen işler. Başarı için bir mühendis uzun yıllar aynı şirkette çalışabilmeli. Devletimizden bu konuda destek talep ediyoruz” dedi.
SERTİFİKALI TOHUM EKENE ÖZEL DESTEK
2004 yılından itibaren, tohumluk çeltik üretimiyle Sertifikalı Tohumluk Üretimi alanında da faaliyet göstermeye başlayan Ayer Tohumculuk ise sertifikalı çeltik, buğday, arpa ve diğer hububat tohumu üretiyor. Ayer Tohumculuk, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından “Özel Sektör Tarım Araştırma Kuruluşu” olarak da tescil edilmiş ve yeni çeşitlerin adaptasyon, verimlilik ve hastalık denemelerini kurmaya ve Ar-Ge faaliyetlerini gerçekleştirmeye başlamış. Tarımsal Araştırma Enstitüleri ile yapılan işbirlikleri sonucunda üretim ve pazarlama haklarını aldıkları belli çeşitleri (Yatkın, Rekor CL ve Köprü CL), Türk tarımına kazandırdıklarını söyleyen Ayer Yönetim Kurulu Başkanı Ziraat Mühendisi Kıvanç Ayer, “İnsan sağlığına uygun tohumlar üretemezseniz birileri sizin adınıza geliştirir. Gıda güvenliğinizi tehlikeye atarsınız. Devletin sertifikalı tohum eken çiftçiyi destekte ayrıştırması çok önemli. Sertifikalı tohumlarla üretilen ürünlerin desteğinin artırılması, her yıl güncellenmesi ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacaktır” diye konuştu. Çiftçinin bilmediği ürün yerine aradaki fiyat farkına rağmen sertifikalı ürün kullanmasının iyi anlatılması gerektiğini söyleyen Ayer, “Hastalıklardan ari sertifikalı ürünler sayesinde örneğin ilaç masrafından kurtulan çiftçi hem daha fazla verim alıyor, hem de kaliteli ürün sayesinde daha fazla kazanıyor” diye konuştu.
Paylaş