'Sanayici kendi elektriğini yerel kaynaklarla üretsin'

Savaşlar artık sadece silahla yapılmıyor. Avrupa ülkeleri ve ABD’nin açıkladığı yaptırımların odağanda ekonomi var. Rusya’nın Avrupa’yı enerji ile tehdit etmesi de dikkat çekici. Yerli üretim ve kendi kendine yetebilmenin ne kadar önemli olduğu gün gibi ortada.

Önce şubat ayının ortasında Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜGİAD) Başkanı Nilüfer Çevikel’den dinledik.

Ekonomi basını ile bir araya gelen Nilüfer Çevikel sanayicinin sürdürülebilir ve yeşil enerji için ‘yerinde üretme’ alternatifi konusunda istekli olduğunu belirterek “Organize sanayi bölgeleri dışında üretime izin verilmesi halinde hem dışa bağımlılık azalır, hem de elektrik kayıplarında ve verimlilikte gelişme sağlayabiliriz. Şu anda organize sanayi bölgeleri enerjilerinin belirli bir bölümünü kendileri üretebiliyor. Ancak bunu sadece kendi arazileri üzerinde üretebiliyor ve kapasite de bu nedenle kısıtlı ve maliyetli. Organize sanayi bölgelerinin dışına çıkınca üretilen her elektrik, dağıtım ağına girdiği için fiyatı da otomatik olarak artıyor. Biz de buna çözüm olarak OSB’ler dışında farklı bölgelerde üretilip kullanılabilmesini bir çözüm olarak sunduk. Kamunun da bu konuda planları olduğunu öğrendik ve bu sevindirici” dedi.

Geçtiğimiz hafta aynı konuya İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan da değindi. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin şubat ayı olağan toplantısı, “Sanayide Üretimin Devamlılığı, Verimliliği ve Maliyetler Açısından Enerji Kaynaklı Sorunlarımıza Çözüm Arayışı” ana gündemi ile video konferans yöntemi üzerinden gerçekleştirildi.

İSO Başkanı Bahçıvan üretimin can damarı, olmazsa olmazı olan enerjide artan maliyetlere dikkat çekerek “Maliyetleri sürekli yükselen sanayicimizin işletme sermayesine katkı sağlamak açısından, elektrik ve doğalgaz ödemelerinde vadeli ödeme imkanı getirilmesi ciddi bir destek olacak. Bunun yanı sıra sanayicinin kendi enerjisini üretebilmesi için de her türlü destek verilmeli” dedi.

Toplantıya katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan da “Enerjide en önemli önceliğimiz arz güvenliği. Ayrıca öngörülebilir bir piyasa oluşumuna önem veriyoruz. Maliyetlerin gerek doğalgaz gerek elektrikte mümkün olan en düşük seviyede olması için gerekenleri yapıyoruz” diye konuştu.

Anlaşılan sanayicinin talepleri hükümet tarafında da karşılık buluyor. Hem yerli üretimi desteklemek hem de maliyeti düşürecek önlemler için çalışmalar sürüyor. Umarım en yakın zamanda uygulamalar hayata geçer, özellikle enflasyonla mücadale açısından kritik önem taşıyan enerji maliyetleri düşmeye başlar. Bu konu sadece sanayici için değil tüm tüketiciler yani vatandaş için çok ama çok önemli.

‘TÜM KADINLARI TEMSİL EDİYORUM’

NİLÜFER Çevikel...  Önce başarılı bir iş kadını olarak Bursa’da tanındı. Ardından sosyal kişiliği ile sivil toplum örgütlerinde görev almaya başladı. Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayici ve İş İnsanları Derneği (DOSABSİAD) Başkanı olarak başarılı çalışmalara imza atan Çevikel, şimdi de yine bir ilki gerçekleştirerek 35 yıllık bir dernek olan Türkiye Genç İşadamları Derneği’nin (TÜGİAD) ilk kadın başkanı oldu.



Son dönemin öne çıkan iş dünyası temsilcilerinden biri Çevikel. Sözünü esirgemiyor, sadece yanlışları söylemiyor, öneri de getiriyor. Geçtiğimiz günlerde verdiği bir röportajda “Sürekli çalışıp, başkanlığını yaptığım dernekleri ileriye taşımak gibi bir vizyonum var. Bir yandan da kadınlara örnek olduğumu bilmenin verdiği onur ve gururu yaşıyorum. Kadınlar her ne kadar son dönemde desteklense de hâlâ yönetici, lider ya da patron pozisyonunda yeterli sayıda değiller. Buralarda sadece Nilüfer Çevikel’i değil, tüm kadınları temsil ediyorum” demişti.

Çevikel başarılı bir sanayici. Nil-San Tekstil’in yönetim kurulu başkanı. 2002’de kurulan Nil-San bugün 70 ülkeye ihracat yapan entegre bir üretim tesisine dönüşmüş. Çevikel iş dünyasındaki bu başarısını, tecrübesini sivil toplum örgütlerine yansıtmaya çalışıyor. Önümüzdeki dönemde Çevikel’in adını daha sık duyacağımıza eminim.

20 MİLYON EUROLUK GİRİŞİM SERMAYESİ

YENİLENEBİLİR enerjiye yapılacak yatırımların artık dünya için olmazsa olmaz olduğunu belirten Nilüfer Çevikel şu konuya dikkat çekiyor:

“Sınırda yüzde 25 karbon vergisi ile karşılaşmak istemiyorsak küresel standartlara şimdiden uymalıyız. Biz daha en başından beri altını çize çize yeşil dönüşüm ve dijitalleşme sloganını bu nedenle kullandık. Seçildiğimiz günden bu yana bir yıl kadar geçti. Bu iki olgunun üzerinde duracağımızı açıklamıştık. Çok ciddi çalışmalar yaptık. Domino Ventures adında bir girişim kurduk. Hollanda merkezli ve start-up’lara destek oluyoruz. 20 milyon euroluk bir fon kurduk. Yönetimi de tamamen profesyonellerde.”