Paylaş
İhracatçılar hem Çin’deki fırsatları değerlendirmek hem de dünya pazarlarında bu ülkeye alternatif olabilmek için Chinaplas Fuarı’na çıkarma yaptı.
AVRUPA, Rusya, Türki Cumhuriyetler, Ortadoğu ve Afrika çemberindeki en büyük plastik üreticisi olan Türkiye Çin’deki değişimi lehine çevirmenin planlarını yapıyor. Uzakdoğu ve Asya pazarındaki yeni fırsatların peşine düşen Türk plastik firmaları, bu yıl üçüncü kez Chinaplas Fuarı’ndaydı.
Türk plastik sektörünün ihraç pazarlarını Çin ve Uzakdoğu ile çeşitlendirmesinin de yolunu açacak Chinaplas Fuarı’nda, 10 plastik firması, İKMİB ve PAGDER’in (Plastik Sanayicileri Derneği) ortak milli katılım organizasyonuyla yerini aldı.
Türk plastik sektörü son yıllarda ulaştığı yüksek büyüme rakamları ile Avrupa’nın ve bölgesinin en büyük üreticilerinden biri konumunda. Yılın ilk çeyreğinde 2.2 milyon tonluk üretimle İtalya’yı da geride bırakarak lider Almanya’nın ardından ikincilik koltuğuna yerleşti. İhracatta da başarılı bir tablo sergileyen Türk plastik sektörü, geçtiğimiz yıl 17.6 milyon dolarlık kimya ihracatında 4.3 milyar dolarla ikinci sırada yer alıyor. Sektörün ihracatı ilk çeyrekte de yüzde 15 artışla 1 milyar 250 milyon dolara yükseldi. Türkiye, plastik üretiminde kalitede ulaştığı nokta, bölgesindeki güçlü konumu ve dinamizmi ile Asya pazarındaki payını artıracak potansiyele sahip.
2900 FİRMA KATILDI
Chinaplas Fuarı bu yıl 220 bin metrekareye ulaşan alanda, 38 farklı ülkeden 2 bin 900’ün üzerinde firmanın katılımıyla düzenlendi. Fuarı 115 binden fazla kişi ve 110’un üzerinde alım grubu ziyaret etti. Plastik mamul ve makine, ekipman üreticilerinden hammadde şirketlerine kadar plastik üretim zincirinin farklı halkalarından firmalara ev sahipliği yapan fuar, her yıl Guanghzou ve Şanghay ile dönüşümlü olarak yapılıyor.
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği’nin davetlisi olarak gittiğimiz Guanghzou’da İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, Türk plastik sektörünü ve Çin’in Türkiye için önemini değerlendirdi. Asya pazarının kapısı olarak değerlendirilen ve dünyanın en büyük plastik üreticisi olan Çin’in Türk plastik sektörü açısından büyük önem taşıdığını belirten Akyüz, “Sektör firmalarımızın bu yıl üçüncü kez dünyanın en büyük plastik buluşmalarından biri olan Chinaplas Fuarı’na katılmalarını sağladık. Fuar her yıl katılımcı ve ziyaretçi sayısını artırıyor. Avrupa’da rüştünü ispatlayan Türk plastikçilerinin hedefinde artık Uzakdoğu ve Asya ülkeleri de var” dedi.
11 milyar dolarlık ihracat
PLASTİKLERİN kimya ihracatında önemli bir paya sahip olduğunu da dile getiren İKMİB Başkanı Murat Akyüz, “2013 yılında plastik sektörünün direkt ihracatının 5.5 milyar dolara ulaşmasını hedefliyoruz. Otomotiv, beyaz eşya, elektrik-elektronik, inşaat gibi sektörler aracılığıyla gerçekleşen dolaylı ihracat da hesaba katıldığında bu rakam 11 milyar doların üzerine çıkacak. Plastik ihracatımızın artması amacıyla dünyanın en büyük plastik fuarlarına milli katılım organizasyonları düzenliyoruz. Ocak ayında Dubai Arabplast Fuarı’ndaydık. Chinaplas ile aynı dönemde bir grup plastik firmamız da Brezilya’nın Sao Paulo kentinde düzenlenen Feiplastic Fuarı’na katıldı. Ekim ayında da firmalarımızla birlikte Almanya’daki K Fuarı’nda yine ülkemizi temsil edeceğiz ” diye konuştu.
Hayalinizdeki Çin’i UNUTUN!
DÜNYANIN en büyük ikinci ekonomisi Çin, 1.5 milyara yaklaşan nüfusu ve büyük ölçekli üretim gücü ile dünya ekonomisindeki dengeleri altüst ediyor. Başta ABD olmak dünyanın korkulu rüyası haline gelen Çin’deki değişim ise göz alıcı. Yollar, limanlar, gökdelenler bir biri ardına inşa edilirken ortaya Avrupa’yı aratmayacak kentler çıkıyor. Kentlerin yanı sıra Çin’de hayat da değişiyor. Daha önce ucuz iş gücü ve kalitesiz malları ile ön plana çıkan Çin, şimdilerde bambaşka bir çehreye bürünmüş durumda. Ülkedeki işsizlik oranı yüzde 5’e gerilerken, asgari ücret bazı bölgelerde 400 dolarları yakalamış durumda. 2030 yılında asgari ücretin Çin genelinde ortalama 800 doları yakalaması bekleniyor. Alım gücünün yükselmesi ise ülkeyi üretim toplumunun yanısıra tüketim toplumuna da çevirmeye başlamış. Ülkede lüks markalara ilgi giderek artıyor. Yabancı markalar ve zincirler Çin’de birbiri ardına mağaza açarken Çinlilerin bu markalara ödedikleri para da her geçen gün yükseliş kaydediyor.
İŞÇİ BULMAK ZOR
Avrupa ve ABD’nin üretim üssü haline gelen Çin’de 1.5 milyar insan yaşadığını düşündüğünüzde, inanmak güç ama bugün işçi bulmak giderek güçleşiyor. Çin’deki firmalardan aldığımız bilgilere göre başlarda özellikle büyük kentlerde yoğunlaşan üretim giderek daha iç bölgelere kaymaya başlamış. Bu nedenle ünlü markaların şehir merkezlerinde açtığı fabrikalar, işçilerin kendi yaşadıkları bölgelerde iş bulmaları nedeniyle ağır bir problemle karşı karşıya kalmış. Örneğin 1200 personel kapasiteli ünlü bir İngiliz markasının fabrikasında, bugün sadece 800 işçi varmış. İstihdamdaki bu problem özellikle işçi fiyatların artmasına, bu da maliyetlerin yükselmesine neden olmuş. Bu durumun en son örneklerinden birisi de ABD’li lüks çanta üreticisi Coach oldu. Çin’in Guangdong bölgesindeki Ningbo Huida çanta fabrikasında üretim gerçekleştiren ve toplam kapasitesinin yüzde 80’ini burada imal eden Coach artık Filipinlere taşındı. Artan üretim maliyetlerini kompanse etmenin yanı sıra, ithal mal isteyen Çinli tüketiciyi tatmin etmek isteyen Coach 23 yıllık Çin macerasına son verdi. Üretimin bir kısmı da işçilik maliyetleri yine Çin’e göre daha düşük olan Hindistan ve Vietnam’a kaydırıldı. Bu durum Coach’ın Çin’deki satışlarına da yansıdı. Şirket Çin’deki cirosunu 100 milyon dolardan 500 milyon dolara çıkardı. Öte yandan Çin’deki tüketicilerin ithal ürüne olan talebi o kadar yüksek ki, yerel üretim bir çanta yerine Filipinler’den gelen bir ürün için fazladan 16 dolar ödemeyi kabul ediyorlar.
Paylaş