Paylaş
TAV’ın tanklarla ve Turkcell’in meclis kararıyla İran’dan nasıl çıkarıldığı unutulmuşa benziyor. İran istikrarı pekiştirmeden, yatırımı kolaylaştırıcı önlemler almadan, bürokrasiyi azaltmadan, radikal siyasi müdahaleleri bırakmadan öyle hemen fırsatlar diyarı olamayacak. İran’da ambargo kalktı ancak Reformcular ile Muhafaza-kârlar’ın çekişmesi bitmedi.
TARİH 1 Şubat 2004. Tahran’da sıradışı bir gün yaşanıyor. Yer Tahran İmam Humeyni Uluslararası Havalimanı (IKA).
20 yıl sonra tamamlanan havalimanının işletmesi bir Türk şirketi, TAV’a devrediliyor. Törenin nedeni bu. Zamanın Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve geniş katılımlı Türk heyeti THY’den kiralanan uçakla Tahran’a gitmiş, kürsüdeki İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi’yi dinliyor. Türk heyetinin gurur ve heyecanı yerini soğuk bir duşa bırakıyor. Hatemi ne inşaatı yapan, törene katılan Türklerin adını anıyor ne de Türkiye’nin. Sözleri aynen şöyle:
“İslam devriminin 25’inci yılını daha büyük özgürlük ve ilerleme inancı ile kutlayacağız. Halkın yanında olanlar kalacak, yanında olmayanlar gidecek. İran’ın en önemli kaynağı insan.
25 yıl önce diktatörlükle mücadele etmedik mi? Demokrasi ve özgürlük için mücadele vermedik mi? Bu bizim tarihi emelimiz değil miydi? Gelişme ve ilerleme aynı zamanda İmam Humeyni’nin bize mirasıdır. Devrimi korumak bizim görevimiz.”
Törende konuşturulmayan Binali Yıldırım ve beraberindekiler moralleri bozuk bir şekilde Türkiye’ye dönüyor. Aslında Tahran’da yaşananlar bir başlangıç dahası var.
TAV 11 YIL İŞLETECEKTİ
TAV, 193 milyon dolarlık teklifle girdiği ihaleyi yap-işlet-devret modeliyle Temmuz 2003’te kazanmıştı. Kasım ayında fiilen inşaata başlayan TAV, kısa sürede ilk terminali bitirmiş 11 yıl boyunca havalimanını işletmeye hak kazanmıştı. Resmî açılışın ardından sıra hava trafiğinin başlamasına gelmişti. Bu tarih 8 Mayıs 2004 olarak kararlaştırıldı. Ancak 6 Mayıs’ta İran Ulaştırma Bakanlığı’ndan aradığını söyleyen bir kişi hiçbir gerekçe gösterilmeden, 15 günlüğüne TAV’ın işletmeden alındığı bildirdi. Buna rağmen, 08 Mayıs’ta IKA hava trafiğine açıldı.
‘Firma yabancı’ diye direnişe geçen muhafazakárların temsilcisi olan Devrim Muhafızları’nın, kara kuvvetleri piste tank yerleştirmiş, hava gücü de uçakların inişini engellemişti. Tahran’a iniş yapacak uçaklar iki savaş uçağı eşliğinde İsfahan’a yönlendirmişti. Özetle, TAV törenle geldiği Tahran’dan tankla kovulmuştu. TAV 15 milyon dolarını İran’da bırakmış, hukuk savaşının ardından zararını kapatabilmişti.
TURKCELL KAZANDI ALAMADI
Aynı tarihlerde bir Türk şirketi daha İran macerası yaşadı. Şubat 2004’te İran’daki cep telefonu sektöründe faaliyet gösterecek ilk özel şirketi belirleyecek olan ihalenin sonucu açıklandı. Bu lisans ihalesini, 300 milyon Euro lisans bedeli ile Turkcell’in liderliğinde kurulan Irancell kazandı.
Ancak Irancell lisans bedelini ödemeye hazırlanırken Meclis, Turkcell’in lisans almasına engel oldu. İhalede ikinci olan Güney Afrika şirketi MTN, İran’daki ilk özel cep telefonu lisansını elde etti. Böylece Turkcell de yurda kesin dönüş yaptı.
Belki uzun oldu ama yakın tarihte şahit olduğumuz bu iki olayı hatırlamanın önemli olduğunu düşünüyorum. Geçtiğimiz hafta Birleşmiş Milletler’in daimi 5 üyesi ve Almanya (P5+1) ile nükleer anlaşmaya imza atan İran gündemin ilk sıralarına tırmandı. İran’a yönelik ambargoların sona erdirilecek olması şüphesiz yeni bir dönemin başlangıcı olacak.
Verilen demeçlerden atılan başlıklardan Türklerin İran’a büyük bir yatırım seferi hazırlığında olduğu anlaşılıyor. Ancak bu yolda ilerlemek, yatırım yapmak ve kalıcı olmak hiç kolay değil.
MUHAFAZAKÂRLAR-REFORMCULAR
Öncelikle TAV ve Turkcell’in İran macerasını mercek altına alan Yard. Doç. Dr. Atay Akdevelioğlu Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi’nde yayılanan 2015 tarihli analizine bir göz atalım: “Hatemi Hükümeti ile 7. Meclis arasındaki çatışma, TAV ve Turkcell örneklerinde, Türkiye-İran ilişkilerini etkilemiştir. Bu olay, bir tür devlet kapitalizmi olan İran’daki mevcut ekonomik sistemin devamını isteyen Muhafazakârlar ile ülkenin küreselleşmeye eklemlenmesini isteyen Reformcular arasında süren mücadelenin tezahürlerinden biridir. Bu kamplaşma, günümüzde de devam etmektedir.”
Yani, Türkiye ile İran arasındaki politik anlaşmazlıkları bir kenara bıraksak bile İran’ın içindeki siyasi mücadele yatırımlar ve yatırımcılar ile kararların istikrarlı olmasını engelliyor.
İran istikrarı pekiştirmeden, yatırımı kolaylaştırıcı önlemler almadan, bürokrasiyi azaltmadan, radikal siyasi müdahaleleri bırakmadan öyle hemen fırsatlar diyarı olmayacağa benzemiyor. Erken kalkan tabii ki yol alır. Ancak İran’a ‘hemen’ koşmaya hazırlanan ‘tatlı düşler’ kuran, Türk iş dünyasına ‘acı gerçekleri’ de hatırlatayım istedim.
Wall Street Journal
İRAN’DA İŞ YAPMAK HİÇ DE KOLAY DEĞİL, KISITLAMA ÇOK
Wall Street Journal da önceki günkü sayısında İran’a yatırımın öyle çok kolay olmayacağına dikkat çekti:
“Bir yandan ambargonun kalkma sevinci yaşanırken, İran hala Apple’ın iPhone satamadığı, petrol devi Eni’nin geçmiş harcamaları konusunda anlaşmazlık yaşadığı ve Boeing’in fiyatta uzlaşamadığı için yedek parça satamadığı bir ülke. İran’ın üzerine, ‘yabancı yatırımcılar için iş yapmanın zor olduğu ülke’ ünvanı yapışıp kalmış durumda. Yeni pazar arayışında olan yabancı yatırımcılar İran’a göz attığında İş Yapma Kolaylığı listesinde alt sıralarda yer alan; bürokrasi, yolsuzluklar ve siyasi müdahaleler ile uzun süredir karşılaşılan bir ülke bulacak. İranlı yetkililer, bu sorunları ele almaya çalıştıklarını ve gelen yabancı yatırımcıların, hukuki ve düzenleyici bir bataklık yerine devasa bir potansiyel pazar görmesini istediklerini söylüyor. Daha yüksek kar getirileri olan yeni petrol kontratları hazırlanıyor ve şeffaflık ile yolsuzluğa karşı adımlar atılıyor.
KÂĞIT ÜSTÜNDE CAZİP
Yaklaşık 80 milyon nüfusun yüzde 60’ını 30 yaşın altındaki gençler oluşturuyor ve bu gençlerin Batılı markalara zaten ilgisi var. Özellikle de Coca-Cola ve Chevrolet gibi Amerikan markalarına. Tahran’ın zengin mahallelerindeki bazı dükkanlarda Batılı yapım güneş gözlüklerinden, marka kot pantolona veya laptop’a kadar her şey stoklanmış durumda. Halk teknolojiye meraklı. İnternet nüfusun yüzde 53’üne yayılmış durumda ve bu oran Tahran’da yüzde 77’ye kadar çıkıyor. Yaklaşık 11 milyon İranlının mobil internet erişimi var. Bir araştırmaya göre, İran’ın teknoloji ürün ve servisleri pazarı 4 milyar dolar büyüklüğünde. Yaptırımların kalkmasıyla, bu pazarın yıllık olarak 16 milyar dolar büyümesi bekleniyor. İran’da toplam tüketici harcamalarının bu yıl 176.4 milyar dolar, yıllık net gelirin ise 287 milyar dolar olacağı öngörülüyor.
Chevron gibi petrol devlerinin, İran’a ne zaman döneceği şaibeli. 1996 yılında ABD’de çıkan bir yasayla İran’ın petrol sektörüne yatırım yapmaları yasaklanmıştı. Eğer İran anlaşmayı ihlal ederse yaptırımlar tekrar başlayacak. İran’da yaptırımlardan da öte, yeni yatırımcıları kültürel, hukuki ve bürokratik zorluklar bekliyor. Apple’ın geçtiğimiz yıl İran’da iPhone ve başka ürünler satma gibi bir düşüncesi vardı. Ancak o planlar şimdilik rafa kalkmış durumda. Çünkü, İran’ın kullanıcı sözleşmelerini düzenleyen ticari kanunlarının fazla kısıtlayıcı.”
İran’ın kağıt üzerindeki potansiyeli
2014 nüfusu
78 milyon
Kişi başı GSYİH
5,293$
Kişi başı tüketim harcaması
2,220$
İnternet yaygınlığı
%53
Ortalama yaş
28
TAV Tahran’dan tanklarla çıkarıldı
1 Şubat 2004’te İmam Humeyni Havalima’nın işletmesinin Türk şirketi TAV’a devir töreni. Cumhurbaşkanı Hatemi, zamanın Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve bebarebirdeki heyetin adını bile anmadı..
8 Mayıs’ta ise TAV Devrim Muhafızları’nca tanklarla havalimanından çıkardı.
YATIRIM LİGİNDE 130. SIRADA
Ülkenin yatırımdaki zorluğu rakamlara da yansımış durumda. İran, Dünya Bankası’nın her yıl yayınladığı iş yapma kolaylığı küresel sıralamasında bu yıl 189 ekonomi içinde 130. sırada yer aldı.
Dünya Bankası’nın raporu, şirket kurma ve işletme, sınır ötesi ticaret yapma, vergi ödeme ve iflas prosedürleri gibi bir ekonomideki işletmelerin yaşam döngüleri boyunca geçerli düzenlemeleri analiz ediyor. Farklı kategorilerden örnek vermek gerekirse, şirket kurma kategorisinde 62. sırada olan İran, inşaat izin alma kategorisinde 172., azınlık yatırımcıların korunması kategorisinde ise 154. sırada yer alıyor. Diğer yandan sınır ötesi ticaret yapma kategorisinde 148., mülk kaydında 161. ve iflasın çözümü açısından 138. sırada bulunuyor.
Paylaş