Paylaş
Herkes hiçbir yanlışa, hataya meydan vermeden işini dört dörtlük yaptığını söyleyip diğer sektörleri suçluyor. Sonuçta ortada bir hata, hatta hatalar var ki depremlerde binalarımız yıkılıyor, vatandaşlarımız ölüyor. Türkiye’deki yapı sisteminin başından sonuna izini sürmeye devam ediyoruz.
Beş yazılık bölümde öğrendiklerimizi kısaca hatırlatmak isterim. Mesela ayda 3-4 bin liraya çalıştırılan işe bile gitmek zorunda olmayan sadece imza atması gereken ‘pasif mühendisler’i öğrendik. Bu pasif mühendislerin yapı denetim şirketlerinde eleman olarak çalıştırıldığını (diploma kiralama yöntemi ile) da öğrendik. Sonra bu yapı denetim şirketlerinin bina yapım aşamasında denetim yaptıklarını onlara yapı denetim laboratuvarları görevlilerinin eşlik ettiğini de anlamış olduk. Laboratuvar elemanlarının beton mikserlerinden aldığı beton numunelerinin Türkiye genelinde yüzde 26’sının İstanbul’da ise yüzde 40’ının standarttan düşük özellikte olduğunu da öğrendik. Bu bilgiyi dün Hürriyet’in manşetinden kamuoyu ile de paylaştık.
KAPLAR NORMAL DEĞİL
Sözkonusu manşet haber üzerine dün Türkiye Hazır Beton Birliği Başkanı Yavuz Işık aradı. Tahmin edeceğiniz üzere, “Verilen bilgiler yanlış” dedi, birliğine üye beton üreticilerinin ürünlerinin kalitesine kefil olduğunu söyledi. Işık beton testi yapan laboratuvarların başkanını da kamuoyunu yanıltmak ve yanlış bilgi vermekle suçlayarak şunları ifade etti.
“Bu numuneler alınırken çok dikkat edilmesi gereken bir husus vardır. Numune kabının standartlara uygun olması lazım. Çatlak patlak olmaması lazım. Numune o kapların içine yerleştirilen betonların standarda uygun zamanlamayla şişlenmesi lazım. Sonra da termal koşullarda saklanması gerekiyor. Bu numune alma-saklanma işlemi iyi yapılmadığı takdirde sonuçlar yanlış olur” diye konuştu.
Hazır beton testi yapan laboratuvarlarların işin ehli eleman çalıştırmadığını öne süren Işık numune alma işlemini de daha çok inşaat işçilerinin yaptığını iddia etti. Işık, “Onlar da bu numune alma işlemlerini bilmiyorlar. Onun ötesinde uygun kap kullanmıyorlar. Laboratuvarlar kendi yaptıkları eksik işleri, noksan işleri bize yüklemeye çalışıyor” dedi.
TESTLER YANLIŞ YAPILIYOR
Yani, Yavuz Işık özetle betonların kaliteli olduğunu ancak laboratuvarların yanlış test yaptığını öne sürüyor. Peki ama bu laboratuvarları denetleyen yok mu? Bunu Yavuz Işık’a sordum.
Yavuz Işık sözkonusu denetimi yapı denetim sistemi içerisinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yaptığını belirtti ve devam etti:
“Bakanlık ‘Ben nasıl olsa karota da bakıyorum, bu betonda gerekli basınç dayanımını bulamazsam inşaatı durdururum, sonra da gerekli bölümü yıkarım’ diyor.”
Anlamadığım için Yavuz Işık’a birkaç kez o zaman niye mikserden numume alınarak test yapıldığını sordum. Işık, bakanlığın birkaç kademede laboratuvar sonuçlarını emniyete aldığını belirtti.
SUÇ DUYURUSU VAR MI
Bu noktaya dikkat çekmek isterim. Beton mikserlerinden alınan numune testi de karot testi de yapı denetimi sistemi kapsamında yapılıyor. Sonuçları Çevre Şehircilik Bakanlığı’na gidiyor. Bakanlığın testin birine güvenip birine güvenmediği iddiası bana hiç mantıklı gelmedi. Kaldı ki hazır beton numunelerini laboratuvarlar yanlış test ediyorsa, sonuçlar hatalıysa en başta Hazır Beton Birliği’nin bu konuyu bakanlığa aktarması gerekir. Kaldı ki kendi ürününü yanlış bir laboratuvara karşı herhangi bir firmanın da sessiz kalacağını düşünemiyorum. Siz betonu yasal şartlarda üreteceksiniz birisi çıkıp haksız yere ‘çürük’ diyecek. Laboratuvarlar İstanbul’da mikserlere yüklenen hazır betonların yüzde 40’ının stantart dışı olduğunu ilan ediyorsa o firmaların çoktan ayaklanıp bu laboratuvarları dava etmesi gerekmez mi? Laboratuvarların işini düzgün yapmadığına ilişkin ellerinde yüzlerce delil olduğunu söyleyen Yavuz Işık’a sordum bunu, cevabı şöyle oldu:
“Gelen şikâyetleri olduğu gibi raporluyoruz. Tabii hazır beton bilgi olarak direkt mahkemeye verme gibi bir şeyimiz yok. Bunları aksettiriyoruz Çevre Bakanlığı’na. Bakanlığa yazılı da şifaen de söyledik. Bakanlık da bu şikâyetlerimizi nazarı dikkate aldı, göz ardı etmedi. Bu firmaların da üstüne gitti. İstanbul, Ankara, Türkiye’nin neresinde dökülürse dökülsün standart dışı kalitesiz beton yüzde 1’in altındadır. Onlar da bakanlık tarafından yıkılıyor.”
BETON İŞİ ÇOK PARA KAZANILACAK BİR SEKTÖR DEĞİL
Hatırlarsanız Yapı ve Zemin Laboratuvarları Derneği Başkanı Yavuz Poyraz özellikle İstanbul’da betonların yüzde 40 oranında kalitesiz çıkmasının nedenin firmalar arasındaki rekabet olduğunu iddia etmişti. Hazır Beton Birliği Başkanı Yavuz Işık aynı fikirde değil. Işık, “Asla katılmıyorum. Beton işi çok para kazanılacak, yolsuzluğun olacağı bir sektör değil. Bir yapı malzemesi üretiyorsunuz. Beton bir yapı malzemesi, Kar marjı son derece düşük. Rekabet ciddi ama birçok firma da belli bir zaman dilimi içinde bu rekâbete dayanmazsa bu iş bu işin dışında kalır.”
Paylaş