Paylaş
AMERİKA’nın üçüncü büyük şehri Chicago’daki dev konferans merkezi Mc Cormik Place’teyiz. Ödül töreni için hazırlanan sahne bir boks ringini andırıyor. Finansal hizmet sektörünün bankacılık yönetimi alanında önde gelen kurumlarından Bank Administration Institute (BAI) biraz sonra Dünyanın En İnovatif Bankası’nı açıklayacak. CaixaBank (İspanya), First National Bank’ın (ABD) yanı sıra Denizbank ve Türk Ekonomi Bankası’nın (TEB) dünya şampiyonluğu için finale kalması aslında Türk bankalarının teknolojiye yatırım ve inovatif ürün çıkarma konusundaki başarısının somut bir göstergesi. Hayli sönük bir tempoda geçen final töreni ‘Dünyanın En İnovatif Bankası’ olarak Denizbank’ın anons edilmesiyle birden hareketleniyor. Çünkü Denizbank’ın kabına sığmayan Genel Müdürü Hakan Ateş sahneye fırlayıp gür sesiyle bir konuşma yapıyor.
HAT-TRICK YAPTIK
Ateş, 3 yıldır üst üste Amerika ve Avrupa’da “Dünyanın En Yenilikçisi” unvanını kazanmanın büyük bir onur olduğunu dile getirerek, şunları söylüyor: “Denizbank olarak, bankacılık faaliyetlerimizi her dönemde dijitale göre dizayn ederek ve gemimizin dümenini çok uzun zaman önce bu dünyaya çevirerek uluslararası alanda benzersiz başarılar elde eden bir marka olmayı başardık. Bunun sonucunda dünya çapındaki inovasyon ödüllerine adeta ambargo koyduk. Futbol deyimiyle ifade edersek, hat-trick yaptık. Bu açıdan bakıldığında kendimizi bir bankadan çok, teknoloji marifeti ile insanların hayatını kolaylaştıran bir kurum olarak görüyoruz. Başarı hikayemizi yazmaya, sektörümüzü gururlandırmaya devam ediyoruz."
TEKNOLOJİ SATIYORUZ
Denizbank, bu ödül ile, merkezi ABD’de bulunan BAI’nın 6 yıldır düzenlediği ve dünyanın her yerinden 540’a yakın finans kurumunun binden fazla projeyle katıldığı organizasyonda, 2014’te elde ettiği başarıyı yinelemiş oldu. Avrupa Finansal Yönetim Birliği (EFMA) Ödülleri’nde geçen yıl “Küresel Çapta İnovasyona Önderlik Eden Kurum” unvanını elde eden Denizbank, böylece son 3 yılda global arenada 3’üncü kez büyük ödüle layık görüldü. Dünyanın En İnovatif bankası kategorisinde finale kalan TEB ise kadınlara yönelik bankacılık hizmetleri projesiyle sosyal sorumluluk alanında 2016’nın en inovatif bankası seçildi. Denizbank’ın davetlisi olarak gittiğimiz Chicago’da ödül töreni sonrasında bir basın toplantısı düzenleyen Hakan Ateş, “Çağdaşlaşma ve çağın gereklerini yakalamak ancak ve ancak teknolojiyle mümkün. Biz artık bir teknoloji şirketi olduğumuzu görüyoruz. Teknolojiden ayrıldığımız ölçüde yok olma gibi bir riskimiz var” dedi.
Ateş, Denizbank olarak, internet tabanlı bankacılık sistemini kullandıklarını ve iştirakleri Intertech şirketi aracılığıyla 23’ü yerli, 20’si yabancı 43 finansal kuruma kendi teknolojilerini sattıklarını anlattı.
Türkiye’de teknolojisini satan tek banka olduklarını belirten Ateş, “İnşallah, çok uluslu büyük bir banka da yolda... İsmini anlaşmayı imzalayınca açıklayacağız” şeklinde konuştu.
ÖDÜLE PARA VERMEDİK
BAI ödüllerinde jürinin son derece yetkin insanlardan oluştuğunu ve bağımsız seçildiğini belirten Ateş, “Bizim buraya katılım için ödediğimiz tek bir kuruş yok. Seçilen bankalar ve projelerini incelediğinizde sonuna kadar hak ettiğini görüyorsunuz. Geçen yıl aldığımız ödül de böyledir” ifadelerini kullandı. Ateş, Intertech’te 150’si outsource (taşeron), 850’si tam zamanlı bin yazılımcının çalıştığını belirtti.
RUSLARDAN SONRA 3.5 KAT BÜYÜDÜK
DenizBank Genel Müdürü Ateş, “Ruslar size yatırım yapalı 5 yıl oldu. O günden bugüne değeriniz ne kadar arttı?” sorusu üzerine, “En doğru ölçü borsa fiyatı. Halka açıklık oranımız binde bir olduğu için gösterge değil, ancak Ruslar bizi aldıktan sonra her göstergede 3.5 kat büyüdük. Aktif büyüklüğümüz 40 milyar doları aştı. Aktif, krediler, mevduat, kar gibi her metrikte 4 yılda iki katından fazla büyüdük” diye konuştu. Ateş, “Rusların iştahı ne durumda?” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Geçen yıl 550 milyon TL sermaye enjekte etti. Uçak krizinden sonra 2016’da da 750 milyon TL birinci kuşak sermaye enjekte etti. İştahı olmayan bu miktarda kaynağı getirir mi? Ben de büyüyorum, kâr ediyorum. Şu anda sermaye yeterliliğimiz yüzde 18’in üzerine çıktı. Yani gücümüzü, kuvvetimizi ona göre artırdı. Çok ihtiyaç var mıydı? Var. Çünkü bizim de yapacak çok işimiz var. Büyük projeler var. Evelallah onlar da bizim ilgi alanımızda.”
KUMARBAZ BANKACILIĞI YAPMIYORUZ
TÜRK bankacılığının son derece basit olduğunu, güzelliğinin de basitliğinden geldiğini ifade eden Ateş, “Türk bankacılığı son derece zarif ve sadedir. Biz fayda bankacılığı yapıyoruz. Kumarbaz bankacılığı yapmıyoruz. Onun için bize bu kadar teveccüh var. Toplam 135 milyar dolar dış kredisi var. Bu yıl Türkiye’nin ödeyeceği dış borç 169 milyar dolardır. 100 milyar dolarını bankalar, 69 milyar dolarını da özel sektör ödeyecek. Dolayısıyla bir baskı var, ama muhakkak aşılacak” şeklinde konuştu.
TÜKETİME ÜZÜLMEYELİM
Hakan Ateş, iç dinamik ve tüketimin olmasının piyasayı cazip kıldığını söyledi. Tüketilen kadarının üretilebilmesi ve ne kadar ithalat yapıldığıın önemli olduğunu vurgulayan Ateş, “Bunu da cari açık gösteriyor. Bizim cari açığımız yüzde 4-5’lerde ve finanse edilebilir büyüklükte. 2009’da yüzde 9-10’ları gördük. Onun için ‘tüketim kaynaklı büyüyoruz’ diye üzülmenin manası yok. Hiç olmazsa tüketiyoruz. Çin’de insanlar uğraşıyor iç tüketim liderliğinde büyüme olsun diye” şeklinde konuştu.
FAİZ DÜŞÜNCE KAZANIYORUZ
EKONOMİYE ilişkin yıl sonu öngörülerinden de bahseden Ateş, bu yılın bankacılık sektörü açısından iyi olacağını söyledi. Ateş, Türkiye’de faizler düştüğü zaman bankacılık sektörünün kazandığını, uzun vadeli kredi verip daha kısa vadeli mevduat topladıklarını belirtti. Merkez Bankası’nın sistemi basitleştirip, tek bir politika faizine geçme gayreti olduğunu kaydeden Ateş, şöyle devam etti: “Bence de doğru yapılıyor. Gösterge faiz 225 baz puan düştü ama TCMB’nin bize verdiği paraya 114 baz puan, mevduata ise 60-70 baz puan yansıdı. Şurası bir gerçek ki, Türk bankacılığında bugün itibarıyla 115 milyar lira Merkez Bankası fonlaması, 658 milyar lira da bankaların TL mevduatı var. Birbirine oranına baktığınız zaman neredeyse 6 katı. Dolayısıyla ekonomimiz için mevduat faizlerinin düşmesi Merkez’in fonlama oranlarının düşmesinden 6 kat daha önemlidir.”
ATM’LERDEN YAYILMA
HAKAN Ateş, teknolojinin çok hızlı geliştiğine, teknolojiyle hareket eden ve etmeyen ülkeler arasında bir ayrışma yaşandığına işaret etti. Oluşan çağlar farkının, her alanda daha da açılabileceğini belirten Ateş, “Yeni bir medeniyet ortaya çıkıyor. Bizim Intertech’te bin çalışanımızın yaptığı işler bizi şaşkınlığa sürüklüyor, Türk çocukları başarıyorlar. Her konuda yurt dışındaki modellerden daha iyisini daha hızlı ve çabuk yapabiliyorlar” diye konuştu. Ateş, gelişen teknolojinin bankacılık sektörü ve şubeciliği nasıl etkileyeceğine de değinerek, “Bankacı ve şube sayısı sadece Türkiye’de değil, dünyada azalıyor. Çünkü hepsi ulaşılabilirlikle ilgili...Teknoloji, bankacılığı sizin cebinize koyduğu zaman niye bankaya gidip gelesiniz. Şubeleşme konusunda biz banka olarak büyük şehirlerde daha fazla şubeleşmek yerine, daha çok ATM’ler üzerinden yayılmaya çalışıyoruz. Sadece kırsal alanda tarım faaliyeti yapan şubelerimizi artırmaya çalışıyoruz. 10 binin üzerinde nüfusu olan her ilçede Denizbank olarak varız. Bizim stratejimiz bu.”
FETÖ etkilemediFETULLAHÇI Terör Örgütü (FETÖ) operasyonu kapsamında kayyum atanan şirketlerin, kredi olarak bankacılık sektörü üzerinde oluşturduğu yüke ilişkin, Hakan Ateş şunları söyledi: “5 milyar lira diye söylendi. Bizim etkilendiğimiz oran bankacılık payımızın çok altında çıktı. O yüzden büyük kaybımız yok. ‘Amiral Battı’da, amiralimiz ayakta duruyor. Brüt rakam 250 milyon lira civarında ama bunlar batmış değil. Önemli bölümü kanunla Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) güvencesi altına alındı ve firmalar çalıştırılıyor.”
RUSLAR NOTTA BİZİ ANLIYOR
ULUSLARARASI kredi derecelendirme kuruluşları bazında Türkiye’nin mevcut not seviyesini değerlendiren Hakan Ateş, şunları kaydetti: “Moody’s bizi 30 ay önce negatif izlemeye almıştı. Bunun normali 6 ay ile 2 yıl arasında karar verilmesidir. 2.5 yıl beklemeleri aslında uzunca bir süre. Bu, not düşürme kararını vermekte onların da çok zorlandıklarının bir işareti. Makro göstergelerimizden kamu borcu, cari açık ve bütçe açığının bir sıkıntı göstermediği ortamda ve borç çevirmede herhangi bir sorun olmadığı halde bizim yatırım yapılabilir dereceden düşürülmemiz soru işareti yarattı. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’e katılıyorum, şu anda öncelikli üzerinde durmamız gereken konular reform yapmayı sürdürmek ve Fitch’teki yatırım derecemizi korumaktır.” Ateş, “Moody’s’in n kararı sonrasında Sberbank ile görüştünüz mü” sorusuna, “Onların da notu düşürüldü. Bizim halimizden onlar anlıyor” karşılığını verdi. Ateş, Fitch’in notumuzu düşürmesi durumunda sendikasyonların 15-25 baz puan pahalılanacağına işaret etti.
Paylaş