Paylaş
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, sanayinin önünü açmak için Emlak Konut gibi ‘Emlak Sanayi’ isimli bir kuruluşun oluşturulabileceğini belirterek, “Bu kuruluş, uygun devlet arazilerini projelere göre özel sektöre tahsis edip kira alır” dedi.
DİKKATİNİZİ çekmiş miydi bilmiyorum. 2011 Genel Seçimleri öncesinde AKP Kanal İstanbul Projesi’ni tanıtmıştı. Proje ciddi bir gündem yaratmış, gerekliliği üzerinden fazlaca tartışılmıştı. İstanbul’un yeni gelişim bölgesi olarak sunulan Çerkezköy hattına bu proje ile birlikte milyonlarca yeni insan aktarılacaktı. İstanbul’u neredeyse Tekirdağ ile birleştirecek bu projenin simülasyonununda kanalda yüzen gemilerin yanı sıra kıyı şeridi boyunca uzanan binlerce konut hemen dikkat çekiyordu. Oysa unutulan, ihmal edilen önemli bir ayrıntı vardı. Bu kadar yeni nüfus o konutlarda yaşacaktı yaşamasına da ne iş yapacaktı? Hafta başında Başbakan Ali Babacan’ın ‘dikine konut projeleri yerine sanayi yatırımlarına yönelmeliyiz” sözlerini dinlediğimde aklıma Kanal İstanbul Projesi’nin eksik tarafı geldi.
KRİTİK NOKTA ARAZİ
Babacan, sanayinin önünü açacak politikaları hayata geçirmenin önemine dikkat çekti. Ben de dün sanayicinin önünün nasıl açılabileceğini, hükümetten beklentilerini İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan’a sordum. Bahçıvan ilk etapta yapılması gerekenleri bir çırpıda sıraladı. Öncelikle sanayiciyi uzun vadeli TL bazlı kredilerle finanse edebilecek bir Kalkınma Bankacılığı’nın bu yeni sanayi hamlesinde olmazsa olmaz olduğunu vurguladı. İstihdam başta olmak üzere teşvikler, bürokratik sorunların çözümü, özellikle kur ve kriz riskini bertaraf edecek enstrümanların devreye alınması, kalifiye çalışan sorununun çözümü için sıkı bir politika yürütülmesi sanayicinin başlıca beklentileri.
Ancak Bahçıvan’ın talepleri içinde en kritik nokta arazi tahsisi. Ben önerisinin önümüzdeki dönemde tartışma yaratacağını düşünüyorum. Bahçıvan, “Bedava arsa gerçekçi değil. Aslında bu işten hem devletin hem de özel sektörün kazanacağı bir model yaratabiliriz. Nasıl Emlak Konut devlet arazilerine yapılacak konutlarla ilgili bir kuruluşsa aynı model bizim için de hayata geçirilebilir. Adına örneğin Emlak Sanayi diyeceğiniz bir kuruluş, uygun devlet arazilerini projelere göre özel sektöre tahsis eder. Özel sektör 49 yıl boyunca bu arazilerin aylık ya da yıllık kirasını Emlak Sanayi’ye öder. 49 yıl sonra arazi şirketin aktifine belirlenecek koşullarla geçer. Bunun en büyük faydası o arazinin 49 yıl boyunca fabrikaya hizmet vermesi garanti altına alınır. Böylece bölge ‘para etti’ diye 10 yıl içinde fabrika sahibinin konut projesi gerçekleştirebileceği bir alan olmaktan çıkar” dedi.
SÜREÇ TERSİNE İŞLER Mİ
Bahçıvan, Emlak Sanayi kuruluşunun da piyasaya tahvil gibi enstürmanlar çıkarabileceğini bunun yatırımcıların da ilgisini çekebileceğini de sözlerine ekledi. İlginç bir öneri. Sanayiciler biz de önce milyon dolarlarla arazi alır. Sonra da bankadan fabrika kurmak için işletme kredisi. Teminat ise o fabrikanın arsası olur. Kim bilir? Belki Bahçıvan’ın Emlak Sanayi önerisi hayata geçer, süreç tersine işler.
Kanal İstanbul Projesi’nin görsellerinde sadece konutlar vardı. Bölgeye aktarılacak yeni nüfusun çalışacağı işyerleri ve fabrikalar ise unutulmuştu.
Paylaş