Sefer Levent

Rus ve Ukraynalı turistin yerini Avrupalı doldurur mu?

7 Nisan 2022
Olmaz denilen oldu. 4.6 milyon kişi ile Türkiye’ye en çok turist yollayan Rusya, 2 milyon kişiyle turist sıralamamızda 3’üncü sırada yer alan Ukrayna’yı işgal etti.

Barış umudu sürse de yanı başımızdaki savaş sürüyor. Oysa ne güzel umut vermişti 2021. Bir önceki yıl koronavirüs etkisiyle 12.7 milyona kadar düşen yabancı turist sayısı, 2021’de 24.7 milyonu aşmıştı. Yurtdışında yaşayan Türklerle birlikte turist sayısı 30 milyonu da geçmişti.

2022’de başta Akdeniz sahilleri olmak üzere Türkiye’nin tadını çıkaracak 7 milyon Rus, 3 milyon da Ukraynalı bekleniyordu. Ancak savaşla birlikte turizmciler de yeni yollar denemeye, yeni planlar yapmaya başladı.

2022’de Turizm Geliştirme Ajansı (TGA) tanıtım faaliyetlerine hız verdi. Rusya ve Ukrayna’dan oluşacak açığın kapanması için de çalışmalar yapıyor.

Türkiye bulunduğu coğrafya, sunduğu yüksek hizmet kalitesi ve otelleriyle rakip ülkelerden ayrılıyor. Döviz bazında değerlendirildiğinde rakip ülkelere göre daha uygun tatil imkanı sunan Türkiye yerli para bazında da  rakip ülkelere göre ucuzluğu ile dikkat çekiyor. Komşu ülkelerden Türkiye’ye gelen ve sınır şehirlerinde alışverişe gömülen turistler bunun en büyük göstergesi. Bu konuda özellikle 5 yıldızlı oteller dışında tatil alternatifi arayan orta sınıf Avrupalıların bu  yıl Türkiye’ye akın etmesi şaşırtıcı olmayacak.

AVRUPALI ARTIYOR

2022’nin ilk iki aylık verilerine bakıldığında da Avrupa ülkelerinden gelen turist sayısının arttığı görülüyor. Henüz salgın öncesi dönemine ulaşmasa da, yakalanan ivme sektörü umutlandırıyor.

Bu artış sevindirici ancak Rusya ve Ukrayna’dan oluşacak açığı kapatır mı şimdiden bir şey söylemek güç. Bu yüzden harcama kapasitesi yüksek Avrupalı turistin daha çok Türkiye’yi tercih etmesi ekonomik açıdan da büyük önem taşıyor.

Belki turist sayısı açısından istenen seviye yakalanamayabilir ancak turist başına elde edilen gelir arttırılırsa da büyük başarı yakalanmış olur.

Yazının Devamını Oku

Alanya Limanı’ndan muz ihraç edilir mi?

4 Nisan 2022
Alanya Gümrük Müdürlüğü 2017 yılında “A sınıfı gümrük idaresi”ne terfi ettirilmiş.

Böylece Alanya’da ithalat, ihracat, transit ticaret v.b. işlemler yapılmaya başlanmış. Alanya Gümrük Müdürlüğü, sıvılaştırılmış petrol gazı (LPG), ham petrol ve akaryakıtın serbest dolaşıma giriş işlemlerini gerçekleştirmek üzere de yetkilendirilmiş.

Alanya Gümrüğü’nde bu ürünlerin işlemi yapılabiliyor. Peki ne yapılamıyor? A sınıfı gümrük ünvanına sahip Alanya’dan tarım ürünlerinin ihracatı ve ithalatı yapılamıyor.

Oysa Alanya tarım ürünleri bakımından çok statajik bir noktada. Narenciye var, sebze var, tropikal meyve var. Var da var... Alanya’nın tarım ürünleri ihracat için önce 135 km.’lik bir yolu kat edip Antanya’ya ulaşmak zorunda. Antalya Gümrüğü’ndeki yoğunluk da hesaba katıldığında bu ürünler ulaşacakları ülkelere iki gün gecikme ile gidebiliyor.

RAF ÖMRÜ UZAR

Alanya Ziraat Odası Başkanı Tahir Göktepe’nin açıklamaları çok önemli:

“İhraç ürünlerini Antalya’ya göndermemiz zaman ve masrafın yanı sıra bu ürülerin raf ömrününden de iki gün götürüyor. Sadece Alanyalı yetiştiriciler için değil, 50’şer km uzaklıktaki Manavgat ve Gazipaşa’daki ürünler için de kritik önemde Alanya Gümrüğü. Tek yapılması gereken tarım ürünlerinin de gümrük yetkisi kapsamına alınması, gerekli izinlerin sağlanması ve uzman personelin görevlendirilmesi. Eğer Alanya Gümrüğü’nden tarım ürünleri ihraç edebilirsek kaliteli ürünlerin pazara ulaşması kolaylaşacak. Gelirimiz artacak, ihraç ürünü yetiştirmek teşvik edilecek. Antalya limanının yükü de hafifleyecek.”

Yazının Devamını Oku

Atık yağ kaçakçı eliyle sofraya mı ulaşıyor?

28 Mart 2022
İddia korkunç. Son bir aydır gündem olan ayçiçeği yağı şimdi de kaçakçıların iştahını kabartmış durumda. Sağlımızı tehdit eden olay şu şekilde gelişiyor.

* Lokantalarda, yemek fabrikalarında biriken atık yağlar lisanslı şirketlere teslim edilmek zorunda. Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı’nın yönetmeliğine göre bu yağlar isteğe göre çöpe atılamıyor; kanalizasyon sistemine boca edilemiyor.

* Bazı lokanta ve yemek fabrikalarındaki aşçı, bulaşıkçı gibi elemanlar atık yağların bir bölümünü sisteme girmeyerek, saklıyor.

* Bu yağlar, işbirliği içinde oldukları atık yağ şirketi çalışanlarına ya da kaçakçılara el altından teslim ediliyor. Yapılan bu teslimatın sonucunda da atık yağı kayıtsız bir şekilde satan kişilere 50 kg’lık bidonlardaki yağ için açıktan para ödeniyor.

* Sonrasında bu atık yağlar merdiven altı üretim yapan firmalara satılıyor. İddia o ki, bu firmalar atık yağın litresine 5 TL civarında para ödüyor.



Yazının Devamını Oku

16 milyar TL’nin kapısı mesajla mı açıldı

25 Mart 2022
Hesabınızın bakiyesi bankadaki varlığınızı gösterir.

Samsunlu kardeşler hesabında 16 milyar TL görmüş mü? Görmüş... Banka bunu doğrulamış mı? Doğrulamış, hem de suç duyurusuyla... Daha ne? Yok efendim bu parayı teknik olarak çekmeleri mümkün değilmiş. Aman bu rakam kağıt üstündeymiş. Hürriyet’in yazdığı yanıltıcıymış. Musa Kesler, haberinde Samsunlu Gezek kardeşler bu parayı alıp götürdü demedi ki, “hesaba geçirdiler, hatta bir bölümünü harcadılar” dedi. Gezek kardeşlerin havale, EFT limitleri el verse bu parayı yakalanıncaya kadar ne şekilde nereye aktarabileceklerini biliyor muyuz? Bilmiyoruz. Hatırlarsanız ben de bu olayın ancak yazılımdan kaynaklanabileceğine dikkat çekmiştim. Eldeki veriler de bunu doğrular nitelikte. Musa, dün Hürriyette yayınlanan devam haberinde Gezek kardeşlerin dışında benzer bir hesaba aktarma olayının da da yaşandığını aktardı. Banka tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusuna göre, Gezek kardeşlerle aynı yöntemi kullanan Kocaeli İzmit’ten Mustafa Tarakçı da hesabına para geçirmiş.

Gelin şimdi yeni bir sorunun peşine düşelim. Ne oldu gökten vahiy mi indi de bu şahıslar yatırım hesaplarındaki boş bakiyelere rağmen kafalarına göre tutar yazıp para aktarmaya girişti? Acaba bu şahıslara yine bir sistem hatasıyla ‘yatırım hesabınızdan para çekebilirsiniz’ türü bir mesaj mı yollandı? Olay mahkeme sürecinde tüm açıklığı ile ortaya çıkacak. Meraktayım...

1 MİLYAR MI YOKSA 1.1 MİLYAR DOLAR MI?

BANKAYA yakın kaynaklar arayıp 16 milyar TL rakamı çok da doğru değil demişti. Ben de “Milyar değil, milyon TL mi” diye sormuştum. Rakamı bana söylemediler ama suç duyurusuna koymuşlar. Bankanın iddiası 16 milyar TL değil hesaba 14 milyar TL geçtiği yönünde. Dünya rekoru kıran banka soygunu girişimindeki rakam 1 milyar dolar mı, 1.1 milyar dolar mı mahkeme sürecinde netleşecek. Ama şimdiden elimizde iki somut olgu var. Birincisi, iki rakam da korkunç büyüklükte. İkincisi, rekor soygun girişimi haberlerimizle duyuldu. Musa’nın kalemi Hürriyet’in gücü sayesinde...

ŞEKERE DE TAVAN FİYAT GETİRİLİRSE ETKİSİ NE OLUR

AKARYAKIT

Yazının Devamını Oku

Marmara Ringi’ne 235 kilometre kaldı

21 Mart 2022
1915 Çanakkale Köprüsü açılınca kapsamlı bir otoyol projesinin bütünü olarak anılan Marmara Ringi’nin de tamamlandığı ifade edilmeye başlandı. Aslında köprü ile projenin en önemli etaplarından biri bitti bitmesine de Marmara Ringi henüz tamamlanmadı.

Bunun için iki önemli etabın daha bitirilmesi gerekiyor. 1915 Çanakkale Köprüsü’nün resmi internet sitesinde yer alan haritadan da anlaşılacağı üzere Marmara Ringi’nin bir bölümü Kuzey Marmara Otoyol projesi kapsamında yer alıyor. Bu etap tamamen bitirildi. Ancak Marmara Ringi’ni tamamlayacak olan Kınalı-Gelibolu etabı ile Savaştepe (Balıkesir)-Çanakkale etabı hala eksik. 1915 Çanakkele Köprüsü ve Otoyol projesi kapsımında Kınalı-Gelibolu etabının Malkara-Gelibolu bölümünü kapsayan 88 km’lik otoyol etabı ise köprü ile birlikte hizmete açıldı. Önümüzdeki günlerde 127 km’lik Kınalı-Malkara etabının ihale sürecinin tamamlanması ve otoyol inşasının başlaması bekleniyor. 108 km’lik Savaştepe-Çanakkale etabı da önümüzdeki dönemde start alacak.

Böylece Marmara Ringi, tamamlanması ile birlikte İstanbul’u Çanakkale’ye ve sonrasında Kuzey Ege’ye bağlayacak. Ayrıca Anadolu için de Konya’nın Batı’sından Avrupa’ya uzanan yeni bir otoyol koridoru oluşacak. Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Savaştepe Otoyolu Projesi’nin tamamı 324 km olacak.

İSTANBUL’UN YÜKÜ HAFİFLEYECEK
DOĞU’dan Batı’ya açılmak isteyen her fani İstanbul’dan geçmeden edemezdi. Nüfusunun yoğunluğu, şehrin plansızlığı, trafiğin çilesi bir tarafa bir de transit geçenlerin yükünü az çekmedi bu şehir. 3 köprü, bir denizaltı tüneli, Ro-Ro’su, vapuru, feribotu ile hala da bu hizmeti vermeyi sürdürüyor. İşte ben, Çanakkale Boğazı’na inşa edilen köprünün güzelliğini, tarihi önemini, ticari fonksiyonunu bir tarafa bırakıp objektifimi başka bir açıya yönlendirmek istiyorum. 1915 Çanakkale Köprüsü İstanbul’un yükünü hafifletecek. Köprü’nün açılışında Güney Kore Başbakanı Kim Boo-Kyum’un da dikkat çektiği gibi, “Çanakkale Boğazı’nı bağlayan köprünün tamamlanmış olması Doğu-Batı’da yeni geçit açması nedeniyle insanlık tarihi açısından önemi bulunmaktadır.” Köprü, yıllar içinde İstanbul’un transit trafiğinin bir bölümünü alacak. İhracat ve ticaret güzergahı açısından İstanbul’daki köprülere önemli alternatif olacak. Yeni köprü ve otoyolların ülke ekonomosine önümüzdeki yıllarda 14.5 milyar Euro’luk katma değer sağlaması bekleniyor.

ÇİN, HEM HER AN ÖLECEKMİŞ GİBİ HEM HİÇ ÖLMEYECEKMİŞ GİBİ...

DİLE

Yazının Devamını Oku

Burası Sami Yen Buradan Çıkış Yok!

19 Mart 2022
Galatasaray tribünleri her maçta bu sloganı haykırır. “Burası Sami Yen Buradan Çıkış Yok.” Tam da öyle.

Stada medeni bir şekilde, kolaylıkla girmek veya çıkmak mümkün değil. Metro ile gelenin çilesi ayrı, arabasıyla gelenin ayrı, toplu taşıma ile gelenin ayrı… Anlıyorum şehrin dışında kaldığı için bazı zorluklar var. Ama eminim hiçbiri çözümsüz değildir. Galatasaray yönetimi, valilik ve büyükşehir belediyesi el ele verse şu işi topyekun çözse. Yukarıdaki fotoğrafı önceki akşam Barcelona maçının çıkışında çektim. Binlerce kişi tel kafesten ilerleyip sadece iki kişinin geçebileceği bir kapıdan geçmeye çalışıyor. Amaçları merdivenden inip TEM yönüne ulaşmak.

Yine aynı anda binlerce kişi bu kez ters yönden ilerleyip aynı kapıdan ve merdivenden geçip metroya ulaşma çabasında. Anlamadığım şu… Bu kapı ve merdivenden 10 tane yapıp koymak çok mu zor! Yangını olur, başka bir şey olur. Gerçekten tehlike kapıda… İnsan hayatı söz konusu… Lütfen… 

ADANA KARNAVALA HAZIR

“ADANA adliye haberleriyle anılmamalı. Adana kavgalarıyla da anılacak bir yer değil. Adana’ya gelen herkes şaşırır. Hoşgörü çok yüksektir Adana’da. Ramazan ayında bu masadakiler yemek yerken yan masadakiler iftarı bekleyebilir. Kimse kimseye karışmaz, yan gözle bakmaz.”

Bu sözlerin sahibi Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt. Bozkurt geçen günlerde Adana Portakal Çiçeği Karnavalı’nın Fikir Önderi olarak karşımızdaydı. 

Bu yıl ramazan ayı nedeniyle karnaval biraz öne çekilmiş.

Yazının Devamını Oku

1 mekân 5 başkan

18 Mart 2022
Hürriyet-Karaca işbirliği ile hazırlanan ‘İncili Gastronomi Rehberi’nin 5 incili restoranlardan biri de İstanbul’daki Sunset oldu.

Sunset, incilerinin hakkını önceki akşam bir kez daha verdi desem sanırım yanlış olmaz. Aslında Portakal Çiçeği Karnavalı’nın fikir babası Ali Haydar Bozkurt’un davetlisi olarak bu yılki festivalle ilgili bilgileri almak için mekândaydık. Biz festivalle odaklanmışken arka arkaya gelen davetlilere şaşırmamak elde değildi. Şu kadroya bakar mısınız? Galatasaray Başkanı Burak Elmas, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Barcelona Başkanı Joan Laporta, Fenerbahçe eski başkanı Aziz Yıldırım ve Galatasaray eski Başkanı Adnan Polat...  

Hepsi aynı gece Sunset’teydi. Peki ama spor dünyasının ‘şampiyonlar ligi’ diyebileceğimiz bu kadronun aynı akşam aynı mekânda olmasının sebebi neydi? Hemen şunu belirteyim, başkanlar aslında ayrı sebeplerle oradaydı. Galatasaray kulübü bir gece sonra karşılaşacakları Barcelona’nın yöneticilerini ağırlıyordu. Adnan Polat ve Aziz Yıldırım ayrı ayrı masalarda dostlarıyla buluşmuştu. Ali Koç ve Fenerbahçe yöneticileri FIBA Kadınlar Euroleague’de Final Four’a yükselen basketbol takımı ile kutlama yemeğindeydi.

Adnan Polat ve Ali Koç’un Galatasaray ile Barcelona yöneticileriyle selamlaşıp dün geceki maç için başarılar dilediği görüldü. Sporda ‘ezeli rekabet ebedi dostluk’ gibisi yok.

DAÇKALILAR TİCAT PEŞİNDE!

NEREDEYSE 160 yıllık bir kurum

Yazının Devamını Oku

Konteyner mal mıdır yoksa araç mı?

15 Mart 2022
Başlıktaki bu sorunun cevabı çok önemli.

Çünkü ihracat ve ithalat mallarını taşımada kullanılan konteyneri mal olarak kabul edersek kabotaj kanunu devreye giriyor. Yabancı bandıralı gemiler Türkiye kara sularında bir limanda boşalttıkları konteynerı ya da o limandan aldıkları başka boş konteynerleri Türkiye’deki bir başka limana götüremiyor. Yabancı gemilerin boş konteyneri ikinci bir limana taşıması için ancak yurtdışında bir limana gidip gümrük işlemi yaptırıp tekrar geri gelmesi gerekiyor. Oysa konteynerler, araç olarak kabul edilmesi halinde mal olarak işlem görmediği için bir limandan diğerine taşınabiliyor.Konuyu geçtiğimiz günlerde buluştuğumuz Martico şirketinin EMEA bölgesi ortağı Aziz Adadağ gündeme getirdi. Adadağ’ın şirketi 23 ülkede faaliyet gösteriyor ve soğuk taşımacılık yapıyor.

Aziz Adadağ, Türkiye’nin de tarafı olduğu 1972 Gümrük Sözleşmesi’ne, 2018 yılındaki Ticaret Bakanlığı genelgesine ve mahkeme kararlarına rağmen gümrüklerde boş konteynerlerin mal olarak işlem gördüğünü söyledi.

Bu nedenle yılda yaklaşık 60 bin konteynerın ihtiyaç duyulan Türkiye limanları yerine boş olarak yurtdışına gittiğine, kaybın 3 milyar doları bulduğuna dikkat çeken Adadağ şunları söyledi:

* “Gümrüklerde yapılan işlemlerde konteynerların mal kabul edilmesi yanlıştır. Kanunlara mahkeme kararlarına göre konteyner bir eşya değil ancak eşyanın taşıma aracı ya da eşyanın taşınmasında kullanılan bir kap niteliğindedir.

* O halde boş konteyner gümrük eşyası ya da ticari bir mal olmadığına göre, yabancı bayraklı bir gemi ile bir Türk limanından başka bir Türk limanına taşınması durumunda Kabotaj Kanunu’na aykırılık teşkil etmeyecektir.

* Türk Limanları arasında yabancı bayraklı gemiler ile boş konteyner taşınması hususunda mevzuat değişikliği yapılmasına da gerek yoktur çünkü zaten mevzuat, Kabotaj Kanunu ile Türk Limanları arasında yabancı bayraklı gemiler ile eşya, yani ticari mal taşımasını yasaklamıştır oysa boş konteyner eşya ve ticari mal değildir.”

Adadağ, problemi Türkiye İhracat Meclisi’ne de taşımış. Son dönemdeki konteyner krizi ve patlayan navlun fiyatları ortada. Bakalım girişimler sonuç verecek mi?

ODA, MASA KULLANMIYOR 300 GÜN YURTDIŞINDA

Yazının Devamını Oku