Türkiye zeytinyağı üretiminde dünyada ilk 5’te. Ülkemizde yılda yaklaşık 170 bin-180 bin ton zeytinyağı üretiliyor. Bu resmi rakam. Ancak hilekârlar zeytinyağına başka ürünler katıştırarak hem tüketiciyi aldatıyor hem de ülkemizin zeytinyağında hakkettiği bir marka olmasının önünü tıkıyorlar. Bakın nasıl...
Tağşişin tam anlamı “karışım” demek. Ekonomi penceresinden tanımlarsak “kıymetli bir şeyi daha az kıymetli bir şey ile karıştırma” diyebiliriz.
“Arılara glikoz şurubu yedirerek bal üretmek, dana etine tavuk eti karıştırmak, peynir ve tereyağına bitkisel yağ karıştırmak, kırmızı ete soya eti karıştırarak kıyma elde etmek, Antepfıstığı tozuna bezelye tozu karıştırmak, süte su katmak” gibi örnekler verebiliriz.
Zeytinyağına ise neler katmıyorlar ki...
Pamukyağı, ayçiçek yağı, mısırözü yağı, soya yağı, fındık yağı gibi farklı bitkisel yağlar ilave edilerek “zeytinyağı” adı altında piyasaya sürülüyor.
EN GÖZDE KATKI PAMUKYAĞI
Hileli zeytinyağları en çok nerede karşımıza çıkıyor derseniz, bazı otelleri ve restoranları ilk sıraya koyabiliriz. Yemek fabrikalarını da unutmayalım!
Bu sözlerin sahibi Bandırma Ticaret Odası Başkanı Mehmet Kılkışlı. Kılkışlı Yönetim Kurulu Üyesi İlkay Yücebilgiç ile birlikte geçtiğimiz Cuma günü İstanbul’a geldi. İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) Genel Müdürü Murat Orhan’ı makamında ziyaret eden Mehmet Kılkışlı İstanbul-Bandırma arasında araç taşımaya da imkan sağlayan feribot seferlerinin iptal edilmesinin ardından deniz otobüsü seferlerinin devam etmesinin önemini anlattı.
Bandırmalı olarak iyi bilirim. İstanbul’a deniz yolu ile gidebilmek, yakın olmak bizim için ayrı bir önem taşır. Yıllar yılı Denizcilik İşletmeleri’nin arabalı feribotlarıyla 7 saati bulan yolculukların ardından İDO seferleri ile İstanbul’a yaklaşık 2 saatte gidip gelebilmek Bandırmalılar için adeta bir nimet olmuştur. Sadece Bandırmalılar mı? İzmir ve Bodrum başta olmak üzere Ege’ye akan milyonlar için de İDO vazgeçilmezler arasındadır. Anadolu’dan İstanbul’a İstanbul’dan Anadolu’ya mal taşıyanlar için de...
Peki ama ne oldu da İDO araçlı feribot seferlerinden vazgeçti, deniz otobüsü seferleriyle ilgili de özellikle Bandırma’da ‘ya iptal olursa’ tereddütleri yaşanmaya başladı.
Önce Murat Orhan’ın açıklamalarına kulak verelim.
“Adnan Menderes Hızlı feribotu ile yapmış olduğumuz Yenikapı-Bandırma seferinin maliyetlerine bakıldığında yüzde 100 dolulukta dahi yakıt, bakım-onarım ve personel giderleri dikkate alındığında araçlı yolcu fiyatımız 1.600 TL olmaktadır. Ancak taşımacılık sektöründe çift yönlü yüzde 100 doluluk oranının en yoğun sezonda ve hatlarda dahi yakalanması mümkün olamamaktadır. Ortalama doluluk oranlarımızda ise bu rakamın 2.550 TL olması gerekmektedir. Bu yüksek fiyatlarla da bilet satmamız mümkün olmadığından dolayı bu hatlarımızda seferleri durdurmak zorunda kaldık.”
İşin nakit boyutu böyle... Vakte gelirsek... Feribotların doluluk oranlarının düşmesinde temel nedenlerden biri İstanbul-İzmir otobanı. Yolculuk süresinin azalması özellikle araçlar için feribota önemli bir alternatif oluşturmuş durumda. Deniz otobüsü bilet fiyatları otobüs bilet fiyatlarının hala altında. Bu yüzden yolcu ilgisi sürüyor. Ancak Bandırma’dan İzmir’e tren seferlerinin durması, bağlantılı otobüs seferlerinin de olmaması Ege’ye gidecek yolcuları çoğunlukla otobüslere yönlendiriyor.
İki yakayı birleştiren dev köprü Çanakkale Boğazı’na da ayrı bir hava katmış. Köprü’nün Çanakkale merkezine biraz uzak kalması da bence iyi olmuş. İleriki yıllarda özellikle ticari trafik yoğunlaştığında şehir merkezinin trafik yükünün artması önemli ölçüde engellenecek.
Aslında 1915 Çanakkale Köprüsü kapsamlı bir otoyol projesinin önemli bir ayağı. Marmara Ringi adı verilen projenin tüm etapları tamamlandığında İstanbul’u Çanakkale’ye ve sonrasında Kuzey Ege’ye bağlayacak. Ayrıca Anadolu için de Konya’nın Batı’sından Avrupa’ya uzanan yeni bir otoyol koridoru oluşacak.
Hazırlık çalışmaları süren Kınalı-Gelibolu ve Savaştepe (Balıkesir)-Çanakkale etaplarının tamamlanmasının ardından Marmara Ringi projesi de bitmiş olacak.
Yeni köprü ve otoyolların ihracat eksenli ülke ekonomisine önümüzdeki yıllarda 14.5 milyar Euro’luk katma değer sağlaması bekleniyor.
Köprü’nün Çanakkale’ye heyecan kattığını söyleyebiliriz. Gayrimenkul fiyatlarının yükselmesinin yanı sıra ziyaretçi sayısındaki hareketlilik ticarete de yansımış.
Üniversiteler nedeniyle son yıllarda hayli göç alan ve nüfusu artan Çanakkale şimdi yeni köprü ve otoyollar nedeniyle yeni bir cazibe merkezi olma yolunda. Yeni Çanakkale’nin beklentileri yüksek. Umarım bu beklentiler bir bir gerçekleşir.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi bir konuyu ele almış ve emsal nitelikte şöyle bir karar açıklamıştı.
“Sanığın, aralarında husumet bulunan katılanın aranmasını sağlamak için katılana ait cep telefonu numarasını katılanın rızası ve bilgisi dışında tanığa vermesi şeklinde sanığın, sübutu kabul edilen eyleminin Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 136/1. madde ve fıkrasında düzenlenen verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu oluşturduğuna ilişkin yerel mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.”
Özetle Yargıtay bir kişiyle bile izinsiz paylaşılan telefon numarası için “verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu”nun işlendiğine dikkat çekmişti. Bunun cezası da hapisti. Veren kadar alan da suçluydu çünkü.
Dolayısıyla bu emsal karar çerçevesinde sizin de numaranızı izinsiz alan ya da veren kişilerle ilgili dava açma hakkınız var.
Şehrin ortasındaki otelimize yerleşiyoruz. Çalışmak için internete bağlanmak istediğimizde acı bir sürpriz ile karşılaşıyoruz. İnternet çalışmıyor. Resepsiyonu arıyorum. Biraz sonra tekrar deneyin diyor. Ne biraz sonrası! İnternet kesintisi tam iki gün boyunca devam ediyor. Üstelik sadece bizim otelde değil. Kentin birçok noktasında internet kesintisi var. Nedenini soruyoruz, herkes başka bir şey söylüyor.
‘KARTLARIMI KULLANAMADIM’
Devasa ekonomiye sahip Avrupa’nın önde gelen ülkesi Almanya’nın başkenti Berlin’deki gariplikler internetle de sınırlı değil. Bu kez en büyük eczane zinciri Rossman’dayım.
Birkaç vitamin siparişini almaya çalışıyorum. 4-5 vitamin yaklaşık 25 Euro tutuyor. Kasa önünde sıraya giriyorum. Benim önümdekilerin kimi kartını veriyor, sonra nakite dönüyor.
Nedenini anlamıyorum. Ta ki sıra bana gelinceye kadar.
O da ne. Verdiğim ilk kredi kartı anında reddediliyor. İkinci kartımı takıyorum pos cihazına o da olmuyor. Yanımda nakit yok. Aklıma gelen tüm senaryolar kendi hesaplarımla veya bankamla ilgili sorun olduğuna yönelik.
Önce internet bankacılığı ile kart limitlerimi kontrol ediyorum. Sorun yok.
Karar elbette basın kuruluşları ve biz gazeteciler için çok önemli. Ama aynı zamanda haberciliğin sürdürülebilirliği açısından okurlar için de büyük önem taşıyor.
Haberin dijitalleşmesinden önce yayıncılar, yatırımlarının karşılığını, gazete ve dergi gibi basılı materyallerin satışı ve reklam geliri üzerinden alıyordu. Dijitalleşmeyle birlikte yayıncılar hem içerik üzerindeki kontrollerinin önemli bölümünü kaybettiler hem de gelirlerinin.
GOOGLE HABERİ NASIL ALIYOR
Avrupa’da yapılan araştırmalar, haber almak için okuyucuların yüzde 50’den fazlasının Google Haberler (Google News) gibi kaynaklardan sadece başlık ve özete bakmakla yetindiğini ortaya koyuyordu. (news.google.com’da tüm haberlerin özetleri yer alıyor)
Google, Yandex, Twitter, Facebook, YouTube vb. birçok platformda gazete ve internet haberlerinin özet kısmı herhangi bir telife konu olmadan paylaşılıyordu. Tüm bunlar Avrupa’daki medya kuruluşları ile çoğunluğu ABD merkezli teknoloji şirketleri arasında anlaşmazlığa yol açtı. Özellikle İspanya ve Fransa gibi ülkeler bu konuda çok katıydı. Sonuç olarak 2019 yılında Avrupa Birliği (AB), telif haklarıyla ilgili 2019/790 sayılı Dijital Tek Pazar (DSM) Yönergesini kabul ederek yürürlüğe koydu.
Avrupa Komisyonu’nun, geçtiğimiz haziran ayında yayınladığı basın açıklamasında, telif haklarına ilişkin yeni kurallarla hem ifade özgürlüğünün korunduğu hem de içerik oluşturucuların adil bir şekilde ücretlendirilebildiğini de belirtti.
AB DÜZENLEMESİ NELERİ KAPSIYOR
Önceki gün bir araya geldiğimiz Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay da işte bu soruna dikkat çekti. Sanayiciler yatırım yapmak kapasite artırmak istiyor ancak yer problemi yaşıyorlar. Organize sanayi bölgeleri tıka basa dolu. Yılda 16 milyar dolarlık ihracata imza atan Bursa’nın 10 bin 880 kilometrekarelik toplam yüzölçümü içinde sanayiye ayrılan alan binde 8.
İbrahim Burkay’ın ülkeler ölçeğinde verdiği rakamlar ve söyledikleri ise çok çarpıcı: “Türkiye’ye baktığımızda sanayi alanlarının toplam yüzölçümüne oranı binde 3.5. Almanya’da bu oran yüzde 4.44, İtalya’da yüzde 2.15, OECD ülkelerinde ortalama yüzde 2.5. Ekonomide sıçrama için mekansal planlama ve ölçek ekonomisine geçilmesi gerekiyor.”
İbrahim Burkay
Her gün sanayicilerin gelip “Üretim yapacağız ama nerede yapacağız” dediğini anlatan Burkay kritik bir de soru soruyor:
“500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmak için 100 milyar dolarlık yatırım yapmak gerekiyor. Bunun için de sanayide kapasiteyi yüzde 60-70 artırmak gerek. Bu kapasiteyi nerede artıracağız?”
ÜRETİMİN YARISI PLANSIZ ALANDA
Bursa’
Avrupa’da gösterge gaz vadelileri Ukrayna üzerinden Rus gazı akışının düşmesi sonrasında yüzde 22’ye varan yükseliş kaydetti. Rusya’dan gelen misilleme kararı da piyasada fiyatlamalara yön veren temel unsurlardan biri olarak öne çıktı. Almanya Ekonomi Bakanı Habeck, Rusya’nın gaz kesintilerinin Almanya’nın ithalatının yüzde 3’üne ulaştığını söyledi. Yani gaz fiyatlarındaki artışın özellikle Avrupa’da fiyatları körüklemesi, enflasyonu azdırması kaçınılmaz görülüyor.
-ABD’de Nisan ayında ÜFE yıllık bazda yüzde 11 aylık bazda ise yüzde 0,5 arttı. Beklentilerin üzerinde gelen rakam sonrası yüzde 2’lik enflasyon hedefinden iyice uzaklaşıldığı ve Fed’in önümüzdeki toplantılarda birden fazla kez yarım puanlık faiz artışına gidebileceği değerlendiriliyor.
-Hindistan’ta yedi aydır yükselen manşet enflasyon yüzde 7,79’a yükselerek 2014 Mayıs ayından bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Enflasyonun son dört aydır hedef aralığının üstünde seyrettiği ülkede Haziran ayında faiz artışının devam etmesi bekleniyor.
-Ünlü yatırımcı Mark Mobius, CNBC’ye verdiği röportajda kripto piyasasında birçok kişinin ümidini yitirmesinin S&P 500 için öncü bir gösterge olduğuna dikkat çekerek piyasanın bir miktar daha aşağı gitmesinin muhtemel olduğunu belirtti.
-Çinli Gayrimenkul geliştirme şirketi Sunac China, 742 milyon büyüklüğündeki dolar cinsi tahvilinin kupon ödemesi gerçekleştiremedi ve diğer tahvillerinin ödemelerini de kaçırabileceğini belirtti. İnşaat şirketlerinin borç krizi dünyanın en kalabalık ülkesi olan Çin’deki devasa gayrimenkul piyasasını etkiliyor. Yeni konut satışları ve inşaatına başlanan konut sayısı keskin şekilde gerilerken, kredi almanın zorlaşmasıyla birlikte inşaatların yarıda kalacağından endişelenen potansiyel alıcılar alım kararlarını ertelemeye başladı.
20 SANİYEDE MİLYONLUK KARAR
"Teknoloji işinde 35 seneyi geride bıraktım. Bu işin hemen her tarafında bulunmuşum bu yüzden karşımdaki girişimci bana bir şeyi anlatırken; aslında bir sonraki cümleyi aşağı yukarı tahmin edebiliyorum. Risk yok mu? Elbette var. Ancak ben genelde ilk 20 saniyede kararımı veriyorum”