Paylaş
THY’nin Çin Halk Cumhuriyeti’ne –Hong Kong hariç- bütün uçuşlarının 31 Ocak tarihinde durdurulması bu sürecin başlama vuruşudur. İran’da COVID-19 vakalarının baş göstermesi üzerine ikinci adım olarak 23 Şubat’ta bu ülkeyle karadan sınır kapıları kapatılmış, bütün uçuşlar da durdurulmuştur.
Ardından kademeli bir şekilde Avrupa ülkelerine THY tarifeli seferlerinin durdurulması kararları gelmiştir. THY uçuşlarının 29 Şubat’ta durdurulduğu İtalya bu kıtada kısıtlama getirilen ilk ülkedir. Bunu 13 Mart’ta dokuz, 16 Mart’ta üç Avrupa ülkesinin bulunduğu toplu kısıtlama kararları izlemiştir. Son grupta Suudi Arabistan, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri de yer almıştır. 22 Mart tarihinde alınan bir kararla New York, Washington D.C., Moskova, Hong Kong ve Addis Ababa dışında THY’nin dünyayla bütün hava bağlantısı kesilmiştir. 28 Mart’ta bu şehirler de dahil THY’nin tarifeli tüm dış hat uçuşları fiilen durmuştur.
Kargo seferleri ise bu kısıtlamalardan etkilenmeden devam etmiştir. Bu arada, yabancı havayollarının Türkiye’ye tarifeli seferleri de aşama aşama devreden çıkmıştır. Salgının bütün Avrupa kıtasını kasıp kavurduğu dönemde İstanbul Havalimanı’na en son tarifeli yabancı yolcu uçağı 19 Mart’ta inmiştir.
İLK ADIM İRAN’LA ATILDI, ANCAK...
Aradan üç ayı aşkın bir zaman geçtikten sonra bugün geldiğimiz noktada, Türkiye günlük vaka eşiği 1.000 eşiğinin üstünde seyrederken bir taraftan da normalleşme ve ekonomiyi yeniden canlandırma yönünde adımlar atıyor. Buna paralel bir şekilde dış dünyayla kesilmiş olan hava ve aynı zamanda kara bağlantılarının yeniden kurulması yönünde ciddi bir çabanın sergilendiği gözleniyor. Ancak bu alandaki normalleşmenin sancılı bir süreçten geçmekte olduğunu hemen belirtmeliyiz.
Bu konuda ilk adımlardan biri İran cephesine dönük atılmıştır. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 15 Haziran’da İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif ile Ankara’daki görüşmesinden sonra “Sınırları açtık” açıklamasını yapmıştı.
İran’la Gürbulak sınır kapısı açılmış olsa da, hava sahasının bunu izleyip izlemeyeceği bu aşamada belirsizdir. Bunun nedeni COVID-19 salgınının son haftalarda İran’da tekrar tehlikeli bir tırmanışa geçmiş olmasıdır. İran’da yeni vaka ve ölümlerde mart sonu nisan başı rakamlarına dönülmüştür. THY’nin önümüzdeki hafta 16 Temmuz için planlandığı uçuşları başlatabilmesi sıkıntılı görünüyor.
ABD SEFERLERİNDE İPTALLER VAR
Aslında THY haziran ayının ortasından itibaren Avrupa, ABD, Asya, Uzakdoğu ve Ortadoğu’da 30 dolayında ülkeye kademeli bir şekilde uçuşları başlatmış, temmuz ayına gelindiğinde bu sayı 40’a yükselmiştir.
Ancak THY’nin bu programı planlandığı gibi uygulayabilmesi önemli ölçüde uçulacak ülkelerde salgının seyriyle yakından ilgilidir. Örneğin, THY ABD’ye düzenlediği seferlerinin sayısını temmuz sonuna kadar 7 şehre çıkartmayı planlarken, bu ülkede son haftalarda özellikle güney ve batı eyaletlerinde virüsün yeniden yükselişe geçmesi üzerine bütün planlar altüst olmuştur. Miami ve Los Angeles gibi dün başlaması tasarlanan seferler kapatılmıştır. Buna karşılık dün Chicago ve Washington DC seferleri yapılabilmiştir. Yarın başlaması planlanan New York seferlerinin akıbeti merak konusudur.
Buna karşılık, THY’nin Avrupa coğrafyasında daha rahat hareket ettiği gözleniyor. THY, AB ülkelerinin neredeyse tümüne tarifeli sefer başlatmış bulunuyor. İsveç ve Birleşik Krallık gibi istisnalar olmakla birlikte pek çok Avrupa ülkesinde salgının kontrol altına alınmış olması, örneğin İtalya ve İspanya gibi salgını en şiddetli yaşayan ülkelerde vakaların ciddi derecelerde aşağı çekilmesi Türkiye’nin işini kısmen kolaylaştırmıştır.
AB’NİN KARARI KRİTİK ÖNEMDE
Avrupa cephesinde AB’nin Türkiye’ye uyguladığı uçuş kısıtlamasından kaynaklanan bir sorun yaşanıyor. Bu kısıtlamanın pratikte şöyle bir sonucu var. Herhangi bir AB vatandaşının bir THY uçağına binip Türkiye’ye gitmesi önünde hiçbir engel yok. Ancak Türkiye AB’nin karantina listesinde olduğu için bu kişi ülkesine dönüşte 15 gün karantinaya girmek durumundadır. Bu uygulama Türkiye’ye seyahat planları üzerinde caydırıcı bir etki yapıyor.
Bütün gözler AB’nin bu seyahat kısıtlamalarını gözden geçireceği 15 Temmuz’daki toplantısına çevrilmiştir. AB’nin kısıtlamayı bu kez kaldırması turizmde bir hareketliliğin başlatılmasının önündeki önemli bir engelin aşılmasını sağlayacaktır. Kabul edelim ki, Türkiye’de vakalar mayıs ayı sonunda 1.000’li rakamların altına inmişken haziranda yeniden bu eşiğin üstüne çıkılması, Ankara’nın AB ile yürüttüğü müzakerelerde elinin zayıflamasına yol açmıştır.
Bu arada Birleşik Krallık’ın geçen hafta Türkiye’yi karantina uyguladığı ülkelerin listesinden çıkarmış olması Avrupa cephesinde olumlu bir gelişme oluşturmuştur. Virüsten ağır bir şekilde etkilenen Rusya’ya gelince, bu ülke uçuş kısıtlamasını 1 Ağustos’a kadar uzatmıştır. Eski Sovyet cumhuriyetlerinin bir bölümü bu kısıtlamanın dışında tutulmuştur.
THY, salgın patlak vermeden önce dünyada 127 ülkede 319 şehre uçmaktaydı. Geçen ay başlatılan seferlerle birlikte bugün itibarıyla 40 ülkede 65 şehre uçuyor. Frekanslar da daha düşüktür. Keza seferlerde doluluğun da eski rakamların gerisinde olduğu anlaşılıyor. Ancak her şeye rağmen salgının sert bir şekilde seyrettiği ve hava trafiğinin sıfır noktasına düştüğü döneme kıyasla
-sancılı bir süreç izlemekle birlikte- bir hareketlenmenin başladığı da bir olgudur.
13 YABANCI HAVAYOLU İSTANBUL’A UÇMAYA BAŞLADI
Son bir nokta... Diğer havayolu şirketlerinin Türkiye’ye uçuşlarında durum ne? Burada da yine bir hareketlenmenin başladığını söyleyebilmek mümkün. Haziran ayından itibaren yabancı havayolu şirketleri mütevazı ölçülerde olmakla birlikte İstanbul Havalimanı’na seferlere başlamıştır.
Uzun bir aradan sonra İstanbul Havalimanı pistine tekerlekleri değen ilk yabancı uçak 13 Haziran’da Katar Havayolları olmuş, bunu 14 Haziran’da Arnavutluk Havayolları ve 15 Haziran’da Sırbistan Havayolları izlemiştir. Kazakistan, Ukrayna, Azerbaycan, Moldova gibi ülkelerin havayollarının ardından Avrupa cephesinde Lufthansa ve KLM havayolları da seferlere başlamıştır. Karantina döneminden sonraki ilk Lufthansa uçağı İstanbul Havalimanı’na geçen pazartesi günü inmiştir.
İstanbul Havalimanı yetkililerinden aldığım bilgiye göre, önceki gün itibarıyla ağırlık THY’de olmak üzere bu havaalanına 20’si kargo toplam 82 dış hat uçağı inmiştir. Aynı gün 23’ü kargo yine toplam 82 dış hat uçağı havalanmıştır.
Sonuçta, AB’nin önümüzdeki hafta alacağı karar Türkiye’nin hava trafiği bakımından da belirleyici olacaktır. Ancak ABD ve Rusya cepheleri şimdilik belirsizlik içinde görünüyor.
Paylaş