Paylaş
Konu, yine Sezgin Baran Korkmaz ve onun ABD Hazinesi’nden dolandırıcılık yoluyla elde edilen haksız kazancı aklamak için bir paravan olarak kullanılması meselesi.
İlginçtir ki, Hürriyet de dahil olmak üzere o dönemde bazı yayın organlarında sözünü ettiğim zaman kesitinde bu konuda bir dizi haber ve yorum çıkmış. Peki çıkmış da ne olmuş derseniz, yanıtlayalım: Bu haber ve yorumlara her seferinde erişim yasağı getirilmiş sulh ceza hâkimlikleri tarafından.
TÜRKİYE’YE KAÇARKEN YAKALANDILAR
Önce konuyu kısaca hatırlatalım. Olayın merkezinde ABD’nin Utah eyaletinin başkenti Salt Lake City’de sahte belgeler düzenleyerek hayali bir ticari faaliyet üzerinden aldıkları parasal teşviklerle ABD Hazinesi’ni 511 milyon dolar dolandıran Jacop Kingston ve İsaiah Kingston isimli iki kardeş ve işbirliği yaptıkları Lev Aslan Dermen (Levon Termendzhyan) var.
Bu şahısların ABD Hazinesi’ni dolandırdıkları suçlamasına dayanan ilk iddianame Utah Federal Savcılığı tarafından 1 Ağustos 2018 tarihinde açıklanıyor. Sonraki süreçte aşama aşama ortaya çıkan yeni delillerle bu paraların önemli bir bölümünün Türkiye’de bulunan Korkmaz’a ve onun şirketlerine transfer edildiği anlaşılıyor. Kingston kardeşler de zaten daha sonra paraların bir bölümünü Korkmaz’a gönderdiklerini itiraf ediyorlar.
İlginç bir nokta olarak, 1 Ağustos 2018 tarihli ilk iddianamede paraların aktarıldığı hesaplar arasında Sezgin Baran Korkmaz’ın isminin baş harflerinden oluşan “SBK Holding USA” isimli bir ABD şirketiyle de karşılaşıyoruz.
Buradaki kritik bir hadise, iddianamenin açıklanmasından üç hafta kadar sonra Kingston kardeşlerin 23 Ağustos 2018 tarihinde Türkiye’ye kaçma girişiminde bulunmaları ve Los Angeles’ta havaalanına giderken yakalanmalarıdır. Aynı gün Dermen de yakalanıyor. Ağustos ayının son haftasında yapılan yargılamada savcılar tarafından mahkemeye sunulan delil dosyalarında bu haksız kazancın Türkiye’ye aktarıldığını gösteren çok sayıda belge gün ışığına çıkıyor.
Şimdi Türkiye’ye geçelim.
VE ERİŞİM ENGELİ KARARLARI GELMEYE BAŞLIYOR
Kingston kardeşlerle ilgili göze çarpan ilk önemli haberlerden biri, New York muhabirimiz Razi Canikligil’in imzasıyla 3 Eylül 2018 tarihinde Hürriyet’te yayımlanıyor. Bu haberde ABD Hazinesi’ni 511 milyon dolar dolandırmakla suçlanan Kingston kardeşlerin Los Angeles’tan Türkiye’ye kaçmaya çalışırken yakalandıkları ve hâkim karşısına çıkartıldıkları bildiriliyor.
Canikligil’in haberinde, iddianameye dayanılarak Jacop Kingston’ın Türkiye’de dev bir malikâne satın aldığı, değeri 650 milyon dolar olan bir otel satın almak için girişimlerde bulunduğu belirtiliyor. Habere bakılırsa, ayrıca, savcıların mahkemeye sundukları yeni belgelere göre, Kingston kardeşler ve Dermen’in Türkiye’de yüksek meblağda yatırımları ve banka hesapları da bulunuyor. Haberde Dermen’in Borajet’in finansmanında rol oynadığı da ileri sürülüyor. Borajet’in o dönemde sahibi Sezgin Baran Korkmaz.
Bu haberin başına ne geldiğini merak edebilirsiniz. Borajet ve Sezgin Baran Korkmaz’ın avukatı, şirketin ticari itibarının zarar gördüğü iddiasıyla bu haberin gazetenin internet sitesindeki erişimine engel kararı aldırıyor. Bu kararı veren Bakırköy 6’ncı Sulh Ceza Hâkimliği’nin engelleme gerekçeleri arasında Canikligil’in haberinin “Haber niteliği taşımadığı gibi yayınlanmasında kamu yararı bulunmadığı” görüşü de yer alıyor.
‘EY TÜRK SAVCISI, BİRİNCİ VAZİFEN...’
Ardından Hürriyet yazarı Yalçın Bayer bu konuda bir dizi yazı kaleme alıyor, Kingston kardeşlerin Türkiye’de şirketlerinin bulunduğu yolundaki tespitlere değiniyor. Bu sırada Hürriyet yazarı Ahmet Hakan da 6 Eylül 2018 tarihinde aynı konuda bir yazı yayımlıyor. Hakan, önce Canikligil’in haberini hatırlatıp, Bayer’in de dosyayı iki gündür devam ettirdiğini, konunun ABD medyasında büyüdüğüne dikkat çekiyor. Hakan, yazısında savcılara şöyle sesleniyor:
“Ey Türk savcısı! Birinci vazifen, bu olayı mercek altına alıp söz konusu kişilerin Türkiye’deki yasadışı işlemlerini, karapara aklayıp aklamadıklarını, ABD maliyesini dolandırdıkları öne sürülen bu adamların neden soluğu Türkiye’de almak istediklerini falan araştırmaktır. Olayın Türkiye için ‘İkinci Reza vakası’ olması ancak senin etkin mücadelenle önlenecektir.”
Sezgin Baran Korkmaz, bunun üzerine uzun bir basın açıklaması yaparak yayılan haberlerden Borajet’in eski sahibi ABD’de yaşayan Türk işadamı Yalçın Ayaslı’yı sorumlu tutuyor, aynı zamanda iddiaların arkasında FETÖ’nün olduğunu öne sürüyor.
Ahmet Hakan, 14 Eylül 2018 tarihinde “Sezgin Baran Korkmaz’a Cevabımdır” başlıklı ikinci bir yazı kaleme alıyor. Hakan, kendisinin yalnızca iddiaların araştırılmasını istediğini belirterek, “SBK Holding’in ilgisi var demiyorum. İlgisi varsa araştırılsın diyorum. Ne var bu dediğimde itiraz edecek? Anlamadım ki...” diyor.
Korkmaz’ın girişimleri sonucu Yalçın Bayer’in bu konuda çıkan yazılarıyla birlikte Ahmet Hakan’ın her iki yazısına da erişim engeli getiriliyor.
SEZGİN BARAN KORKMAZ’IN DOKUNULMAZLIĞI
Bu arada Razi Canikligil, Salt Lake City’de devam eden yargı süreciyle ilgili haberlerine devam ediyor. Canikligil’in 26 Eylül 2018 tarihinde yayımlanan “Dermen’in Kefalet Başvurusu reddedildi” başlığını taşıyan bir haberi özellikle dikkat çekici. Bu haberde, mahkemenin kefalet başvurusunu reddettiği bildirilirken, savcıların mahkemeye kendisinin Türkiye’deki SBK Holding’in sahibi Sezgin Baran Korkmaz ile bağlarına işaret eden, SBK Holding’in gerçek sahibinin Dermen olduğunu gösteren deliller sundukları aktarılıyor. Bu habere de erişim engeli gelmiş.
O günlerde ucu Korkmaz’a doğrudan ya da dolaylı bir şekilde dokunan haber ve yorumlarda yargıdan çıkan erişim engelleme kararları bir kalıp halinde tekrarlanıyor. İlginç olan bir nokta, o dönemde Hürriyet’te Okur Temsilcisi olarak görev yapan Faruk Bildirici’nin de her hafta köşesinde Sezgin Baran Korkmaz, Kingston kardeşler ve Lev Aslan Dermen hakkındaki haber ve yorumlara getirilen erişim engelleme kararlarını özetleyerek, durumu okurların dikkatine getirmiş olması.
Bildirici, geçenlerde kendi blogunda kaleme aldığı yazısında, o dönemde 10 Eylül-1 Ekim 2018 tarihleri arasında tam dört ayrı yazısında Sezgin Baran Korkmaz tarafından mahkemelerden çıkartılan erişim engelleme kararlarını gündeme getirdiğini örneklerle hatırlatıyor. Bildirici, bu kararları veren yargı makamları arasında Bakırköy Adliyesi’nde 2, 5 ve 6’ncı sulh ceza hâkimliklerini tespit edebilmiş.
Yine Bildirici’nin tespitine göre, o dönemde Hürriyet’te 9 haber ve yazıya, ayrıca farklı medya kuruluşlarında ise toplam 48 linke erişim engeli gelmiş.
ENGELLENEN HABERLER GERÇEK ÇIKARSA...
Sulh ceza hâkimliklerinin 2018 Eylül ayında erişim engeli getirdikleri bu haberlerin içeriği özellikle Kingston kardeşlerin 18 Temmuz 2019 tarihindeki itiraflarıyla ve -Dermen dahil- aldıkları mahkûmiyet kararlarıyla kesinlik kazanmıştır.
Buna karşılık Türkiye’de savcılık tarafından soruşturmanın başlayabilmesi için 2020 yılı beklenmiş, işler İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı cephesinde 2020 Eylül ayı sonunda hareketlenmiş ve iddianamenin sonuçlanabilmesi 14 Nisan 2021 tarihini bulmuştur.
Bu arada geçen iki yılı aşkın bir süre zarfında Sezgin Baran Korkmaz’ın Türkiye’de muteber bir işadamı muamelesi görerek ticari faaliyetlerini sürdürebilmiş olması bütün bu hadisenin en düşündürücü yönlerinden birini oluşturmaktadır.
Paylaş