Paylaş
Ancak koronavirüs dalgasının çok yaklaşmış olduğunu herkes hissetmekteydi. Ve iki gün sonra 11 Mart tarihinde Koca’dan “Dün bir hastamız pozitif çıktı” açıklaması geldi. İlk ölüm vakasının duyurulması ise 17 Mart tarihindedir.
Dün ABD’nin saygın eğitim kurumlarından Johns Hopkins Üniversitesi’nin güncellediği dünya koronavirüs haritasına baktığımızda, Türkiye’nin tanı konmuş vaka sayısında küresel sıralamada dokuzunculuğa gelmiş olduğunu görüyoruz.
Bu sıralamada, ABD 369.069 vakayla en üste çıkmıştır ve 140.510 gibi bir toplamla ona en yakın ülke konumunda olan İspanya ile arasında bir hayli fark söz konusudur. Bu iki ülkeyi İtalya (132.547 vaka), Almanya (104.199), Fransa (98.984), Çin Halk Cumhuriyeti (82.718), İran (62.589), Birleşik Krallık (52.302) ve dün akşam açıklanan rakamla Türkiye (34.109) izliyor. Türkiye’den hemen sonra (22.242) gibi bir toplamla Belçika geliyor.
TÜRKİYE ÖLÜM VAKALARINDA 12’NCİ
Koronavirüsten ölüm vakalarının sıralamasında ise Türkiye 12’nci durumdadır. İlk sırada 16.523 ölümle İtalya var. Bunu İspanya (13.341), ABD (10.783), Fransa (8.926), Birleşik Krallık (5.385), İran (3.739), Çin Halk Cumhuriyeti (3.335), Hollanda (1.874), Almanya (1.810), Belçika (1.632), İsviçre (765) ve yine dünkü rakamla Türkiye (725) izliyor. Türkiye’den sonra Brezilya (564) ve İsveç (477) var.
Ölümlerin tanı konmuş vakalar içindeki oranına bakıldığında, sıralamada İtalya yüzde 12.5 gibi bir oranla yine en üstte yer alıyor. Bu başlıkta Birleşik Krallık (yüzde 10.3), Hollanda (9.9), İspanya (9.8), Fransa (9), Belçika (7.8), İran (6.2), İsveç (6.6), Brezilya (4.6) Çin Halk Cumhuriyeti (4) gibi ülkeler yüksek oranlarla dikkat çekiyorlar. Bu oran ABD için 2.9’dur.
Türkiye, dün itibarıyla 725 ölüm ve 34.109 tanı konulmuş vaka üzerinden yüzde 2.1 gibi bir oranla daha aşağılarda bir yerde duruyor. Bu kategoride Polonya (2.4), Japonya (2.3) ve Kanada (2.0) Türkiye’ye yakın bir hatta duruyorlar. Bu ülkelerin hemen ardından Almanya, Avusturya ve Güney Kore ilginç bir şekilde 1.8 oranında buluşuyorlar.
NÜFUS BÜYÜKLÜĞÜNE GÖRE BAKILDIĞINDA
Kuşkusuz, salgının herhangi bir ülkeyi ne derecede sarstığını okuyabilmek açısından vakaların nüfusun büyüklüğü içindeki oranını da dikkate almak gerekir. Salgının yoğunluğunu ölçmek açısından aynı sayıda vakaya sahip küçük bir ülkeyle çok büyük bir ülkeyi aynı grupta değerlendirmek yanıltıcı olabilir. Johns Hopkins Üniversitesi uzmanları, salgının etkisini bu faktörün ışığında derinlemesine analiz edebilmek amacıyla her ülkede her 100 bin kişilik nüfus kümesine koronavirüs kaynaklı kaç ölüm vakasının düştüğünü de hesaplamışlar.
Bu kategoride salgından en çok etkilenen grup olarak ağırlıkla Avrupa ülkeleri karşımıza çıkıyor. İspanya, her 100 bin kişi içinde 28.55 ölüm vakası oranıyla birinci geliyor. İspanya’yı 27.34’le İtalya izliyor. Bu kategorideki sıralama şöyle devam ediyor: Belçika 14.29, Fransa 13.32, Hollanda 10.88, Birleşik Krallık 8.10, İsveç 4.68, İran 4.57, İrlanda 3.59, ABD’de 3.30, Danimarka 3.23, Portekiz 3.02 ve Almanya 2.18...
Türkiye’deki toplam 725 ölüm vakasını 83 milyonluk nüfusta 100 bin kişilik kümelere dağıttığımızda 0.78 gibi bir rakamla karşılaşıyoruz. Bir başka anlatımla, Türkiye’de her 100 bin kişilik küme içindeki koronavirüsten kaynaklanan ölüm sayısı 1’den azdır. Bu başlıkta Türkiye’ye en yakın oranda olan ülkelerden biri 0.91 ile Kanada’dır.
TABLO SÜREKLİ DEĞİŞECEK
Kuşkusuz bu değerlendirmede muhakkak altı çizilmesi gereken bir durum, sürekli değişmekte olan bir süreçten söz ediyor olmamızdır. Koronavirüs salgınının yerküre üzerindeki hareketleriyle bu liste sürekli değişecektir.
Unutmayalım ki, salgınla daha önce tanışan ülkeler küresel sıralamaya daha erken bir tarihte girerken, diğer ülkeler bu sürece daha sonra dahil oldular. Virüs her ülkede farklı bir tempoda seyrediyor. Her ülkenin koşulları, alınan önlemlerin etki derecesi birbirinden farklı. Dolayısıyla, bu tabloların önümüzdeki dönemde önemli değişikliklere açık olduğunu belirtmek gerekir.
Muhtemeldir ki, bazı ülkelerde virüsün tırmanma eğrisi alınan önlemlerle baskılandığı için vakaların ve ölümlerin artış hızı yavaşlayacak, düz bir çizgiye dönüşecektir. Buna karşılık, geriden gelen ülkelerin tablolardaki sıralamalarda yukarılara doğru çıkmaları şaşırtıcı olmayacaktır.
Avrupa ülkelerinin önemli bir bölümü koronavirüsle ocak ayının sonu şubat ayının başından itibaren tanışmıştı. Ağırlıklı olarak vakaların tırmanması ve ölüm hadiselerinin patlak vermesi de şubat ayının ortalarından itibaren yaşanmıştı. Türkiye’de koronavirüs vakalarının kayıtlara geçmeye başlaması ise mart ayının ortalarını bulmuştur. Kuşkusuz arzu edilen durum, alınan önlemlerin etkisiyle Türkiye’nin bu sıralamada daha fazla yukarı çıkmamasıdır.
ÜÇÜNCÜ DÜNYADA KORKUTAN TABLO
Tablonun değişeceği tespitini yalnızca Türkiye açısından belirtmiyoruz. Johns Hopkins’in sıralamasındaki verilere bakıldığında, koronavirüs tehdidinin yeni yeni boy göstermeye başladığı bazı Asya, Afrika, Uzakdoğu ve Latin Amerika ülkelerinde henüz sayıca az vaka gözlenmekle birlikte, şimdiden yüksek ölüm oranlarının çıkmakta oluşunun geleceğe ilişkin karamsar bir tablo çizdiğini kaydetmeliyiz.
Örneğin Endonezya, 2.491 vaka, 209 ölüm sayısı üzerinden 8.4 gibi bir oranla dikkat çekiyor. Bu oran Cezayir’de 12.2, Bangladeş’te 9.8, Mısır’da 6.4, Irak’ta 6.2’dir. Koronavirüste özellikle başlangıç döneminde vakaların katlanarak sert bir şekilde tırmandığı dikkate alındığında, kuvvetli önlemlerle baskılanamadığı takdirde bu ülkelerde çok yüksek vaka ve ölüm oranlarının ortaya çıkması muhtemeldir. Sorunun ciddiyetinin henüz tam olarak anlaşılmadığı ve sağlık hizmetleri altyapısının da güçlü olmadığı üçüncü dünya ülkelerinde ciddi felaketlerin yaşanması gündeme gelebilir.
DÜZELTME: Dünkü yazımızda pazartesi akşamı açıklanan koronavirüs hastalığından ‘iyileşenler’ sayısı 1.042 yerine sehven 1.402 şeklinde yazılmıştır. ‘İyileşenler’in tanı konmuş vakalar içindeki oranı bu durumda yüzde 5.17 değil, 3.84 olacaktır. S.E.
Paylaş