Paylaş
Ve Cumhurbaşkanı Gül, dün Umman Sultanlığı’na giderken bu gelişmeler hatırlatılınca tartışmaya şöyle katıldı:
“İşte o zaman ben de konuşun diyorum...”
Gül’ün dün uçakta giderken bir grup gazeteciyle yaptığı sohbetin ana konusunu Anayasa değişikliği tartışması oluşturdu. İşte bu sohbetten çarpıcı başlıklar:
BEN KATKI YAPMAK DURUMUNDAYIM: Ben Cumhurbaşkanı konumumla dikkatli hareket etmek durumundayım. Ama dikkatli hareket edelim derken bu bana sadece seyretmek değil, katkı yapmak sorumluluğunu da verir. Yargıyla ilgili konular çok tartışılınca bütün yargının başkanlarını çağırıp tek tek konuştum, parti başkanlarıyla da konuştum, özellikle yargı reformuyla ilgili görüşlerini dikkatlice dinledim. Bu görüşmelerde onların çok üzerinde durdukları noktalar vardı, doğrusu ben onlardan bazılarını paylaştım. Sonra ben Sayın Başbakan’la, Sayın Adalet Bakanı ve Sayın Meclis Başkanı’yla konuştum ve “Özellikle şu konulara çok dikkat edin ve bunları dikkate alırsanız daha az tartışmalı iş yaparsınız” dedim.
“BU KADAR YETKİ VERMEYİN” DEDİM: Mesela HSYK üyelerini Meclis seçecekti, “Meclis’e seçtirmeyin” dedim. Çünkü bütün muhalefet başkanları da bu konuyu çok kategorik olarak karşılardı, diğer başkanlar da... Mesela Anayasa Mahkemesi’nin 2004 yılında verdiği taslak vardı. “Bunu dikkate alın” dedim. Büyük ölçüde bu da dikkate alınmış. Mesela Askeri Yargıtay yoktu, onu koyun dedim. Cumhurbaşkanı’na çok fazla yetki vardı, üniversite mezunu iki vatandaşı Anayasa Mahkemesi’ne atayabiliyordu. Onu da ben söyledim, “Bu kadar yetki vermeyin” dedim.
DEDİKLERİM DİKKATE ALINDI: Sonra taslakla baktığımda da bana söylenenlerin hepsini diyemem ama muhataplarımın önemli dedikleri konuların dikkate alındığını gördüm açıkçası. Ben bu katkılarımı ilk defa söylüyorum. Ben siyasi aktör değilim, yasa yapmıyorum siyasi aktör de değilim, daha fazla bu işlere giremem doğrusu... Katkımı Cumhurbaşkanı olarak bu seviyede yaptım. Şimdi artık siyasi partiler, Meclis bunu neticelendirir.
İYİ NİYETLİ ÇABALAR VAR, DİPLOMASİ YAPILMALI: Bu arada, doğrusu görüyorum ki iktidar ve muhalefet tarafında gerçekten çok iyi niyetli çabalar da var, bunu gözlüyorum... Muhalefette de gördüm, gayretler gördüm, katılım içerisinde olma... Ben Sayın Meclis Başkanı’na söyledim, kendisiyle tekrar konuştum, “Bu iyi niyetler olduğuna göre, yani şey edebilirsin, yani birisinin gayret sarf etmesi, yani nasıl ülkeler arasında shuttle (mekik) diplomasisi yapılır, uğraşılır gayretler sarf edilir, Meclis Başkanı olarak eğer yapabilirseniz çok iyi olur” dedim.
DAHA KATILIMCI OLMASINI İSTİYORUM: Ben daha fazla girersem o zaman ister istemez polemiklere katılmak zorunda kalacağım, taraf olacağım. Cumhurbaşkanı konumunu muhafaza etmem gerekir. Ama daha katılımcı bir şekilde yapılabilmesi, herkesin daha olgunlaştırıcı, böyle bir çalışmayı yapmaları doğrultusunda bir çağrıda bulunurum doğrusu... Ben katılımcı olmasını istiyorum.
DAHA HALA FIRSAT VAR: “Yeterince katılımcı bir atmosfer görüyor musunuz?” sorusu üzerine: Ben iyi niyetler görüyorum. Dolayısıyla herkesin bir araya gelmesi ve daha katılımcı bir şekilde yapılmasını söylüyorum. Ben Cumhurbaşkanı olarak kolaylaştırıcı, katkı sağlayıcı, teşvik edici olmaya çalışıyorum. Demek ki, hâlâ konuşma fırsatı var açıkçası, “Konuşun” derim.
BÜYÜK SİYASİ GERGİNLİK YARATMADAN OLMALI: Sohbet sırasında bir gazeteci Cumhurbaşkanı Gül’e 18 Şubat tarihinde yaptığı “Yargı reformu yapılırken bu çıkmaz sokak ya da kısırdöngü daha çok derinleştirici olmamalıdır. Daha çok politize olucu, daha çok kutuplaşıcı bir şekilde asla olmamalıdır. Buna kesinlikle fırsat verilmemelidir” şeklindeki sözlerini de hatırlattı. Gül, bu sözlerinin arkasında durduğunu belirterek, “bu işlerin büyük siyasi gerginlikler yaratmadan siyasi partiler arasında yapılmasını” tercih ettiğini söyledi ve ekledi: “Anayasa yapılırken tartışmalı bir şekilde yapılmalı. Önemli olan, herkesin oturup evet ve hayırda argümanını sağlam bir şekilde konuşarak yapmak lazım...”
YENİ ANAYASAYA İHTİYAÇ VAR: “Böyle bir paket çıksa da çıkmasa da Anayasa’nın sistematiğini oturtmak açısından çok objektif yeniden yazılacak bir anayasaya ihtiyaç olduğu kanısındayım. Bunu her zaman söylüyorum. AK Parti’nin, CHP’nin, TÜSİAD’ın, Barolar Birliği’nin, TOBB’un hazırladığı taslaklara baktığınızda bunların hepsinin temel prensiplerinde hiçbir çatışma yok, tam bir birleşme var, onun için yapılabilir diyorum... O zaman alın bunların hepsine bakın. Türkiye’nin temel yönlenmelerinde, Türkiye’nin nereye gitmesi gerekiyor buralarda mutabakat var...”
Paylaş