Ecevit sağlık raporunu açıklayacak mı?

BUGÜN 2 Haziran Pazar. Başbakan Bülent Ecevit'in sırtındaki ağrılar nedeniyle 4 Mayıs tarihinde Başkent Üniversitesi Hastanesi'ne yatmasıyla birlikte girdiğimiz kritik dönemin başlamasından bu yana tam 29 gün geçmiş.

Ecevit, geçen bir aylık süre içinde Başbakanlığa bir kez bile ayak basamadı, yurtiçi ve dışı gezilerini askıya aldı.

MGK'ya katılamamasından sonra önümüzdeki hafta cuma günü Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in başkanlığında yapılacak liderler zirvesinde hazır bulunabilmesi şüpheli gözüküyor.

Ecevit'in şu an Başbakan olarak görebildiği tek işlev, evine gönderilen evraka imza atmasıdır.

Sonuçta, Türkiye büyük bir belirsizlik ve tedirginlik yaşamaktadır.

RAHATSIZLIĞIN SEYRİNDE İKİ DÖNEM

Geçen 29 günlük süreyi Ecevit açısından iki bölüme ayırabilmek mümkün.

Birinci dönem, hastaneye yattığı 4 Mayıs tarihinden ikinci kez aynı hastaneye kaldırıldığı 17 Mayıs tarihine kadar geçen süredir.

Başbakan, ilk ziyaretinde hastanede bir gece kalmış, doktorların bütün ısrarlarına rağmen daha uzun bir konaklamayı kabul etmemiştir.

Ecevit çiftinin direnci, sağlık durumunun ayrıntılı bir şekilde tetkik edilebilmesine izin vermemiştir. Başbakan, ardından 5 Mayıs'tan 17 Mayıs tarihine kadar tam 12 gün evde bilinçli bir şekilde kendisini doktor denetiminden uzak tutmuştur.

Başbakan'ın bu sürenin en az 10 gününü, düşme sonucu kırık bir kaburga ve ayrıca sol bacağındaki damar pıhtılaşması nedeniyle ağrılar içinde geçirdiğini biliyoruz.

Bu dönemde kendisinin tıp bilimiyle ilişkisi, daha çok Rahşan Hanım ile doktorları arasında yürütülen telefon diyaloğuyla sınırlı kalmıştır.

Ecevit, bu dönemin sonunda 16 Mayıs tarihinde yaptığı bir açıklamayla, 23 Mayıs tarihinde Afganistan ve Pakistan'ı kapsayan bir geziye çıkabileceğini açıklamıştır.

Sağlığının düzelmekte olduğuna ilişkin tespiti yapan, doktorları değil kendisi ve eşidir.

DOKTOR OTORİTESİNİ KABUL EDİYOR

Ertesi günü (17 Mayıs), durumunun ciddiyet kazanması üzerine Ecevit yeniden hastaneye kaldırılmış ve doktorları ilk muayeneden sonra bu geziye çıkamayacağını açıklamışlardır.

Başbakan, 17 Mayıs tarihinde ikinci kez girdiği hastaneden 27 Mayıs günü çıkmış ve 28 Mayıs tarihinde düzenlediği basın toplantısıyla ‘‘nöroloji hastası’’ olduğunu ilk kez kamuoyuna açıklamıştır.

İkinci dönemin ilkinden farkı, direncin kırılarak, Ecevit'in ciddi bir doktor gözetimi altına girmeyi kabullenmiş olması, daha doğrusu doktorların otoritesini tanımış olmasıdır.

Nitekim, Ecevit'in geçen cuma günü Sabah'tan Mehmet Çetingüleç'e söylediği şu sözler, artık iplerin doktorların eline geçtiğini gösteriyor:

‘‘Hekimlerin salı günkü basın toplantısına bile tereddütleri vardı. Fakat ısrar ettim. MGK toplantısı 5-6 saat sürebilirdi. Hekimlerin ona gönülleri yatmıyordu. Epey tartıştık sabah. Tabii, çok iyi niyetle kaygılarını belirttiler.’’

Doktorları kaygılarını belirtmekle kalmamışlardır. Hastaneden ayrılırken sağlık durumunu gösteren ayrıntılı bir dosyayı da kendisine vermişlerdir.

Kendi gerçeği, bu dosyada Ecevit'in karşısında durmaktadır.

Şimdi kritik soru, Başbakan'ın hastalıklarıyla ilgili bu dökümü Türk kamuoyuna açıklayıp açıklamayacağıdır.
Yazarın Tüm Yazıları