Deniz Kuvvetleri’ndeki sıkıntı daha da büyüyecek

DONANMA Komutanı Oramiral Nusret Güner’in istifası, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde yaşanmakta olan büyük sıkıntıyı kuvvetli bir mesajla kamuoyunun dikkatine getirdi. Ayrıca, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen hafta yaptığı bir açıklama, Deniz Kuvvetleri’nde artık açıkça bir zafiyetin ortaya çıktığı olgusunun artık hükümet tarafından da kabul edildiğini gösteriyor.

Haberin Devamı

Başbakan, geçen cuma akşamı TV 24’teki mülakatında subayların tutuklu yargılanması konusundaki çekincelerini kayda geçirip, ordunun moralinin de bu durumdan etkilendiğini belirttikten sonra aynen şunları söyledi:
“Bakın bunlar içinde
karacısı var, denizcisi var,
e şimdi bizim bu kadar
firkateynimiz, ne bileyim gemilerimiz, vesaire... Neredeyse oralara gönderecek subayımız kalmadı ya... Böyle şey olmaz...”

* * *
 
Bugün Deniz Kuvvetleri’nde yalnızca Balyoz davasından dolayı toplam 13 muvazzaf amiral ve 120 kadar yine muvazzaf subay-astsubay tutuklu bulunuyor. (Tutuklu 14 amiral geçen YAŞ’ta emekli edildi) Bu arada ikinci casusluk davası iddianamesi gibi açılan yeni davalarla sanık durumuna geçen amiral ve subaylar da var.
Deniz Kuvvetleri’nde yargılamalardan, tutuklamalardan kaynaklanan sıkıntının en tepeden orta kademelere kadar bütün rütbelere yayıldığını ve kuvvetin organizasyonel yapısında ve işleyişinde ciddi problemler yarattığını söyleyebilmek mümkün. Örneğin, üç yıldızlı bir koramiralin yönetmesi gereken Karadeniz, Marmara ve Boğazlar’dan sorumlu Kuzey Deniz Saha Komutanlığı’nın başına geçen hafta bir tümamiral olan Serdar Dülger vekaleten atanmıştır.
Meseleyi örneklemek için oramiral ve koramiral rütbelerindeki duruma daha yakından bakalım. Nusret Güner’in istifası ile oramiral kadrosundaki komutan sayısı 2’den 1’e inmiştir.
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Murat Bilgel, özel bir yasa çıkartılmazsa, görevdeki yasal sınır olan iki yılını dolduracağı için önümüzdeki ağustos ayında emekli olacaktır. Oramiral Nusret Güner istifa ettiği için devreden çıkmıştır. Bu durumda Bilgel’in boşaltacağı oramiral kadrosuna muhtemelen önümüzdeki ağustos ayında yapılacak YAŞ’ta koramirallikten oramiralliğe terfi edecek bir komutan gelecektir. Bu atama için gerekli kıdem ve diğer koşulları karşılayan yalnızca tek bir aday var: Koramiral Bülent Bostanoğlu.
Her halükârda 2013-2014 döneminde Deniz Kuvvetleri’nde tek oramiralin görev yapacağı anlaşılıyor. Ondan sonraki iki hatta üç yıl içinde de tutuklamalar sorunu nedeniyle ikinci oramirallik kadrosuna aşağıdan, yani koramiraller arasından bir atama yapılabilmesinde güçlükler gözüküyor.

* * *

Haberin Devamı

Deniz Kuvvetleri’nde 6 koramiral kadrosu kullanılıyor. Ancak tutuklamalar nedeniyle halihazırda bu sayı 5’e inmiş durumda. Bunlardan ikisi tutuklu, biri tutuksuz sanık. Kalan ikisinin hukuki bir problemi yok.
Koramiraller arasında en kıdemli olanların her ikisi de 2009 YAŞ’ında bu rütbeye terfi etmiş olan ve dördüncü yıllarını doldurmakta olan Bülent Bostanoğlu ile Can Erenoğlu’dur. Bu iki koramiralden Erenoğlu, Balyoz hükümlüsü (18 yıl) olarak Hasdal’da tutukludur. Erenoğlu tutuklu olmasaydı 4 yılını tamamlayacağı için ağustos ayındaki YAŞ’ta oramirallik için adaydı, ama tutuklu olduğu için önü kapandı. Erenoğlu’nun bu YAŞ’ta emekli edilmesi kuvvetle muhtemeldir. Bu durumda oramirallik kadrosu için geçen haftaya kadar Kuzey Deniz Saha Komutanı olarak görev yapan Koramiral Bülent Bostanoğlu tek aday olarak kalıyor.
Bostanoğlu, önceki gün Oramiral Güner’in istifasıyla boşalan Donanma Komutanlığı’na asaleten atanmıştır. Donanma Komutanlığı yerleşik uygulamanın dışında ilk kez bir koramiral tarafından komuta edilecektir.
Bostanoğlu ve Erenoğlu’ndan sonraki en kıdemli koramiral bu rütbeye 2010 yılında terfi etmiş olan Koramiral Deniz Cora’dır. Ancak Cora da Balyoz’dan 18 yıl hüküm giydiği için Hasdal’da tutukludur. Tutuklu olmasaydı Cora 4 yıl bekleme süresini doldurduktan sonra 2014 yılında oramiralliğe terfi menziline girebilecekti. Ancak mevcut koşulların devamı halinde onun da önü kapalı gözüküyor.
Kıdem sırasındaki bir sonraki koramiral bu rütbeye 2011’de terfi eden ve halen Ankara’da Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı olarak görev yapmakta olan Veysel Kösele’dir. Bu koramiral de İkinci Casusluk Davasında tutuksuz sanık durumundadır ve geçen ağustos ayında üç gün tutuklu kalmıştır. Normalde 2015’te Koramiral Kösele’nin oramiralliğe terfi sırası gelecektir. Karşılaştığı hukuki sorunların aşılamaması halinde 2015’te onun durumu da sıkıntılı olabilir.
Bu anlattıklarımız, 2015’e kadar ikinci bir oramiral ataması yapılmasının sıkıntılı gözüktüğünü bize söylüyor.
Koramiraller arasında en kıdemsiz olanı geçen ağustos ayında bu rütbeye terfi etmiş olan ve Ege-Akdeniz’den sorumlu Güney Deniz Saha Komutanlığı’nın başında bulunan Atilla Kezek’tir. Herhangi bir davada suçlanmayan Kezek’in oramirallik potasına girebilmesi için en erken tarih 2016’dır.

* * *

Haberin Devamı

Benzer sıkıntılarla tümamiral ve tuğamiral rütbelerinde de karşılaşılıyor. Ama kamuoyunda fark edilmeyen asıl sorun kurmay albaylarda, bir anlamda geleceğin amiral kadrolarında yaşanıyor.
Yalnızca Balyoz’da mahkûm olan Deniz Kuvvetleri personeli içindeki kurmay albayların sayısının 70 dolayında olduğu tahmin ediliyor. Bu durumdaki kurmay subaylar, 2010’dan bu yana terfi sıraları geldiğinde YAŞ’ta değerlendirme dışı kalmaktadır.
Sonuçta açılan bütün bu davaların pratikteki en önemli sonucu TSK’da Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük tasfiyelerinden birine yol açmış olmasıdır. Deniz’dekine benzer sonuçlar daha az yoğunlukta olmak üzere Hava ve Kara Kuvvetleri ve Jandarma için de söz konusudur.
Kuşkusuz, temyiz de dahil olmak üzere yargılama süreçlerinin sonunda bu subayların hepsinin darbeci olduğu kesinleşirse buna hiç kimsenin bir itirazı olamaz. Ama bütün hukuki süreçler sonunda iddialar haksız çıktığı takdirde, bunun ne anlama geldiğini herkes kendine göre yorumlamakta serbest olacaktır.
Oramiral Nusret Güner, galiba istifasıyla Türk kamuoyuna vicdani kanaatinin ikinci şıkkı gösterdiği mesajını vermiş oluyor, kuvvetli bir şekilde...

Yazarın Tüm Yazıları